Erdoğan'dan Fransız gazetecinin 'Türkiye'de bağımsızlık referandumu olur mu?' sorusuna yanıt

"Amerika'nın iş birliği yapmış olduğu terör örgütleri her an bizim için bir tehdittir. Bu PYD'dir, YPG'dir ve ben bunu Sayın Trump'a da anlattım" "Şu anda Amerika'nın biliyorsunuz Kuzey Suriye'de 7 tane bir defa hava üssü var, 17 tane üs var. Şimdi bütün buralarda ağır silahlar, hafif silahlar buralarda bulunduruluyor. Kime veriyorlar bunları? PYD'ye. Peki, bize ne söylüyorlar? 'Biz bu silahları daha sonra geri alacağız' diyorlar. Şimdi kimse kimseyi aldatmasın" "Herhangi bir tehdit bize karşı olması halinde tabii ki bizim askerimiz, Özgür Suriye Ordusu ile beraber orada her türlü operasyona hazırdır" "Erbil'de yapılacak olan bu referandumu doğru bulmuyorum ve bu konuyla ilgili olarak da biz Kuzey Irak yerel yönetimine bu düşüncemizi bildirdik çünkü yarın Kuzey Irak yerel yönetimi bundan çok pişman olacaktır"

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Amerika'nın iş birliği yapmış olduğu terör örgütleri her an bizim için bir tehdittir. Bu PYD'dir, YPG'dir ve ben bunu Sayın Trump'a da anlattım." dedi.

Erdoğan, France 24 televizyon kanalına mülakat verdi.

Programda gazeteci, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "Birtakım söylentiler var; Türkiye'nin tekrar Suriye'nin kuzeyine asker gönderebileceğini dair. Biz tabii biliyoruz ki o bölgede ABD, Suriyeli Kürt güçleri, kuvvetleri destekliyor ki Türkiye'nin de iddiası bu grupların PKK ile ilintili olduğu şeklinde ama biliyorsunuz Rakka'ya yapılan saldırı anlamında önemli bir rol oynuyor bu güçler ki DEAŞ'ın sözde başkenti Suriye içerisinde malumunuz. Türkiye gerçekten bir müdahalede bulunmaya hazır mı terör örgütü olarak değerlendirdiği için?" sorusunu yöneltti.

Bunun üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şimdi şunu bir defa kabul etmeniz lazım; Amerika'nın iş birliği yapmış olduğu terör örgütleri her an bizim için bir tehdittir. Bu PYD'dir, YPG'dir ve ben bunu Sayın Trump'a da anlattım. Bu iki örgüt, birisi PKK'nın siyasi ayağıdır, bir diğeri ise terörist ayağıdır ama bunların ikisi de terör örgütüdür ve bunların PKK ile bir arada olduğunu biz belgelerle, her şeyle anlattık fakat Amerikalı dostlarımıza bunu anlatamadık çünkü Rakka'ya olan müdahaleyi biz sizlerle beraber yapabiliriz."

Daha sonra gazeteci, "Ağır silahlar da temin ediyorlar onlara biliyorsunuz. Sizi pek de dikkate almadıklarını orada görüyoruz çünkü tam tersini yapıyorlar." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin bu terör örgütlerine her şeyi temin ettiğini anlattı.

ABD'nin söz konusu örgütlere desteğinin sürdüğünü hatırlatan Erdoğan, "Tabii şu anda Amerika'nın biliyorsunuz Kuzey Suriye'de 7 tane bir defa hava üssü var, 17 tane üs var. Şimdi bütün buralarda ağır silahlar, hafif silahlar buralarda bulunduruluyor. Kime veriyorlar bunları? PYD'ye. Peki, bize ne söylüyorlar? 'Biz bu silahları daha sonra geri alacağız' diyorlar. Şimdi kimse kimseyi aldatmasın." değerlendirmesini yaptı.

"DEAŞ'a en büyük zayiatı verdiren biziz"

Gazetecinin, "Pek inanmıyorsunuz herhalde siz onlara bu konuda." demesinin ardından Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hayır, buna inanmak mümkün değil ki. Şu anda bu silahlar PYD'ye verilmiştir ve onlarda kalacaktır, bunlara inanmak mümkün değil. Bir zaman Sayın Obama döneminde de verdikleri silahların bir kısmı DEAŞ'a gitti. Şu anda DEAŞ'ın elinde Amerika'nın silahları var; bunları biz gördük, yaşıyoruz. Rakka'ya biz beraber bu mücadeleyi yapabilirdik. Niye bizimle beraber yapmadı? Eğer samimiyse bunu beraber orada yapardık. Bölgede şu anda DEAŞ'a en büyük zayiatı verdiren biziz. Şu ana kadar verdirdik, bundan sonra da verdireceğiz, mücadelemiz bizim DEAŞ'la bitmiş değil. Şu anda içeride de DEAŞ'lılar var, dışarıda da var, hepsine karşı bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Tabii bizim şimdi Rusya'yla da çatışmasızlık bölgesi var, şimdi bu çatışmasızlıklar bölgesinde de ortak bir çalışma içerisindeyiz; İdlib'de, tabii Halep'te de aynı zamanda."

