Emanet kıyafetlerle Türkiye şampiyonu oldular

DiyarbakırMehmet Akif Ersoy Ortaokuluhalk oyunları ekibi, kısıtlı imkanlarla hazırlandıkları ve emanet kıyafetlerle katıldıkları yarışmadan Türkiye şampiyonu olarak döndü.

Merkez Yenişehir ilçesindeki okulda, çoğu sosyoekonomik açıdan dezavantajlı durumdaki öğrencilerden oluşan halk oyunları ekibi, spor salonu olmadığı için kısıtlı imkanlarla kimi zaman okul bahçesinde veya kantinde kimi zaman da yakın okulların spor salonlarında büyük hedeflerle hazırlık yaptı.

Katıldıkları yarışmalarda önce il, sonra bölge birinciliği elde eden Mehmet Akif Ersoy Ortaokulu halk oyunları ekibi, Yenişehir Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünden temin ettikleri büyük beden emanet kıyafetlerle yeteneklerini gösterdikleri Denizli'deki yarışmada 28 ekip arasında Türkiye birincisi oldu.

Kısıtlı imkanlara rağmen gelen şampiyonlukla moral bulan öğrenciler daha büyük başarılar elde etmek için çalışmalarını sürdürüyor.

"Elbiseler büyük olduğundan rahatsız ediyordu"

Ekipte yer alan öğrencilerden Nihat Balta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok zor şartlarda çalışmalarını yaptıklarını fakat kendilerine güvendiklerini söyledi.

Aile bütçesine katkı sunmak için okuldan çıktıktan sonra bir berberin yanında çalıştığını, ekip arkadaşlarının da benzer durumda olduklarını belirten Balta, şöyle devam etti:

"Üzerimdeki şalvar, yelek, gömlek, çoraplar hiçbiri benim değil, hatta bana büyükler. Kıyafetler 20 yaşındakilere göre ama 14 yaşında bizler giydik. Elbiseler büyük olduğundan oynadığımızda rahatsız ediyordu. Takılıyorduk, ayakkabımız kayıyordu. Buna rağmen Türkiye'de birinci olduk."

"Bu kıyafetlerle birinci olmak onur verici"

Halk oyunları ekibinin usta öğreticisi Mehmet Ayşin, öğrencilerden sosyalleşmeleri için bir ekip kurduklarını, zor şartlara rağmen çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

"Ben veya Müdür Bey arabamızla gidip çocukları evlerinden tek tek alıyor, okula getirip çalışmalarımızı yapıyorduk. Çalışma salonumuz yoktu." diyen Ayşin, yakınlardaki okulların salonlarında çoğu zaman çalıştıklarını, karda kışta dışarıda da çalışma yaptıkları günler olduğunu dile getirdi.

Ailelerin de desteğiyle bazı öğrencileri internet kafelerden alarak çalışmalara dahil ettiklerini ifade eden Ayşin, öğrencilerin bu şartlarda başarı elde ettiğini aktardı.

Ayşin, "Çocukların giydiği ekip kıyafeti çorabından ayakkabısına kadar hepsi emanet. Kıyafetler çocuklara büyük geliyor. Çocukların giydiği kıyafetler normalde halk eğitim merkezinde yetişkinlerin giydiği kıyafetler. Bu kıyafetlerle Türkiye birincisi olmak cesaret ve onur verici." diye konuştu.

Müsabakalarda başarı kazanmaktan ziyade topluma faydalı bireyler kazandırmayı amaçladıklarına işaret eden Ayşin, maddi imkansızlıktan dolayı bölge birincisi olan ekibi finallere götürmemeyi bile düşündüklerini anlattı. Ayşin, şunları söyledi:

"Annelerinin diktiği ayakkabı ile çalışmalara gelen öğrencilerimiz vardı. Okul idaresi ve öğretmenler olarak kendi aramızda topladığımız para ile final yarışmasına katıldık. Bölge birincisi olan bir ekibin Türkiye finallerine giderek o duyguyu yaşaması için maddi destek sağlandı. Her şeye rağmen Türkiye finallerine katılarak birinci olduk."

"Başarıyı yakaladıklarını gördük"

Okul Müdürü Ahmet Hamdi Ateş, Milli Eğitim Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığınca yapılan protokol çerçevesinde her yıl çeşitli branşlarda okullar arası yarışmalar düzenlendiğini, bu yarışmalarda farklı dallarda il ve bölge birincilikleri bulunduğunu aktardı.

En büyük başarıyı halk oyunlarında elde ettiklerine dikkati çeken Ateş, son 1,5 yıldır haftanın 4 günü öğrenci ve öğretmenlerle kenetlenerek çok zor çalışmalar neticesinde bu başarıyı elde ettiklerini aktardı.

"Her başarı diğer öğrencileri de motive ediyor"

"Bu tür etkinliklerle çocuklarımızın başarıyı yakaladıklarını gördük. Bu tür etkinlikler başarıyı motive edici çalışmalar. Biz ve çocuklar bunu gördükçe, velilerimiz de ikna olunca akabinde başarı geldi." ifadelerini kullanan Ateş, okulun bulunduğu bölgenin kentin dezavantajlı bölgelerinden biri olduğunu vurguladı.

Ateş, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Öğrencilerimizi bu tür etkinliklerle kazanmaya, sokaktan kurtarmaya, zararlı alışkanlıklardan korumaya çalışıyoruz çünkü bu tür etkinliklerimiz bir taraftan sosyal bir proje. Bu tür aktivitelerle çocuklarımızı okula çekiyoruz. Gittiğimiz her ilde her bölgede çocuklarımızı aynı zamanda tarihle buluşturuyor, ülkemizi tanıtıyoruz. Bu anlamıyla da bir sosyal proje gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz."

Ekiplerinin elde ettiği başarıdan gurur duyduğunu aktaran Ateş, şunları kaydetti:

"Gerçekten müthiş bir performans sergileyerek büyük bir başarıya imza attılar. Bu başarılarımız umut ediyorum ki diğer branşlarda da devem edecektir. Okuldaki öğrencilerin elde ettiği her başarı diğer öğrencileri de motive ediyor. Sadece halk oyunlarında değil, futbol, basketbol, TÜBİTAK ve AB projelerinde de varız. Her anlamda çocuklarımızı bir alanla buluşturmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de yeteneklerini keşfediyor, okulu daha cazip hale getiriyoruz. Okulumuzu kaçılacak değil, koşulacak bir mekan haline getirdik."