Eski Alman Dışişleri Bakanı’ndan Avrasya vurgusu
Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer geçtiğimiz gün ülkenin en çok okunan gazetelerinden biri olan Sueddeutsche Zeitung için değişen dünya dengeleri ve Avrupa’nın bu dengeler içerisindeki yerine ilişkin bir makale kaleme aldı. Fischer, yazısında özellikle Rusya’nın gittikçe güçlenen pozisyonuna, Çin’in İpekyolu hamlesiyle beraber geldiği konuma ve Ortadoğu’da yaşananlarla beraber Türkiye’nin rolüne dikkat çekti.
Makalenin ana unsuru olarak jeopolitiğin önemini vurgulayan Fischer, Avrupa ülkelerinin Rusya ve Çin’in güç kazandıkları gerçeğini iyi kavraması gerektiğinin altını çizerek, bugünlerde çok daha stratejik hamleler yapmaları gerektiğini ve yeni koşullara uygun tavır takınmaları gerektiğini öne sürdü.
Rusya artık Süpergüç
Fischer’e göre özellikle Kırım meselesinde ve ardından Suriye’de söz sahibi olan ve son dönemde yaptığı operasyonlarla belirleyici rol oynayan Rusya, açıkça bir süper güce dönüşme noktasına gelmiş bulunuyor. Fischer buradan yola çıkarak, Rusya’nın Avrupa için yeniden açık bir güvenlik tehdidi oluşturduğunu da belirtti.
Fischer, Avrupa’nın özellikle Çin ve Rusya’yla ilişkilerinde etik değerlere saygı düzleminde giden ve yalnızca iktisadi çıkar gözeten tutumunu eleştirdi; bundan sonra bu ülkelerin oluşturduğu jeopolitik tehditler göz önünde bulundurularak çok daha köşeli ve net olunması gerektiğini savundu. Her iki ülkeyle ilişkilerde durumu idare eden orta yolcu tavıra değil, Avrupa’nın kendi çıkarlarının öne çıktığı bir tutuma ihtiyaç olduğunu belirtti.
Çin’in İpekyolu projesi: jeostratejik bir adım
Makalede İpekyolu’nun yeniden ticari faaliyete girmesinin de Avrupa için avantajları ve dezavantajlarının iyi düşünülmesi gerektiği vurgulandı. Fischer’e göre yine bu proje de salt ekonomik değil, aynı zamanda jeostratejik bir adım. Buna göre proje, Çin’in Avrupa karasına uzanan bir eli ve Amerika’nın karşısında burada da bir kuvvet olarak durma çabası olarak değerlendirilmeli.
Türkiye ile ilişkilerin yıpranması hataydı
Joschka Fischer ilişkilerin farklı bir düzleme taşınabilmesi için de öncelikle göç krizinin çözülmesi gerektiğini, kriz çözülene kadar daha ılımlı olunması gerektiğini savundu. Burada özellikle Türkiye’nin kilit rol oynadığına dikkat çeken Fischer, sabırlı ve kazanıcı olmak gerektiğini savundu. Fischer’e göre Türkiye’yle ilişkilerin bu denli yıpranması oldukça büyük bir hataydı. Avrupa’nın Türkiye’ye her zaman ihtiyaç duyacağı ise Fischer’in makalesinde vurgulanan bir diğer nokta.
Makalenin son bölümünde Avrupa’nın plansız ilerleyen dışişlerinden endişe duyduğunu ifade eden Fischer, bundan sonra dünya dengeleri çok daha fazla gözetilerek, konumunun çok iyi belirlenmesi gereken bir döneme girildiğini ve yeniden jeopolitiğin siyasette her şeyi belirleyeceği bir dönem olacağını vurguladı.
Haber: Pınar Akkoç
ulusalkanal.com.tr