Yedi öncü yedi ileti
AİHM’nin kararının içeriği kamuoyuna yanlış sunuldu. Avrupa’nın en yüksek yargı organı, düşünceyi açıklama özgürlüğünü güvence altına almanın ötesinde, 1915 olaylarını hukuk açısından değerlendirdi. Uygulamaların soykırım tanımına uymadığını saptadı. Bunu belirlemek çok önemli. Çünkü kazanılan mevziyi görürsek, bundan sonraki mücadeleyi başarıyla yürütebiliriz.
AİHM kararından sonra çok sayıda mektup, telgraf, eposta ve faks geldi. Bizleri yüreklendiren bütün dostlara candan teşekkürler.
Mektupları yayınlamayı çok isterdim. Çünkü önümüzde mücadeleye ışık tutan görüş ve öneriler var. Hepsini inceliyoruz ve değerlendireceğiz.
Ancak iletilerin havasını paylaşmak adına, içlerinden yedisini seçtim.
Biri hocamdan
İkincisi yasama organından
Üçüncüsü askerlerden
Dördüncüsü emekçilerden
Beşincisi kıdemli arkadaşımdan
Altıncısı yurtdışındaki aydınlarımızdan
Yedincisi örgütçü aydından.
Prof. Dr. Ali Bozer
Prof. Dr. Ali Bozer, Ticaret Hukuku hocamdır. AÜHF Dekanlığı yaptı. Dışişleri Bakanlığı’nda bulundu. Kişiliği ve birikimiyle bütün öğrencilerinin bilinçlerinde ve gönüllerinde taht kurmuştur. Türkiye’nin köklü hukukçu ailelerinden birini temsil eder. Şöyle yazıyor:
“Değerli meslektaşım,
Ermeni diasporasının hakkımızdaki kararının iptali amacıyla AİHM nezdinde açmış olduğunuz davanın başarı ile sonuçlanması dolayısıyla sizi içtenlikle kutlamak isterim.
Uluslararası alanda ve demokratik bir yolla ülke meselelerine karşı gösterdiğiniz duyarlılığın hepimiz için örnek teşkil etmesini dilerim.
Sayın Perinçek, Ermeni diasporasının gerçek dışı faaliyetlerine en etkin darbeyi vurdunuz. Bu vadide Ermeni diasporasının kararını ve bu karardan esinlenerek bazı ülkeler tarafından alınmış kararları geçersiz kıldınız. Bundan sonraki bu tür teşebbüslere girişilmesi cesaretlerini de kırmış oldunuz.
Sizi tekrar tebrik eder, saygı ve sevgilerimi sunarım.”
Necati Cebe
Necati Cebe, üç dönem Balıkesir Milletvekilliği yaptı. Atatürk’ün ve İnönü’nün CHP’sindendir. Beni ağabey olarak yüreklendiren övgülerini buraya yazamıyorum. Ama o övgülere layık olacağım. Önümüzde hep birlikte başaracağımız büyük görevler var.
E. Kora. Kadir Sağdıç
Düşman harekâtı sonucu emekli edilen komutanlarımıza biz “emekli” demiyoruz. Ancak imzasında öyle yazdığı için, komutanımıza saygım nedeniyle öyle yazıyorum. Kora. Kadir Sağdıç, Mustafa Kemal’in karakterli, mert, birikimli amiralidir. Mektubunu aynen alıyorum:
Mühendis Gökhan Tekin
Gökhan Tekin, mühendis. “Hz. Muhammed’in yolundan gitmeye çalışıyor.”
Emekçiler adına onun epostasını alıyorum:
“Sayın Doğu Perinçek,
Hapiste olmanıza rağmen, bütün zorluklara rağmen, ısrarla Vatan’a hizmet etme gayretiniz bize örnek olmaktadır. AİHM’deki zaferiniz için ayrıca tebrik ederim.
Zekâ, bilgi ve azminizle dışarıda baş edemeyen para ve güç meraklıları, demir çubukların arkasına attılar fakat yine başaramadıkları ortada. Allahu teala, yardımcınız olsun, Size ve Bize merhamet etsin.
