Türk-Rus Dostluğuna Amerikan kurşunları işlemeyecek!

Geçtiğimiz saatlerde Rusya’nın Ankara Büyük Elçisi Andrey Karlov, Ankara’da, Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde bir sergi açılışı sırasında arkasından vurularak katledildi… Saldırganın kimliği neydi, kimin nesiydi, kaç yaşındaydı, nereliydi gibi hakikati yakalama noktasında gereksiz detaylarda boğulmak, esas merkezin görülmemesine dair bir çabanın ürünü olabilir. Ancak biz katilleri ve adreslerini biliyoruz. Akay Kavşağından yukarı adımlayın, Kennedy Caddesine dönün, saldırının gerçekleştiği Çağdaş Sanatlar Merkezine sırtınızı verin ve tam karşıya bakın, bir tepecik üzerinde ABD’nin Ankara’daki karargahını göreceksiniz...

Yaklaşık bir buçuk yıldır yaşanan kamplaşmanın geldiği son nokta, Ankara’nın merkezinde, açık bir sergide Rus Büyükelçisine suikast düzenlenmesi noktasında varmıştır. Çok açık, bu savaşın bir dönüşü yok. ABD emperyalizmi, içine girdiği büyük bunalımdan, Türkiye’yi ve bölge ülkelerini hizaya getirecek saldırılarla çıkmaya çalışıyor.

Şehirlerimizde patlayan canlı bombalar, Mehmetçiğimize, polisimize sıkılan kurşunlar ne kadar Türkiye düşmanıysa, Rus Büyükelçisine sıkılan kurşun da o kadar Türkiye düşmanıdır! Tipik bir gladyo eylemi olan bu saldırının bir numaralı hedefi Türkiye’dir. Türkiye’nin siyasal ve ekonomik düzlemde girdiği yeni rotadır. Türkiye’nin sınır içinde ve ötesinde terörle mücadele kararlılığıdır. Öldürülen büyükelçi son röportajında, Türkiye’nin ŞİÖ üyesi olarak görmek istediklerini vurgulamıştı. Sadece bu ifade bile büyükelçini neden ve hangi kuvvet öldürüldü sorusuna yanıt üretebiliyor…

Halep’te, batı merkezlerinin ürettiği yalan ve iftira propagandasına saplanarak Suriye, Rusya düşmanlığı yapmak, Türkiye düşmanlığı yapmaktır. Nitekim Rus Büyükelçisini öldüren saldırgan, “Halep’i unutmayın” diye bağırarak, yaşanan ideolojik iklimin ne kadar açık olduğunu göstermiştir. Halep’te Suriye ordusunun kazandığı zafer, Türkiye’nin de zaferidir. Halep zaferine düşmanlık, ancak Türkiye düşmanlarının ekmeğine yağ sürer…

Bugün devletin ve milletin önündeki görevler açıktır;

1. Türkiye, ABD’nin, AB’nin, batı merkezlerinin dayatmaların karşı açık bir karar aşamasındadır. Bombalı kamyonların şehir merkezlerinde dolaşması da, Türkiye’nin birliğine yönelik provokasyonların sonlanması da, Türkiye’nin özgürleşmesi de bu karara bağlıdır. Yüzünü Avrasya seçeneğine çeviren Türkiye, bu aşamada artık daha tutarlı ve kararlı olmalıdır.

2. Türkiye Rusya dostluğu bugün itibariyle daha güçlüdür ve anlamlıdır. Bu dostluğu pekiştirmek, bu dostluğa sarılmak bugün milli birliğimizin de belirleyici tavırlarındandır. İçişleri Bakanlığının “bu kurşun Türk-Rus dostluğuna sıkılmıştır” ifadesini kullandığı açıklama, bu noktadaki doğru çizgiyi yansıtmaktadır.

3. Teröre karşı Seferberliği yalnız yurt içinde değil, bölge ülkeleri ile birlikte başlatmak, sınır içinde ve dışında terörle mücadelede başarının olmazsa olmazıdır. Yalnız Rusya ile ilişkilerde değil, özellikle Suriye yönetimi ile doğrudan temas kurulmalı ve işbirliği yapılmalıdır.

4. Bugün bir kez daha anlaşılmıştır, Türkiye’nin en yakıcı ihtiyacı güçlü meclis ve topyekün mücadeleyle bu emperyalist saldırılarla, yurt içinde ve dışında devam etmektir. Savaş bu sıcaklıkta ilerlerken, Cumhurbaşkanlığı sisteminin tartışılması dahi devlet aklının kabul edemeyeceği bir hadisedir. Bu girişiminden vazgeçmek, Türkiye’yi topyekün birliğe odaklamak bugün tüm siyasal kuvvetlerin biricik görevidir.

TGB Genel Merkezi