Fırat'ın doğusuna operasyona CHP'den ilk açıklama

Özkoç, TBMM'de beraberinde milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, görüşmeleri süren 2019 yılı bütçesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Milletten alınan paralarla oluşturulan bütçenin nasıl harcanacağına ilişkin bütçe görüşmeleri yapıldığını ifade eden Özkoç, "Türkiye büyük bir sıkıntının eşiğindeyken dört duvar arasında bütçe görüşmeleri yapılıyor, parmaklar hızla kalkıp iniyor. Milletvekilleri olarak isyan ediyoruz." diye konuştu.

Vatandaşın sadece kazandıklarından değil, kazanmadıklarından da para toplandığını öne süren Özkoç, vatandaşın ekmek, su alırken, hatta uyurken dahi vergi ödediğini söyledi. Özkoç, toplanan paraların millete hizmet olarak dönebilmesi için denetim de yapılmadığını, Sayıştayın denetleyemediğini, denetleyenlerin görevden alındığını öne sürdü.

Bazı siyasi partilerin, "Kimse vatandaşa 'sokağa çık' demesin" söyleminde bulunduğuna işaret eden Özkoç, "Biz de diyoruz ki kimse vatandaşı sokağa çıkartacak duruma düşürmesin. O zaman o siyasi partiler, TBMM de görevlerini yapsın. Muhalefetin sayısı buna yetiyor. Eğer muhalefet hep birlikte vatandaştan yana tavır koyar, elini kaldırırsa, o zaman iktidarın TBMM'de gücü yok. CHP'ye saldıranlar saldırmaya devam etsin ama milletimize saldırmasınlar, tehdit etmesinler, kucaklasınlar, onlar için çıkan kararlara el kaldırsınlar." ifadelerini kullandı.

Özkoç, çiftçinin, esnafın, işçinin, işverenin geleceğinin olmadığını, insanların Türkiye'den kaçtığını ileri sürdü.

AK Parti'li milletvekillerinin bütçe görüşmelerinde, "Türkiye çok iyi yönetiliyor, müthiş yatırımlar var, zenginleşiyoruz, Türkiye dünyanın sayılı ülkeleri arasına giriyor." dediğini anlatan Özkoç, memur, çiftçi, işçi ve işverenin bu bütçeden bir karşılık alamadığını, eğitime yatırılan paranın hemen hemen yok hükmünde olduğunu, zamların geleceğini, vatandaşın daha da yoksullaşacağını öne sürdü.

CHP Grup Başkanvekili Özkoç, şöyle devam etti:

"Milletvekilliğini yapmaktan utanır hale geldik. Kaldırılan elleri gördükçe, sesimizi haykırmak istiyoruz, televizyonlar sesimizi, 'kavga ediyor' diye veriyorlar. Biz kavga etmiyoruz, milletimizin sesini duyurmaya çalışıyoruz. Bu bütçe Tayyip Erdoğan'ın babasının bütçesi değildir, kasaya oturttuğu damadının bütçesi değildir. Bu bütçe Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesidir. Geriye dönüşü millete olmalıdır."

"Geç kalmadan, devlet ciddiyetiyle yapmalı"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fırat'ın doğusuna birkaç gün içinde operasyon başlatacaklarını açıkladığı hatırlatılan Özkoç, iktidarda olanların ekonominin yönetilemediği dönemlerde, barış içinde yönetemiyorsa savaşa sarıldığını savundu. Özkoç, savaşın ölüm, yolsuzluk, annelerin gözyaşları, ülke gelirlerinin, bütçesinin heba edilmesi anlamına geldiğini söyledi.

Diplomasinin ilk önce barış için yapılması gerektiğini vurgulayan Engin Özkoç, "Sen daha başta diğer ülkelere 'ey...' diye başlar, onlarla olan bütün bağlarını kopartır, hiçbir diplomasi yöntemini doğru yönetemez, sonra Türkiye'yi içeride ve dışarıda bu hale getirirsen, bedelini sadece vergilerle değil, şehit düşen çocukların şehadetleriyle öderiz. Savaşa karşıyız ama Türkiye'nin sınırlarını tehdit eden her tehdide karşı Türkiye Cumhuriyeti gerektiği gibi önlemini almalıdır. Bunu geç kalmadan yapmalıdır, devlet ciddiyeti içinde yapmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının siyaset, diplomasi öngörüleriyle koruma altına alınması için doğru yöntemlerden yanayız." değerlendirmesinde bulundu.