Bulgaristan’ın AB dönem başkanlığını devralması
“Türkiye’nin bu (AB’nin) genişleme sürecinin dışında bırakılması kesinlikle kabul edilemez. Türkiye’nin aday ülke olduğu unutulmamalıdır"
Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin, son zamanlarda AB’nin aday ülkeler arasında ayrımcılık yaptığını ve daha çok Batı Balkanlar üzerinde durduğunu belirterek, “Türkiye’nin bu genişleme sürecinin dışında bırakılması kesinlikle kabul edilemez. Türkiye’nin aday ülke olduğu unutulmamalıdır.” dedi.
Bulgaristan’ın Avrupa Birliği Komisyonu dönem başkanlığını devralması dolayısıyla Erimtan Müzesi'nde resepsiyon düzenlendi.
Bulgaristan’ın Ankara Büyükelçisi Nadejda Nayenski, resepsiyonun açılışında yaptığı konuşmada, dönem başkanlığı boyunca AB gündemini ileri taşımanın ve dürüst bir ara bulucu olarak çalışmanın kendileri için muazzam bir sorumluluk olduğunu söyledi.
Bugün her zamankinden daha güçlü bir AB’ye ihtiyaç olduğunu dile getiren Büyükelçi Nayenski, bu sebeple başkanlık dönemlerinde çok çalışmayı taahhüt ettiklerini belirtti.
Nayenski, göçmen krizi ve terör saldırılarının Avrupa’nın tehditlere ne kadar açık olduğunu gösterdiğini ifade ederek, “Biz farkındayız ki bugün yaşadığımız zorluklar ancak ortak çaba ile çözülebilir ve hepimizin ortak isteği iyi hayatlar sürdürebilmektedir. Bu amaca hep beraber ulaşabilmek için ortak bir siyasi vizyon, bağlılık ve cesarete ihtiyacımız var. Daha istikrarlı bir Avrupa’yı hep birlikte inşa edebiliriz.” diye konuştu.
“Birlikte daha güçlüyüz” sloganı ve “bağlanırlık” ana konusunu boşuna seçmediklerini vurgulayan Nayenski, “Kavşakta yaşamanın lanetini ve nimetini bizden iyi kimse bilemez.” ifadelerini kullandı.
Nayenski, mevcut uluslararası ortamlardan kaynaklanan zorlukların bilincinde olduklarının altını çizerek, en iyi çözüm ihtimalleri üzerinde stratejik görüşmelere devam edeceklerini anlattı.
Amaçlarının AB’nin dış ve güvenlik siyasetine gözle görünür bir katkı sağlamak olduğunu belirten Nayenski, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye, Bulgaristan’ın yakın bir komşusu, NATO müttefiki ve göç, terörle mücadele, enerji, tarım ve ekonomi gibi hayati öneme sahip alanlarda ortağıdır. Türkiye aynı zamanda hem AB’ye aday hem de kilit öneme sahip stratejik bir ortağımızdır. Bulgaristan tüm iletişim yollarının açık olması için bundan sonra da çalışmaya canla başla devam edecektir.”
“Genişleme sürecine daha büyük vurgu yapılmalı”
AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin de Türkiye ve Bulgaristan’ın son derece derin tarihi bağlara sahip ilişkisini dostane şekilde devam ettirdiğini vurguladı.
Aşırıcılığın yoğun şekilde yaşandığı şu günlerde Türkiye’de Bulgar, Bulgaristan’da Türk kökenlilerin yaşama kültürünün son derece önem arz ettiğinin altını çizen Şahin, her iki ülkenin ortak kültürel değerlerini yansıtan Demir Kilise’nin açılış törenini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov’un açtığını hatırlattı. Şahin, bu kilisenin açılışının iki ülke arasındaki dayanışmayı temsil ettiğini söyledi.
Uluslararası sistemde güçler dengesinde sorun yaşandığını ve bunun yanı sıra AB’de de entegrasyon konusunda kriz bulunduğunu dile getiren Şahin, AB'nin, henüz mali krizin etkilerini üstünden atamamışken göç, terörizm ve azınlık hakları gibi birçok farklı sorunla mücadele ettiğini belirtti.
Şahin, Bulgaristan’ın AB dönem başkanlığı sürecinde genişleme sürecine daha büyük vurgu yapılmasını ve bununla ilgili daha somut adımların atılmasını beklediklerini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Bu genişleme sürecinde olumlu adımlar atılması AB’nin imajı için de büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde AB yumuşak güç olmaya devam edemeyebilir. Genişleme politikası AB’nin son derece başarılı politikalarından biri. Bulgaristan’ın deneyimleyerek yaşadığı bu süreci değerlendirerek hem AB hem de Türkiye için önemli adımları atabilecek kilit bir ülke olduğunu düşünüyoruz.
Son zamanlarda AB’nin aday ülkeler arasında bir ayrımcılık yaptığını ve daha çok Batı Balkanlar üzerinde durduğunu görüyoruz. Türkiye’nin bu genişleme sürecinin dışında bırakılması kesinlikle kabul edilemez. Türkiye’nin aday ülke olduğu unutulmamalıdır. Türkiye-AB ilişkilerinde yapıcı bir yaklaşım sadece bu bölge için değil, aynı zamanda bütün dünya için istikrara önemli katkıda bulunabilecek bir adımdır.”
Bulgaristan’dan Türkiye’nin adaylığıyla ilgili somut ve yapıcı yaklaşım beklediklerini aktaran Şahin, Türkiye’nin AB ile diyalogunu güçlendirmek istediğini kaydetti.
Şahin, AB üyesi bazı devletlerin Türkiye’yi AB’den uzaklaştıracak bazı adımlar atmasını endişeyle izlediklerini ve bu çerçevede Bulgaristan’dan en büyük beklentilerinin Türkiye-AB ilişkilerinin güçlendirilmesi ve diyalogun artırılması olduğunu vurguladı.
Şahin, “Bulgaristan’ın dönem başkanlığı sırasında Türkiye ile AB arasında bir zirve düzenlemek, mevcut sorunların bu zirvede tartışılmasını ve karşılıklı güvenin yeniden tesis edilmesini sağlamak önemli bir adım olacaktır. Türkiye ve AB’nin ortak bir bölgede ortak bir geleceği olduğu unutulmamalıdır.” dedi.
“Amacına ulaşması için Bulgaristan’la beraber çalışacağız”
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de Bulgaristan’ın 10 yıldır AB üyesi olarak önemli başarılara imza attığını söyledi.
Bulgaristan’ın dönem başkanlığı programının Avrupa kıtasında refah ve istikrarın sürdürülmesini hedefleyen “AB rüyasını geliştirmeye devam etmek” olarak özetlenebileceğini belirten Berger, bu çerçevede ekonomik kalkınma ve sosyal bütünlük, Avrupa için istikrar ve güvenlik ve dijital ekonomi ile ilgili becerilerin geliştirilmesinin önemine dikkati çekti.
Berger, gelecek 6 ay boyunca Bulgaristan’ın dönem başkanlığı hedefinin başarılı olması için beraber çalışacaklarını bildirdi.
Konuşmaların ardından bir konser verildi.