"Medeni Kanun, Türk hukuk sisteminin temelidir"
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu’nun 90’ıncı Yılı Uluslararası Sempozyumu” 17 Şubat 2016’da başladı. Dört gün sürecek sempozyumda Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu her yönüyle ele alınacak.
Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin organize ettiği “Medeni Kanun ve Borçlar Kanunu’nun 90’ıncı Yılı Uluslararası Sempozyumu”, 17 Şubat 2016’da düzenlenen açılış töreniyle başladı. Törene başta Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal olmak üzere Türkiye ve İsviçre’den çok sayıda hukuk insanı katıldı.
SEMPOZYUM BİLDİRİLERİ KİTAP OLACAK
Sempozyumun açış konuşmasını yapan Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şebnem Akipek Öcal, Medeni Kanun’un Türkiye hukuk sisteminin temelini teşkil ettiğine dikkat çekti. Kanunun İsviçre’den hemen hemen birebir tercüme usulüyle alındığını hatırlatan Prof. Dr. Öcal, “Ulu Önder Atatürk bir sözünde ‘Medeni Kanun bizim devrimlerimizin en başarılısı ve en güzelidir’ der. Gerçekten de yurtdışından alınmasına rağmen hızla benimsenen Medeni Kanun’un, bu özelliğiyle de bünyemize ne kadar uygun olduğunu gösteriyor” dedi. Dört gün sürecek sempozyumda medeni hukuk ve borçlar hukukunun her yönüyle masaya yatırılarak tartışılacağını ifade eden Prof. Dr. Öcal, “Sempozyum sonunda da burada konuşulan bütün konuları akademik bir eser çatısı altında birleştirerek hukuk literatürümüze çok kıymetli bir eser kazandırmayı planlıyoruz” dedi.
“HUKUKUN CİDDİYETİNİ KAYBETMEDEN HER ŞEYİ TARTIŞALIM”
Prof. Dr. Öcal’dan sonra söz alan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın ise medeni hukukun toplumsal hayata temelden etki eden özelliğine değindi. Medeni Kanun’un kabulünün bütünüyle bir zihniyet değişikliği getirdiğini ifade eden Prof. Dr. Aydın, “Medeni Kanun’umuz kabulünden bu yana birçok kez değişiklik geçirse de ana zemini, ana zihniyeti hep aynı kaldı” diye konuştu. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin kurulduğu günden bu yana son derece ciddi etkinliklere imza attığını hatırlatan Prof. Dr. Aydın, “Hukukun ciddiyetini kaybetmeden her şeyi tartışabilmemiz lazım” ifadelerini kullandı.
“HUKUK ORTAK ESER”
Rektör Prof. Dr. Aydın’dan sonra söz alan Yargıtay 1. Başkanvekili Seyit Çavdar ise toplumların dinamiklerinin hukuka göre daha hızlı geliştiği için zaman zaman hukuki boşluklar yaşandığına, dolayısıyla da hukukun da toplumun devinim hızına yetişmesi gerektiğine dikkat çekti. Medeni Kanun’un Türkiye hukuk sisteminin temelini teşkil ettiğini kaydeden Çavdar, “Medeni hukukta soyut konular, somut olaylara uygulanırken dikkatli davranmak gerek. Önyargılardan arınmak gerek. Kütüphanesi bilim açısından zengin olan ülkelerde yargı daha kaliteli olur” dedi. Türk hukuk tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Alman asıllı hukukçu Prof. Dr. Ernst Hirsch’in “Hukuk, yasama, doktrin ve yargının bir arada ürettiği ortak bir eserdir” sözüne atıf yapan Çavdar, etkinliğe emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerini bağladı.
“MEDENİ HUKUK İNSANLIĞIN ORTAK MALI”
Daha sonra söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu “Bölgemizdeki bunca soruna rağmen biz ülkemizde birlik ve beraberliğimizi koruyabiliyorsak bu cumhuriyetin sayesindedir. Cumhuriyetin temeli hukuk devrimi, hukuk devriminin temeli ise Medeni Kanun’dur” dedi. Medeni Kanun ilkelerinin uygulamalarında yanlışlıkların ve hataların mutlaka olabileceğine dikkat çeken Feyzioğlu, “Bu noktada yapılması gereken, cumhuriyetin ve medeni hukukun ana ilkeleriyle 21. Yüzyıl’ın ana felsefesini doğru sentezleyebilmektir. Medeni Kanun’umuzu İsviçre’den alınma olduğu için ‘milli değil, yabancı menşeli’ diye eleştirenlere de şunu söylemek isterim: Medeni Kanun’umuz, evet İsviçre’den alınmadır. Ancak İsviçre’nin değil tüm insanlığın ortak malıdır” ifadelerini kullandı.
“ÇAĞDAŞLIĞA EN ÖNEMLİ ADIM”
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’ndan sonra konuşan Türkiye Noterler Birliği Başkanı Yunus Tutar ise evrensel hukuk ve medeni hukukta noterlik makamının fonksiyonunu kısaca özetleyen bir konuşma yaptı. Medeni hukukun çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma yolundaki en önemli adım olduğunu ifade eden Tutar, Medeni Kanun’un sosyal eşitlik ilkesine vurgu yaptı. Tutar son olarak tüm dünyada gayrimenkul satışlarının noter ve benzeri hukuk kurumlarınca gerçekleştirildiğine dikkat çekerek Türkiye’de de böyle bir düzenlemenin şart olduğunu ifade etti.
“BU BİR YURTTAŞLIK KANUNU”
Daha sonra söz alan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ise bir ceza hukukçusu olarak sempozyuma son derece özendiğini ifade etti. Medeni Kanun’un insan hayatında son derece büyük bir yer kapladığını ifade eden Kocasakal, “Biz ceza hukukçuları bile bazı durumlarda medeni hukuka başvurmak durumunda kalıyoruz. Zira insanın medeni hukukla ilişkisi doğmadan önce başlıyor, öldükten bir süre sonraya kadar devam ediyor. Bu aslında bir yurttaşlık kanunu. Victor Hugo’nun dediği gibi ‘Cumhuriyetin hukuku onun onurudur’. Dolayısıyla onurumuza sahip çıkan böyle bir organizasyonu son derece önemsiyorum” diye konuştu.
BAŞKONSOLOS’TAN TEŞEKKÜR
Son olarak kürsüye çıkan İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kirgöz de Medeni Kanun’un kabul sürecine ve daha sonraki dönemlerde Türkiye ile İsviçre arasındaki Montreux Sözleşmesi, Kıbrıs’la ilgili Zürich Antlaşması gibi ilişkilere kısaca değindi. Son olarak Perinçek davasında İsviçre’nin fonksiyonunu hatırlatan Başkonsolos Kirgöz, katılımcılara ve sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür ederek sözlerini bağladı.
TEMA VAKFI’NDAN FİDAN
Açılış töreni, açış konuşmacılarına verilen şükran plaketi ve TEMA Vakfı işbirliğiyle adlarına dikilen fidanların sertifikalarının takdimiyle sona erdi. Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde dört gün boyunca sürecek sempozyumda medeni hukuk ve borçlar hukuku, onlarca oturumda her yönüyle detaylı bir şekilde tartışılacak.
ulusalkanal.com.tr