"Marmara'da bir değil üç deprem olacak" dedi ve depremin en olası yılını açıkladı

Marmaradepremiyle ilgili birçok farklı tarih veriliyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da deprem zamanı olarak 2045’i işaret ediyor.

Aydınlık gazetesinden Hülya Çatıkkaya'nın haberine göre, deprem uzmanlarıyla basın arasındaki ilişkiye değinen, İstanbul’un trafik sorununun etkilerine vurgu yapan Ercan’ın çok önemli bir uyarısı daha var: Marmara’da üç deprem olacak!

Sorular ve cevaplar şu şekilde:

"-Depremin zamanıyla ilgili çeşitli tahminler yapılıyor. Siz ne düşünüyorsunuz? İstanbul’da deprem ne zaman olur?

Uzun erimli deprem kestirimlerine göre 2300 yıllık depremleri incelediğim zaman depremin en olası yılının 2045 yılı olduğunu buldum. Erken olma olasılığı çok şaşırtır, ama geç olma olasılığı vardır. Marmara’da üç tane deprem olacak. Biri Küçükçekmece’de 6.4-6.7 büyüklüğünde, deniz kıyısından 25 kilometre, 7 ile 10 kilometre derinlikte olacak. Ardından Marmara Ereğlisi Silivri önünde, 7-7.2 şiddetinde ikinci bir deprem olacak. Bu deprem deniz kıyısından 10 kilometre Marmara içinde olacak. Bu iki depremden çıkacak toplam enerji 7.3’lük bir depreme denk gelecektir Üçüncü deprem İmralı Adası’yla Armutlu Burnu arasında yaklaşık 6.4 ile 6.5 arası bir büyüklükte olacaktır.

TÜRKÇESİ SÜPÜRTÜ DALGASI

-İstanbul’da tsunami tehlikesi var mı?

Tsunaminin Türkçesi süpürtüdür. İstanbul’da beklenen düşey akım en çok 1-1.5 metredir. Dolayısıyla süpürtü dalgası yüksekliği 2-2.5 metreyi asla geçemez. Güney Ege yayı diye andığımız Mora, Girit, Rodos, Fethiye yayı boyunca olacak depremlerde süpürtü dalgası olasılığı vardır.

İSTANBUL HAZIRLIKLI

-Deprem öncesi ilk alınması gereken önlem nedir? Önlem alınarak zarar en aza nasıl indirilir?

2007’de Türkiye bir deprem yasası çıkarttı. Deprem yasasıyla bankalar kredi de veriyor. Kent içinde binalar yıkılıp yeniden yapılırsa deprem ölümsüz olarak atlatılabilir. Ama şuanda İstanbul’da yapılan kentsel dönüşüm değil yapısal dönüşüm. Özellikle zengin kesimler yapıları yıktırıyorlar yerine yeni yapı yaptırıyorlar. Böylelikle dairelerinin değeri artıyor ama olay bu değil. Bunu bireysel değil kentsel ölçekte yapmak gerekiyor.

ERKEN UYARI 4-5 SANİYE ÖNCE

-Erken uyarı sisteminde hangi noktadayız? İstanbul’da erken uyarı sistemi kullanan kurumlar var mı?

Kandilli Gözlem Evinin yabancılarla yapmış olduğu ortak işlerde, deprem beklenen yerlere jeofizik duyaçlar yerleştirildi. Duyaçlar depremi duyduğu anda erken uyarısını yapacaktır. Ama süre en çok 4-5 saniye.

‘DEPREMDEN SONRA ULAŞIM SORUN YARATIR’

-Deprem sonrası kriz yönetimi nasıl olmalı?

AKOM (Afet Koordinasyon Merkezi) çok örgütlü ve her şeyi çok yakından izliyor. Çok deneyimli insanlar var. Eşgüdüm konusunda bir sorun çıkacağını sanmıyorum. Ama deprem daima bunalım anıdır, aksamalar görülecektir. Ama İstanbul bu konuda hazırlıklıdır. Birçok kurtarma takımı da var. Ancak bu ekiplerin göçüklere ulaşması çok zor. Çünkü İstanbul’da bir trafik sorunu var. Bu sorun nedeniyle deprem anında birçok yıkıntı arasında kurtarma yapılma olasılığı son derece az. Hastane sayısında ve yatak sayısında yetersizlik var. Önemli olan depremi yarasız beresiz, ölümsüz atlatmak.

‘TÜRK HALKI EN BİLİNÇLİ HALK’

-Deprem bilinci çalışması nasıl yapılmalı?

Bence dünya üzerinde deprem bilinci en yüksek insanlar Türkler. Çünkü bilimciler ile basın arasında imzalanmamış bir anlaşma var, olduğu gibi tüm bilgileri basına yansıtıyoruz. Basın gerek işitsel gerek görsel yollarla halkı sürekli olarak deprem konusunda uyarıyor. Bizler de yayın yapıyor, kitaplar yazıyoruz, kitaplar halk tarafından okunuyor. İstanbul ve Türk halkı deprem konusunda en bilinçli halktır diyebilirim.

‘TOPLANMA ALANLARI İŞGAL ALTINDA’

-Yeterince toplanma alanı var mı?

Toplanma alanlarının birçoğu ne yazık ki kentsel dönüşüm furyası altında işgal edildi. Yeterince toplanma alanının olmadığı kanısındayım. İnsanların beslenmesi konusunda da bazı sıkıntılar çıkabilir. Su ve enerji konusunda da. Bu kadar küçük bir alan 16 milyon kişiyi taşıyamaz. 16 milyon kişiden depremden birincil düzeyde etkilenecek kişi sayısı yaklaşık 1.5 milyondur. 1.5 milyon kişiye mükemmel bir hizmet verme olasılığı yok denecek kadar azdır."

ulusal.com.tr