İrtica kol geziyor!
Antalya'da bir yaşayan Hande Oettermann evinin önünde , Allah'ın ayetlerine uymayanların ağır şekilde cezalandırılacakları ile ilgili ayet yazılı bildiri dağıtan bir irticacının sustalı saldırısına uğradı. Polisin plakasından eşgaline kadar tanıdığı saldırgan yeni kurbanlar arıyor. Her gün, "kafirleri ıslah etme" görevi ile Antalya sokaklarında korku salmaya devam ediyor.
Antalya'da bir yaşayan Hande Oettermann evinin önünde , Allah'ın ayetlerine uymayanların ağır şekilde cezalandırılacakları ile ilgili ayet yazılı bildiri dağıtan bir irticacının sustalı saldırısına uğradı. Polisin plakasından eşgaline kadar tanıdığı saldırgan yeni kurbanlar arıyor. Her gün, "kafirleri ıslah etme" görevi ile Antalya sokaklarında korku salmaya devam ediyor.
İrtica, Sustalıyla Kol Geziyor
Antalya'da bir yaşayan Hande Oettermann evinin önünde , Allah'ın ayetlerine uymayanların ağır şekilde cezalandırılacakları ile ilgili ayet yazılı bildiri dağıtan bir irticacının sustalı saldırısına uğradı. Polisin plakasından eşgaline kadar tanıdığı saldırgan yeni kurbanlar arıyor. Her gün, "kafirleri ıslah etme" görevi ile Antalya sokaklarında korku salmaya devam ediyor.
"Demek ki Bugünkü Senmişsin!"
Hande Oettermann, 10 Temmuz günü Lara'da, eşi ve 15 yaşında ki oğluyla birlikte yaşadığı sitenin önünde beklerken bir aracın girişe yaklaştığını, içinde ki şahsın elindeki rulo kağıdı göstererek insanlara seslendiğini görür. "Allah'ın ayeti bu. Hepiniz gelin, alın" şeklindeki çağrıya "Arabayla Allah'ın ayetini mi satıyorsunu?" karşılığını veren Hande hanım, irticacının aracından fırlayarak bağırmaya başladığını görünce neye uğradığını şaşırır. Tüm siteyi inleten bir ses tonuyla, "Ben İslamı yayıyorum. Kafirleri yola getiriyorum" diye bağırmaya başlayan şahısa Oettermann," İslamı yaymak senin görevin mi? Peygamberimiz var,Kur'an var. Sen kimsin?" diye çıkışır. Deliye dönen şahıs aracına yönelir, vites kolunun yanında hazır duran sustalı bıçağı alır ve Oettermann'a saldırır. Bu sırada sitenin bulunduğu sokakta saldırganın haykırarak söylediği şu cümlesi yankılanır: "Demek ki bugünkü senmişsin!"
Site güvenliğinin saldırgana müdahale etmesi sonucu kadın yara almadan kurtulur. Gözü dönmüş irticacı aracına binip kaçar. Olay yerine gelen polisin saldırganın eşgalini ve kullandığı aracın plakasını daha önceden bildiğini öğrenir. Oettermann, site güvenliğinin kamera kayıtlarında saldırı tüm ayrıntıları ile görüldüğü halde polise ve yargıya duyduğu güvensizlikle şikayetçi olmaz.
Lara'da ki evinin kapılarını Aydınlık'a açan Hande Oettermann Haziran direnişinden sonra adalete olan inacını iyiden iyiye yitirdiğini anlatıyor ve "Gezide, Cem evinde çocuklar öldürüldüğünde de kamera kayıtları,deliller ortadaydı. Ne değişti? Adalet yerini buldu mu? Böylesi olayları da tek tük münferit diye tarif ediyorlar. Bir şey olmuyor yani. Güvenmiyorum kurumlara." diyerek neden şikayetçi olmadığını açıklıyor.
Oettermann'ın yaşadığı saldırıda aklında kalan bir tek şey var. Gözü dönmüş saldırganın yüz ifadesi. " 'Bugünkü senmişsin' diye bağırırken yüzündeki ifadeyi anlatamam. O cümle şunu anlatıyordu; Beni rahatça öldürebilir. Kellemi kesebilir, ekranlarda gördüğümüz gibi kellemle top ta oynayabilir. Çünkü ben ona göre kafirim. Beni yok ettiği için cennete gidebilir. Çok korktum."
Oettermann, bu tür olayların Türkiye genelinde son günlerde sık yaşanmasını bir alıştırma olarak nitelendiriyor." İrtica Türkiye'ye eşik atlatıyor" diyor. Twitter sayfasında bir çok Milletvekilinin bulunduğunu söyleyen Oettermann, bu olayı sayfasında duyurduğunda yalnızca "geçmiş olsun" mesajlarıyla yanıtlanmasına üzüldüğünü anlatıyor. Twitter mesajına bir tek Aydınlık'tan yanıt geldiğini söyleyen Hande Oettermann, "başka güveneceğimiz bir yer kalmamış" diye sözlerine ekliyor.
Ziyaretimizin sonunda güvenlik görevlilerinden kamera kayıtlarını istediğimizde site yöneticisinin kayıtların verilmesini yasakladığı bilgisini aldık.Yönetici Avukat ile görüşmemizde ise sert bir üslupla görüntüleri ancak savcılığa verebiliriz. "Siz kim oluyorsunuz bize böyle bir taleple geliyorsunuz" yanıtını aldık. Basının böyle bir hakkı olduğunu söylesek te yönetici sert ve düzeysiz üslubundan vazgeçmedi.
Bildirinin üzerinde yazılı telefon numarası arandığında telefona çıkan Zeki Koeseler ile farklı bir isim altında yapılan görüşmede, müslümanım diyenlerin insan öldürmesi ile ilgili yöneltilen soruya, şu ürkütücü yanıt geldi:
"Allah kimilerine cihad emri verdi, kimilerine evlerinde Allah'ın ayetlerini okuma, kimilerine de benim gibi sokak sokak dolaşıp kafirleri yola getirme."
Kaleiçi bölgesinde bir büroda faaliyet yürüttüğünü öğrendiğimiz Zeki Köseler'in faaliyetleri konusunda verdiği bilgiye göre bir takım ses kayıtları hazırlayarak insanlara dağıtılıyor. İkna olanlarla ise bire bir görüşülüyor" Köseler'in konuşma sırasında" Allah'ın iradesine öyle teslim olurum ki, kendimi iki üç silah alıp arabama atlayıp yol çıkmış bulurum. " sözü ise Türkiye'de yükselen tehdidi açıkça gözler önüne seriyor."
Haber: Devrim Aşkın Karasoy
Fotoğraf: Merve Demirağ
ulusalkanal.com.tr