CHP'de “Erime“ endişesi
CHP'nin hafta sonu gerçekleşen olağanüstü kurultayı, partideki ayrışmayı daha da derinleştirdi. Seçimde Kılıçdaroğlu'na destek veren delegelerin bile partinin geleceğinden umutsuz olduğu belirtildi
CHP'nin hafta sonu gerçekleşen olağanüstü kurultayı, partideki ayrışmayı daha da derinleştirdi. Seçimde Kılıçdaroğlu'na destek veren delegelerin bile partinin geleceğinden umutsuz olduğu belirtildi
CHP'nin hafta sonu toplanan kurultayı partililere umut vermedi. Delegeler illerine moralleri bozuk bir şekilde gitti. Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nu destekleyen delegeler de aynı durumda. Seçim kazanmak sorunu çözmüş değil. CHP'nin, ANAP ve DYP gibi hızla eriyebileceği endişesi yaşanıyor. "Kürt açılımına" destek veren "liberal solcu" ve "sağcı"lardan oluşan kadrosunu koruyan ve buna yenilerini de ekleyen Kılıçdaroğlu, kurultaydan, olağanüstü bir gelişme olmaması halinde partiyi 2015 genel seçimlerine kadar taşıma yetkisini de almış oldu.
Kurultay sonrası kimsede bir zafer havası görülmedi. Seçimde Kılıçdaroğlu'na destek veren delegeler de partinin geleceğinden umutsuz. Kendi aralarında yaptıkları konuşmalarda da buna dikkat çekiyorlar. Partinin tam ortadan ikiye bölünmüş halinin CHP açısından büyük risk oluşturduğuna vurgu yapıyorlar. Kılıçdaroğlu'na ve Parti Meclisi'ne verilen desteğin "yeterli olmadığına" vurgu yapılıyor. "Parti tabanı Kemalist, yönetim liberal. Bu parti harekete geçmez. Yönetim tabanı çalıştıramaz" görüşünü savunanların sayısının hızla arttığı bildiriliyor.
CHP'nin Kılıçdaroğlu'nun kazandığı kurultayda sonra parti içindeki grupların pozisyonları şöyle:
'ÖZERKLİKLİĞE YEŞİL IŞIK'
Genel merkez ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun pozisyonu: Kendisi için imza veren 944 delegenin 204'nün Muharrem İnce'ye oy vermesi ile sarsılan Kılıçdaroğlu, buna karşın yeniden genel başkan seçildi. Genel başkanlık pozisyonu ile kurultayın ikinci günü delege üzerinde listesini seçtirecek hakimiyeti zorda olsa sağladı. Kurultay'da Avrupa Özerklik Şartını kabul edeceklerini açıklayarak bir anlamda PKK ve HDP'nin 'Demokratik Özerk'lik şartına itiraz etmeyeceklerini mesajını verdi. Parti tabanını "mali özerklik" ifadesini kullanarak, "Özerklik açılımı"na alıştırmaya başladı.
İNCE'DEN 'İNCE' HESAP
Muharrem İnce'nin pozisyonu: Aday olarak, potansiyel diğer adaylar içinde ön aldı. PM seçimlerinde aldığı sonuç kendisine verilen oyların tepki oyları olduğu, bir başka adayın da benzer bir sonucu alabileceği şeklinde yorumlandı.
