Başbakan Binali Yıldırım: Bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz

Başbakan Başbakan Binali Yıldırım partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslendi.

Başbakan Yıldırım'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Bugün hükümetimizin 22. günüdür. Değerli dava arkadaşlarım Ramazan ayının üçte birini tamamladık. Birlik ve kardeşliğin doğruğa ulaştığı bu mübarek ayda hiç bizimle ortak değeri olmayan terör örgütü masum insanlara yönelik saldırılarını sürdürüyor.

"SURİYE'NİN KUZEYİNDE YENİ OLUŞUMA İZİN VERMEYİZ"

22 Temmuz'dan beri terörle güvenlik esaslı mücadelemiz sonucunda, şehirlerde ve ilçelerde terör örgütünün direnci tamamen kırılmış ve devlet ülkenin her köşesinden vatandaşımızın huzur ve güvenliğini sağlayacak önlemi almıştır. Artık ümidi kalmayan terör örgütü üst akıldan öğütler alarak kırsalda yeni tezgahlar içerisindedir.

Türkiye toprak bütünlüğü, bağımsızlık açısında Suriye'nin kuzeyinde yeni bir oluşuma izin vermeyecek. Türkiye'nin huzurunu bozan, canını yakmaya çalışan terör örgütlerine müzahir davranışlar içerisine girmelerini de, Suriye'de özgürlük mücadelesi adı altında bir takım çalışmalara girişmesini müsamaha ile karşılamayız. Bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz

ASKERLERE YASAL ZIRH

Bakanlar Kurulu'nda da kararlaştırdığımız üzere, birkaç düzenleme hakkında bilgilendirmek isterim. Gündemimizde bir güvenlikle ilgili TSK'nın, polis teşkilatımızın, korucu ve jandarmamızın, operasyonlardaki kararlılığını artırmaya yönelik, koordinasyonu artırmaya yönelik bir düzenleme var. Bu düzenleme ile ilgili esas itibariyle getirilen yeni bir şey yok. Mülki idare amirliklerin ihtiyaç duyduğunda destek alması mevcut kanunlarda olan bir şey. Burada getirilen, değişik kanunlarda olan düzenlemeler bir araya getiriliyor ve koordinasyonu kurmasını sağlayacak, uyum içerisinde çalışmasını düzenleyecek. Diğer boyutu da burada yapılan faaliyetlerin görev kapsamında sayılması ve buna göre hukuki süreçlerin denetim altına alınması. Burada güvenliği tehdit edecek yapılan çalışmalarda güvenlik unsurlarımızın moralini yüksek tutmak ve hukuki sorumluğunu düzenlemek için yapılacaktır.

"İLK ÖNCE BİZE HESAP VERECEKSİNİZ"

Sur'da, Silopi'de, Şırnak'ta, İdil'de operasyonlarımız bitti ama işimiz yeni başlıyor. Oraları eskisinden daha güzel imar edeceğiz, mamur edeceğiz. Ancak, burada da yine, sahada vatandaşlarımızın aklını çelmeye çalışan HDP ve onların taraftarlarını görüyoruz. 'Hiçbir kağıt imzalamayın', 'Rıza göstermeyin', 'Biz sizin hakkınızı uluslararası mahkemelerde arayacağız'. Sen uluslararası mahkemelerde hak arayacağına, bunun sorumlusu sensin, ilk bize hesabını vereceksin. Yaptığınız yetmiyormuş gibi şimdi bir de engel olmaya çalışıyorsunuz. Hiç ama hiç tereddüt etmesin vatandaşlarımız, onlar kredilerini tükettiler, her şey ortaya çıktı. Vatandaş devletiyle, milletiyle birlikte. İnsanların içine çıkarmıyorlar. Bundan sonra işleri daha da zor olacak.

Biz parti, gençlik teşkilatlarımızda ve milletvekilleri, bakanlarımızla doğu ve batıda gönül köprüleri kurmak üzere çok güzel programlar hazırladık. Vatandaşlarımızla bir ve beraber olmaya devam edeceğiz, onlarla bir olmaya devam edeceğiz. Van'da muhteşem bir sokak iftarı gerçekleştirdik. Ekmeğimizi paylaştık, onları dinledik. Bölgenin en büyük havaalanını kazandırdık, toplu açılışlarımızı gerçekleştirdik. Kıbrıs'taki görüşmeleri sonuna kadar destekliyoruz.

"GÜNEY KIBRIS AVANTAJLARINI KENDİ LEHİNE KULLANMAMALI"

Kıbrıs'taki görüşmeleri destekliyoruz. Güney Kıbrıs'ın bazı avantajlarını kendi aleyhinde kullanıp, istikrarsızlık oluşturmamalarını temenni ediyoruz.

"AB VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMALI"

Müttefik olduğumuz ülkelerle yeniden ilişkilerimizi gözden geçiriyoruz. 53 yıldan beri AB ile ilişkilerimiz var. Biz dik duruşumuzu en başından beri sürdürüyoruz. AB verdiği sözleri tutmalıdır. Gümrük Birliği yeniden gündeme alınmalı ve güncellenmelidir. Mart ayında başlatılan görüşmelerde Haziran sonunda vize muafiyeti için önerilen şartların hepsini yerine getirdik. Biz, Terörle Mücadele Kanunu'nu esnetcekmişiz. Kısaca terörle mücadele etmeyin diyorlar.

