Onur Sinan Güzaltan yazdı: Kahire’de cinayet ve siyaset

25 Ocak devriminin yıldönümünde Kahire’de işlenen cinayet Mısır’da tansiyonu yükseltti. Batı basını sorumluluğu Mısır güvenlik güçlerine yıktı. Kahire merkezli kaynaklar ise cinayetin arkasında İhvan ve IŞİD’den, Batılı istihbarat teşkilatlarına kadar pek çok failin olabileceğini değerlendiriyor

Abone ol

Cambrigde Üniversitesi’nde. Mısır’da işçi hareketleri üzerine doktora yapan İtalyan öğrencinin, araştırma yapmak üzere bulunduğu Kahire’de cinayete kurban gitmesi, Mısır’da siyasi gerginliği artırdı.

ÇÖLDEKİ CESET

Kurban Giulio Regeni, son olarak, 2011 devriminin 5.yıldönümünde Tahrir meydanına yakın bir noktada görüldü. Cesedi 1 hafta sonra Kahire’yi İskenderiye’ye bağlayan otoyolun kenarında bulundu. Otopsi raporunda Regeni’ye işkence yapıldığı ve sonrasında yakılarak öldürüldüğü ortaya çıktı.

Regeni’nin, İtalya’nın köklü Il Manifesto gazetesinde takma isimle Mısır’la ilgili haberler yayımladığı bilgisi gazete tarafından paylaşıldı.

Dikkat çekici nokta ise cinayetin işlendiği günlerde, İtalyan Ticaret Delegasyonu’nun Mısır Hükümeti ile yeni anlaşmalar imzalamak üzere Kahire’de bulunması.

Mısır polisi olayı başta basit bir kaza olarak nitelendirse de, olaya el atan savcılık, organize bir cinayetle karşı karşıya oldukları açıklaması yaptı.

SİYASETE YANSIMALARI

Türkiye gibi faili meçhullerin ve cinayetlerin ülkenin siyasi iklimini kolayca değiştirebildiği bir ülkeden baktığımızda, Regeni’nin öldürülmesini sadece basit bir adli vakaya indirgemenin yanlış olacağını anlamak zor olmayacaktır.

Arap dünyası ve Afrika’nın kalbi olan Mısır’da yaşananları anlamak için, Regeni cinayetinin arkasındaki isimler kadar, bu cinayetin hangi siyasi konjonktürde işlendiği ve sonuçları üzerinde de kafa yormak önemlidir. İhvan iktidarının ordu-millet birlikteliği ile yıkıldığı 2013 yılının Temmuz ayı sonrası iktidarı alan General Abdulfettah El-Sisi iktidarının siyasi ve ekonomik anlamda zor günlerden geçtiği biliniyor. El-Sisi, İhvan’ın belini güvenlik operasyonları yoluyla kırsa da, Sina Yarımadası başta olmak üzere ülkenin farklı noktalarında gerçekleştirilen terörist eylemleri sonlandırmayı başaramadı.

Irak ve Suriye’de yaşananların ülkelerinde yaşanmaması için güvenliği, özgürlüğe tercih edip El-Sisi’yi iktidara taşıyan Mısır halkı, can güvenliklerinin halen sağlanamamasından rahatsız.

Ekonomi alanında verilen sözlerin ise farklı nedenlerle henüz yerine getirilmediği bir gerçek. Devlete bağlı Merkezi Denetleme Kurumu’nun başına Mursi iktidarında atanan Hesham Geneina’nın yayınladığı yolsuzluk raporunda, sadece 2015 yılında 75 milyar dolarlık yolsuzluk yapıldığı bilgisi gündeme bomba gibi düşmüştü.

Yükselen gıda fiyatları ve neo-liberal politikalar adına devlet memuru sayısının azaltılmak istenmesi de El-Sisi iktidarının elini zayıflatan faktörler.

El-Sisi muhaliflerine karşı operasyonların yoğunlaştığı 25 0cak Devrimi’nin yıl dönümünde Kahire’nin merkezinde yaklaşık 6000 ev basılırken, 150’den fazla kişi gözaltına alınmıştı.

Aynı dönemde El-Sisi, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’i ağırlamış ve ziyaret esnasında iki ülke arasında askeri, ekonomik ve teknoloji alanında işbirliğine yönelik onlarca anlaşma imzalanmıştı.

BATI’NIN OLAĞAN ŞÜPHELİSİ

Rusya’nın Suriye başta olmak üzere bölgedeki siyasetini uzun süredir destekleyen El-Sisi iktidarı Batı’nın şimşeklerini üzerine çekse de, batılı devletlerle imzaladığı özelleştirme ve yatırım anlaşmaları ile dengeyi korumaya çalıştı.

Böylesine gergin bir konjonktürde işlenen Regeni cinayetinden hemen sonra Batı basınında atılan manşetler ise dikkat çekici.

New York Times ilk sayfasına taşıdığı cinayet haberinde “Regeni yaptığı haberler nedeniyle öldürülmüş olabilir” vurgusu yaparken, İngiliz gazetesi The Guardian “Arkadaşım Regeni’nin öldürülmesi Mısır’da akademik özgürlüğe bir saldırıdır” başlığı ile bir yorum haber yayınlamayı tercih etti.

Batı basının kullandığı üsluptan cinayetin sorumluluğunun Mısır güvenlik güçleri dolayısı ile El-Sisi iktidarına yıkılmak istendiği ortada. Kahire merkezli kaynaklar ise cinayetin arkasında İhvan ve IŞİD başta olmak üzere devlet içinde çekişme halinde olan farklı aktörlerden, Batılı istihbarat teşkilatlarına kadar pek çok failin olabileceğini değerlendiriyor.

Fail ve soru sayısını artırmak mümkün...

Kesin olan, Regeni cinayetinin, dış politikada Batı ve Doğu arasında ince bir çizgide yürümeye çalışan El-Sisi hükümetinin elini zayıflattığı. Cevap bekleyen soru ise; Cinayet bir Gladyo operasyonu mu yoksa çığırından çıkan bir devletin suçu mu?

Onur Sinan Güzaltan

Not: Mısır’da, Vatan Savaşı-Saray Savaşı konulu konferans için 9 Şubat (bugün) saat 19.00’da Vatan Partisi Kadıköy İlçesi, 13 Şubat 16.00’da Beşiktaş İlçesi, 16 Şubat 18.30’da Üsküdar İlçesi, 21 Şubat 14.00’te Bakırköy İlçesinde olcağız. Bekleriz

ulusalkanal.com.tr

Şam'dan Ankara'ya tepki Dünya Musul Barajı çökme tehlikesi altında Dünya Fransa Dışişleri Bakanı Fabius istifa etti Dünya 'Faciaya insani hata sebebiyet verdi' Dünya