Başbakan’a papaz büyüsü!
Fehmi Koru dün Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal ile yaptığı telefon konuşmalarının içeriği ile alakalı olarak “İspatlansa da inanmam” diye yazınca anılarım canlandı.
TGRT’de çalıştığım yıllardı.
İhlas Camiası mensubu bir arkadaşım bana her gün Enver Ören’in nasıl uçtuğunu anlatır ve evliyalığı ile alakalı masallar fısıldardı.
Bir gün o arkadaşla Enver Bey’le görüşmek için Ankara İran caddesinde tutulan özel ofisinde görüşmeye gittik... Kapıda arabası, korumaları ve şoförünü göremeyince, henüz gelmediler diye düşünerek bendeki anahtar ile içeri girdik... Girmemizle odadan bir kahkaha sesi işittik... Odanın kapısını açınca hoş olmayan bir manzaraya tanık olduk... Oda kapısında nöbet tutan danışman şoförü (!) o an tuvaletten çıktı. Derken biz derhal geri dönüş yapıp binayı terk ettik...
İhlas Cemaati müridi olan o arkadaşımın bir süre dili tutuldu ve hiç konuşmadı... Televizyon binasındaki odama çıktığımızda ise şunları söyledi:
-”Enver Ağbiye papaz büyüsü yaptılar... Aksi mümkün değil... Ben o sahneyi başka türlü yorumlayamam. Yorumlarsam bütün geçmişimi, bugünümü, yarınımı ve hatta inancımı inkar etmiş olurum.”
Ne dersiniz Fehmi Koru’nun “Tayyip-Bilal kasetlerinin içeriği ispatlansa da inanmam” satırları aynı ruh halinin yansıması olabilir mi?
28 ŞUBAT SOPASI İLE KASETLERE KARŞI ÖNLEM!
Çok sıkıştılar !
Günler ve geceler boyu çıkış yolu arıyorlar.
Buldukları tek metot 28 Şubat sopasını çıkarıp korku salmak.
Kim kaset savaşında karşı cephede, o 28 Şubatçı denilerek soruşturmaya dahil edilecek ki birinci hedef Aydın Doğan medyasıdır.
Bunun için Tayyip medyası durduk yerde 28 Şubat rüzgarı estirmeye ve gündem oluşturmaya çabalıyor.
Ama nafile böyle bir rüzgar artık esmez zira o soruşturmanın merkezinde olan Çevik Bir bile serbest. Dolayısı ile o kampanya tutmaz.
Sadece bu tablo bile paniği gözler önüne sermiyor mu?
TAYYİP VE MENDERES’İN OĞULLARI
İkide bir Adnan Menderes’in idamı üzerinden istismarlar yapıp kendini onunla özdeşleştirmeye çalışan Tayyip Erdoğan ne hikmetse Menderes’in oğlu Yüksel’e verdiği şu ültimatomu hiç hatırlamıyor:
-Bak oğlum, ben Başbakan olduğum süre içinde ticaret yapamazsın. Yaparsan beni yani Başbakanlığımı alıp satarsın ki buna izin vermem. Üniversiteyi bitirdin. Gir imtihana ve devlet memuru ol.”
Yüksel Menderes öyle yaptı... Peki ya Tayyip’in oğulları?
Büyüğü Burak gemicikler satın alırken küçüğü Bilal pırlanta mağazalarına ortak oldu. Bugün Menderes sorgulanırken oğulları hiç ama hiç gündeme gelmez... Peki aynı şeyi Tayyip Erdoğan’ın mahdumları için söyleyebiliyor muyuz?
MEHMET ALTAN NURCU MU OLDU?
Şehir: Düzce.
Risale-i Nur toplantısının konuşmacısı Çetin Altan oğlu Prof. Mehmet Altan şunu söyler:
-”Demokrasi ve özgürlük sorunumuzu Said Nursi’nin yüz yıl önce Münazarat’ta ortaya koyduğu ilkeleri içselleştirerek aşabiliriz.”
Evet Mehmet Altan mistik ekolün simsarlarından Said’i Kürdi pardon Nursi’yi demokrasi mücahidi ilan ediyor.
Peki bunun okuması ne midir?
Said Nursi ve çoğulculuk kavramı gece-gündüz misali taban tabana zıttır. Realite bu iken Mehmet Altan’ın ettiği o sözler onun misyonunu açıklayan somut bir belgedir.
İMAM SITKI!
Adı: Sıtkı Ayan...
İslami jargonla kolejli yani İmam Hatipli ve Erdoğan’ın oradan arkadaşı.
Manşetlere gör İmam Sıtkı 16 Aralık yani büyük operasyondan bir gün önce tamı tamına 13.9 milyar TL teşvik almış.
Dahası 20 milyar dolarlık boru hattı ihalesi kazanmış.
İşte bu Sıtkı, Tayyip-Bilal telefonuna malzeme olmuş.
Kendisinden muhtemelen havuzu doldurmak için para istenen Sıtkı söz verdiği rakam yerine 10 milyon dolar teklif etmiş.
Telefon tapelerine göre (Eğer doğru ise) Başbakan bu 10 milyon dolara hayır deyip kızmış ve “Kucağımıza düşer” demiş...
Bu da mı montaj?.. Bu arada Sıtkı niye susuyor?
Sabahattin Önkibar
Aydınlık