Aile olarak, Perinçek ailesine büyük hürmet ve sevgi besliyoruz. ‘Doğu Perinçek ne demiş?’ derken, zamanla, Siz bizim Doğu amcamız oldunuz, Şule hanım da Şule teyzemiz oldu. ‘Mehmet Perinçek kitap yayınlamış, bravo çocuğa, demek ki ailecek düzgün insanlar’ demeye başladık, ‘Can’ın beğendiği hadis neydi hatırlıyor musun?’a döndü cümlelerimiz.
Ne diyim; ‘İnsansınız.’
Sonunda kendimi tanıtayım; 44 yaşında, İzmir’de yaşayan, mühendislikten rızkını çıkarmaya çalışan bir faniyim, insan olmaya gayret ediyorum. Hz. Muhammed’in yolundan gitmeye çalışıyorum, bu sebepten insanlığa hizmet etmeye çalışıyorum, yorulduğumda, bezdirdiklerinde, Siz’in gibi yorulmayanlara bakıp tekrar ayağa kalkıp çalışmaya başlıyorum.
Selamet üzere olun Doğu Amca!
Saygı ve sevgilerimizle
Gökhan TEKİN”
Av. Mustafa İlker Gürkan
Mustafa İlker Gürkan, yarım yüzyılık kıdemli arkadaşım. Deniz Gezmiş ile birlikte İstanbul’un devrimci gençlik önderi. Şimdi Muğla Barosu Başkanı. O’nun iletisi benim için çok anlamlı, bütün arkadaşlarım adına Mustafa İlker Gürkan’ın mesajını bu köşeye alıyorum:
Gönül Kenter ve Rainer Engemann dostumuz
Gönül Kenter, Cumhuriyetimizin en güzel, en aydınlatıcı ailelerinden Kenterlerden.
Örnek bir Cumhuriyet aydını. Yurtdışında ama bilinci ve yüreği bizim içimizde. Aynı zamanda en nitelikli yurtdışı muhabiri. Eşi Rainer Engemann dostumuzla Talat Paşa Komitesi’nin mücadelesine eşsiz katkılarda bulundu. Mücadelenin Almanya faslını daha anlatmadık, orada bize örnek olan çalışmalarını gelecek kuşaklara ışık tutması için yazacağız.
Gönül Kenter ve Rainer Engemann’ın selamları bana ayrı bir güç verdi.
Diplomat Ülkü Başsoy
Ülkü Başsoy, Dışişlerimize onyıllar boyu emek vermiş bir diplomatımız. Cemal Süreya’nın has arkadaşlarından. Aynı zamanda sanatımızın seçkinlerinden. Ve bir örgütçü. Berlin’e gitti ve orada “AİHM’nin Perinçek-İsviçre Kararını Destekleme ve İzleme Girişim Kurulu”nu oluşturdu. Kurulun diğer üyeleri Berlin’in kıdemli işçi önderleri Ali Erdoğmuş ve Niyazi Öncel.
Ülkü Başsoy, Kurul adına yayınladığı iletide görevler belirliyor:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) 17 Aralık 2013 tarihinde aldığı Perinçek-İsviçre Kararıdır. Karar Cumhuriyet tarihimizde konuyla ilgili olarak lehimize alınmış olan ilk ve tek karardır: İsviçre, Ermenistan ve Türkiye dahil, 47 Avrupa Konseyi üyesini bağlamaktadır.
Karar bize bundan sonraki çalışmalarımızda yararlanabileceğimiz güçlü gerekçeler sağlamıştır. Davanın kazanılmasını Cumhuriyetimiz Doğu Perinçek’e ve başta Rauf Dentaş, onun desteğindeki arkadaşlarına borçludur.
Ermeni diyasporası şimdiden Mahkeme Kararı’nın temyiz etmesini sağlamak üzere İsviçre üzerinde baskı kurmaya başlamıştır.
Konuyla ilgili olarak bizim de Almanya-Avrupa eksenli çalışmalar yapma, girişimlerde bulunmamız gerekmektedir.”
Ülkü Başsoy, devamla Kurul’un genişletileceğini, çalışma takvimi saptanacağını bildiriyor ve Avrupa’da çalışmalara katılacak aydın ve emekçilerimizi göreve çağırıyor.
Başvuru adresleri:
Doğu Perinçek
Aydınlık/Rota