'KADERİ SEÇİMLERİNE BAĞLI'
'Önder Sav'cıların pozisyonu: Kurultayda, İnce'yi destekleyen Önder Sav'a yakın isimler, İnce'nin birinci gün elde ettiği başarıyı PM seçimlerinde gösteremedi. Baykalcıları ve Ulusalcıları liste hazırlıklarında dışlayan ve fazla dikkate almayan Sav'ın listesi seçimlerde fazla bir varlık gösteremedi
'ANAP GİBİ ERİYORUZ'
Baykalcıların pozisyonu: İnce'yi destekleyecekleri belirtilen Deniz Baykal ve arkadaşları, İnce ile birlikte hareket eden Önder Sav'ın kendilerini dışladığı ve çalışmalara katmadığı gerekçesiyle geri çekildi. İnce'ye imza ve açık destek vermeyen Baykal ekibi, kurultayda aktif bir görüntü vermedi. Onlara göre, kurultayda hem genel merkez, hem de muhalefet kaybetti. Delege ise kurultaydan moralsiz ayrıldı. CHP'nin erimeye başladığı saptamasında bulanan Baykalcılar, 'CHP hızla toparlanmazsa AKP ve DYP gibi erime sürecine girecektir' uyarısında bulunuyorlar.
'ÖZERKLİĞE ALIŞTIRILIYOR'
Ulusalcıların pozisyonu: CHP yönetimine belli başlı temel konularda özelikle de açılım konularında itiraz eden tek grup özelliğini taşıyan ve parti içinde 'ulusalcılar' olarak nitelenen Kemalist grup, kurultayda ayrı bir aday ve liste ile ortaya çıkamadı. İnce'nin ön alarak adaylığını ilan etmesi üzerine bir kısmı İnce'ye destek verdi. Ancak bu ortaklık PM seçimleri öncesinde bozuldu.
PARTİ MECLİSİ KESİNLEŞTİ
Çankaya İlçe Seçim Kurulu CHP Parti Meclisi kararını verdi. Karara göre Mehmet Bekaroğlu ve Sencer Ayata 'cinsiyet kotası'ndan Parti Meclisi'ne girdi. Cinsiyet kotası uygulaması nedeniyle seçimlerde 60 kişilik PM'ye girmek için yeterli oyu alan Ali Özcan ise liste dışı kalırken yerine kendisinden daha az oy alan Sera Kadıgil girdi.
KURULTAYA HİLE KARIŞTI
CHP'de 5-6 Eylül'de yapılan kurultayla ilgili tartışma başladı. CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler, siyasette tüzüğe karşı hilenin ve bilimde danışıklı dövüşün kabul edilemeyeceğini söyledi.
Güler, kurultay sonuçları ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, CHP 18. Olağanüstü Kurultay'ında genel başkanlığın "cinsiyet kotası"nı kullanma yöntemine sert tepki gösterdi. Güler, "Cinsiyet kotasının, siyasette dezavantajlı konumda olan kadınlar için olumlu ayrımcılık yöntemi olduğu herkesçe bilinir. Kotaya 'kadın' denmemiş olması, erkek-egemen zihniyetten farkı vurgulamak ve gerçekten eşitlikçi bir anlayışın yükselmesi için taşınan iyi niyeti ilan etmek içindir. Şimdi karşılaşılan 'erkek kotası' uygulaması, büyük bir toplumsal ideal aracının sıradan örgütsel niyetler uğruna kırılıp atıldığını göstermektedir" dedi.
Tüzüğe göre toplam 60 üyeli Parti Meclisi'nin, 52 kişilik kısım ile doğrudan genel başkan tarafından önerilen 12 kişilik Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu kısmından oluştuğunu kaydeden Güler, "Son yapılan Olağanüstü Kurultay'da genel başkan, 12 kişilik adaylar önerisinde 9 kadın ile 3 erkek adaydan oluşturmuştur. Böylece, 'cinsiyet kotası'nı genel gerçek amaca aykırı kullanarak, kabul edilemez bir yola başvurmuştur. Genel Başkan tarafından doğrudan önerilen Mehmet Bekaroğlu ile Sencer Ayata delege tarafından elenmişlerdir. Toplam 1119 delegenin kullandığı oylarda Ayata 9. sırada ve Bekaroğlu sonuncu olarak 12. sırada kalmış ve onay bulamamışlardır" diye konuştu. Güler, Sencer Ayata ve Mehmet Bekaroğlu'nu istifa etmeye çağırdı.
Zihni Erdem/ Ankara
Aydınlık