"Peki, gerçekleşecek mi sizce?" sorusunun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda bu çalışmayı Türkiye, Rusya ve İran'ın birlikte yaptığını anımsattı.

Astana çalışmasının bunun aslında bir gerekçesi ve ilk adımı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Astana'dan Cenevre'ye gidiş yine aynı şekildedir ve bununla ilgili olarak geçen hafta içerisinde Sayın Putin'le bir telefon görüşmem oldu. Daha sonra Mili Savunma Bakanı'nı bana gönderdi, onunla ikili bir dar kapsamlı çalışmayı yine yaptık ve haritalar üzerinde çalışmalarımızı yaptık. G-20'de de Sayın Putin'le orada yine bu çalışmamızı, bu görüşmemizi yaparak ne gibi adımlar atmamız gerektiğini arkadaşlarımızın çalışmaları neticesinde bunu da bir yere bağlayacağız."

"Bizim askerimiz orada her türlü operasyona hazırdır"

Erdoğan, gazetecinin, "O zaman iyimser olduğunuzu söyleyebiliriz bu çatışmasızlık bölgesinin tesis edilmesiyle ilgili olarak ama şu sorumu aslında cevaplamadınız siz; asker göndermeye hazır mısınız, terör örgütü olarak nitelendirdiğiniz ve Amerika'nın askeri anlamda desteklediği bu gruplara karşı asker göndermeye hazır mısınız?" sorusuna, "Şu anda bizim özellikle herhangi bir tehdit bize karşı olması halinde tabii ki bizim askerimiz, Özgür Suriye Ordusu ile beraber orada her türlü operasyona hazırdır." karşılığını verdi.

Gazetecinin, "Az önce de tarif etmiş olduğunuz üzere Rusya ile yaptığınız bir çalışma var, yine İran ile yapmış olduğunuz çalışmalar var; Beşşar Esed'in tabii müttefikleri aslında. Bir yandan da yeni Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron şöyle demeye başladı; 'Esed'in oradan ayrılmasını bir öncelik haline getirmemeliyiz' demeye başladılar. Siz de katılır mısınız?" sorusuyla bağlantılı olarak Erdoğan, "Bunu doğru bulmam, bu yanlış bir yaklaşım." değerlendirmesini aktardı.

"Irak'ın kuzeyindeki referanduma sıcak bakmıyoruz"

Programda son olarak gazeteci, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin (IKBY) 25 Eylül'de yapmayı planladığı "bağımsızlık referandumu" ile ilgili sorusunu yöneltti.

Gazeteci, bir süre önce mülakat yaptığı IKBY Başkanı Mesut Barzani'nin, "Türkiye referanduma değil, referandumun zamanlamasına karşı çıkıyor." dediğini hatırlatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Bir defa ben Erbil'de yapılacak olan bu referandumu doğru bulmuyorum ve bu konuyla ilgili olarak da biz Kuzey Irak yerel yönetimine bu düşüncemizi bildirdik çünkü yarın Kuzey Irak yerel yönetimi bundan çok pişman olacaktır. Zira Barzani ve Kuzey Irak yerel yönetimi henüz bir defa buna hazır olmadığı gibi, bu Irak'ın toprak bütünlüğüne de aykırı bir adımdır. Bizim bütün derdimiz ne? Irak'ın toprak bütünlüğünü sağlamaktır ama siz böyle bir adım attığınız zaman, ha ben 'Artık parçalamaya başladık veya başladım', bu, bu demektir. Bunu diğerleri takip edecektir, bu bakımdan biz buna sıcak bakmıyoruz."

Erdoğan böyle bir referandumun Türkiye’de olabilme ihtimaline ilişkin soruya ise, “Türkiye’de nerede olacak? Türkiye’de böyle bir adımı atmak sıkar. Türkiye’de böyle bir adımı atacak olanlar şu ana kadar atardı. Şu an bedelini çok ağır ödüyorlar. Türkiye’nin böyle bir adımı atacak ne bir zemini var ne de bu tür yapılanma var. Orada bir eyalet var. Eyalet böyle adımı attı. Türkiye üniter bir yapıya sahiptir. Türkiye’nin bu üniter yapısını kimsenin zedelemeye ne gücü yeter ne imkanı vardır. Bugün Güneydoğu'da, Doğu'da asla bir sorun yoktur. Herkes huzur içinde, bölgedeki tüm halk birbiriyle işini yapıyor. Kentsel dönüşümlerle birlikte yeniden ihya ve inşa ediyoruz.

ulusal.com.tr

Muş'ta bir terörist etkisiz hale getirildi Gündem AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik: AB'nin teklifleri sağlıklı değil Gündem Oğuz Polatbilek yazdı: Artık muhtar bile olamaz Gündem Ümit Kocasakal: Atatürk düşmanlarıyla yürümem Gündem