"YATIRIMCILARA OTURMA İZNİ VEYA VATANDAŞLIK"

Türkiye artık 60'lı yılların Türkiyesi değil. Türkiye artık beyin göçü alan ülke haline geldi. Tersine göç başladı. Onun için biz uluslararası çalışma hayatını düzenleyen kanunu Meclis'e getiriyoruz. Uzun vadeli yatırımlar artık Türkiye'ye geliyor. Bugüne kadar 160 milyarın üzerinde AK Parti hükümetleri döneminde doğrudan yatırım. Şimdi bir ihtiyaç doğdu, yurt dışındaki beyinler yüksek teknoloji, yenilikçi teknolojilerin üretimini yapmak üzere, dışarıdaki başka ülke tabiatındaki beyinleri Türkiye'ye getirmek için çalışma yapıyoruz. İkinci özelliği de, biz yatırımcıların işini kolaylaştıracağız, adeta önünde turkuaz halı sereceğiz. Bunun uygulamasını başlatıyoruz. Büyük bir reform niteliğinde, bürokrasiyi en alt düzeye indiren adeta sessiz devrim niteliğinde düzenleme. Bu iki düzenleme Meclis'ten geçtiği takdirde küresel yatırımlar çok daha fazla gelmeye başlayacak. Yabancı yatırımcıya sesleniyoruz, isterseniz istediğiniz kadar oturma hakkı verelim, istersenize vatandaşlık verelim. Türkiye'de böyle bir kart almak, böyle bir statü kazanmak için bekleyen binlerce insan var.

"TÜRKİYE HERKESİN CAN VE MAL GÜVENLİĞİNİ KORUMAYA HAZIR"

Geçenlerde Fatih Camisi'nde tatsız bir hadise yaşandı. Bir şehit yakını, içinde bulunduğu ruh haliyle belki de, anamuhalefet partisi lideri önüne boş kovan bıraktı. Bunu asla ve asla kabul edilebilir bir şey olmadığını söyledik. Ne olursa olsun, ama böyle bir davranışı asla onaylamadığımızı çok net bir şekilde söyledik. Buna rağmen beklediğimiz, anamuhalefet partisi genel başkanının daha sorumlu davranmasıdır. 'Biz güvenliğimizi kendimiz alacağız'. HDP de aynı şeyi söylüyor. Demek ki 'CHP, HDP çizgisine gidiyor' diyenleri bir kez daha haklı çıkardılar. Türkiye Cumhuriyet, herkesin can ve mal güvenliğini korumak için hazırdır. Onun için merak etme Sayın Kılıçdaroğlu sizin güvenliğiniz de bizim teminatımız altında. Ancak faaliyetlerinizde canı yanan şehit yakınlarını rencide etmeyecek şekilde davranmanı ve açıklama yapmanız da bu milletin beklentisidir.

"ARTIK BAŞKANLIK SİSTEMİ GÜNDEMDEN KALKSIN"

Bir TV programında, Sayın Kılıçdaroğlu 'ABD'deki gibi bir başkanlık sistemi getiriyorsanız buyrun' diyor. Siz ABD tipi başkanlık diyorsanız biz ona da varız, buyrun gelin, bu işi gündemden kaldıralım. Biz Türk tipi istiyoruz ama ABD tipi de olsun. Bu fırsatı millet adına kaçırmamasını bekliyoruz. Bu yeni anayasayı, gelin bu halkın iradesinin tecelli ettiği yüce Meclis'te birlikte yapalım. Bu onuru siyaset sahiplensin. Bu onuru siyaset sahiplensin. Bu büyük dönüşümde herkes birlikte hareket etsin, ülkemize 2023 yolunda bu kısır çekilmeyi kenara bırakalım.

"YÜKSEK YARGIDA DEĞİŞİKLİK"

Danıştay ve Yargıtay'ın yeniden yapılandırılması görüşülecek. Bu da hukuk sistemi içerisinde kapsamlı bir düzenlemedir. İstinaf mahkemeleri kuruldu. Bunlardan sonra artık ikinci derece yargılama istinaf mahkemelerinde gerçekleşecek ve sonuçlanacak. Görülen davaların yüzde 70-75'i Yargıtay'a gelmeden hallolacak.

"DOKUNULMAZLIKLAR TERÖRLER SINIRLI KALABİLİRDİ"

Dokunulmazlıklar ile iligli dosyalar yargıya ulaştı. Bir yanda dokunulmazlıklar var bir yandan da canımızı acıtan terör olaylarına bulaşıyorusunuz. Bu dokunulmazlıklar terörle sınırlı kalabilirdi. Yargı, vekillerin dokunulmazlık dosyalarını izleyecek, gerek varsa kovuşturma yapacak yoksa takipsizlik kararı verecek.

"BİZ GEÇİMİŞİMİZLE ÖVÜNÜYORUZ"

Alman Parlamentosu tarihi yalana imza attı. Tarihçilerin bile mutabık olmadığı, uluslararası mahkemelerin bile farklı kararlar verdiği bir konuda Alman parlamentosu bir karar aldı. Sözde Ermeni soykırım yasasını kabul etti. Alman parlamentosu tarihi bir yanlış yapmıştır. Türkiye-Almanya ilişkilerine çok ciddi zarar vermiştir. Bu karar bizim açımızdan yok hükmündedir. Ne karar alırsanız alın Türkiye'nin tarihi bellidir, bizim tarihimizde soykırım yoktu. Bize soykırım suçlaması yapanların aynaya bakıp 2. Dünya Savaşı'nda yaptıklarını bir kez daha hatırlamalarını istiyoruz. Tarihle ilgili defterleri karıştırmaya başlarsak orada Türkiye'nin adını orada göremezsiniz. Biz ecdadımız 3 kıtada 619 yıl hoşgörüyle, kardeşlikle hüküm sürmüştür. Daha 90-91'de Bosna'da olanlar bütün insanlığın hafızasında. Suriye, Irak, Somali'de olanların hesabını veremeyenler, 100 yıl önce aslı astarı olmayan meselenin peşine düşmüşler. Akıllarınca Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Biz geçmişimizle övünüyoruz.

ulusalkanal.com.tr