Doğu Perinçek: 24 Temmuzların doğası

Türkiye tarihinde dört ayrı 24 Temmuz olayı var. Birincisi: 24 Temmuz 1908 Hürriyet Devrimi.

İkincisi: 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması.

Üçüncüsü: 24 Temmuz 2002 ABD Silahlı Kuvvetleri’nin Türkiye’yi işgal tatbikatının başladığı gün.

Dördüncüsü: 24 Temmuz 2015 Türk Ordusunun Bölücü Terör Örgütüne karşı silahlı bastırma harekâtının başlaması.

BU KADAR RASTLANTI OLMAZ

Bu dört olayın 24 Temmuza denk düşmesi rastlantı mı dersiniz?

Ankara’daki Devrimci Hükümetin Lozan Antlaşmasının imzalanmasını Hürriyet Devriminin yıldönümüne denk düşürmesinde devrimci kimlik beyanı var.

ABD Silahlı Kuvvetleri ise, 24 Temmuz 2002’de Nevada Çölünde Türkiye’yi işgal tatbikatına başlayarak, Lozan’a yanıt veriyor.

Türk Ordusu ise, 24 Temmuz 2015 günü ABD’nin “Kara gücüm” dediği PKK Terör Örgütünün Irak’ın kuzeyindeki yığınaklarına karşı hava saldırısına başlıyor. ABD’nin Irak’ın kuzeyindeki silahlı varlığına silahla meydan okunuyor.

TÜRKİYE’NİN EMPERYALİZME KARŞI 20. YÜZYILDAKİ SAVAŞ TAKVİMİ

24 Temmuzlara bakıyoruz, dördü de Türkiye’nin emperyalizme karşı savaş takviminden yapraklar. Batılı emperyalistlere karşı savaş, aynı zamanda Türkiye’nin Asyalı kimliğinin de tarihçesidir.

1908 Hürriyet Devrimi, 1905 Rus Devrimini ve 1906-1909 İran Devrimini izledi ve 1911 Çin devrimiyle devam etti. Asya’nın imparatorluk birikimi olan ülkeleri, emperyalist Batıya karşı Doğu Devrimlerini el ele yürüttüler.

Lozan Antlaşması, Asyalı mazlum milletlerin Batılı emperyalistlere karşı kazandığı zaferi kayda geçirdi.

21. YÜZYILDA 24 TEMMUZ MEYDAN OKUMALARI

21. yüzyılın 24 Temmuzları da aslında 20. yüzyılın devamı özelliğindedir.

ABD ve İsrail, Irak’ın kuzeyinde Kürdistan kurarak, Türkiye ile cephe cepheye gelmişlerdir.

1990 yılından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyinden gelen ABD tehdidine karşı mevzilenmeye başladığını görüyoruz. ABD’nin Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranien Quarterly, Joint Forces Quarterly gibi resmî kaynakları, 1990’lı yıllarda “Türk generalleri hizadan çıktı” diye yazdılar. Bu konuda Hasan Bögün’ün ABD ve AB Belgelerinde Türk Ordusu adlı kitabında çok geniş bilgi bulunmaktadır.

1998 yılı Eylül ayında Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrıkoğlu, “28 Şubatı sürdürmek için bin yıllık mücadele azmine sahibiz” dedi. Bu açıklama, ABD’nin Türkiye’de Kemalist Devrimi yıkma planına meydan okumaydı.

ABD’nin yanıtı “Bin yıla bin yıl” oldu. ABD Silahlı Kuvvetleri, “Bin Yılın Meydan Okuması 2002” (Millenium Challenge 2002) başlıklı işgal tatbikatı için hemen 1998 sonlarında hazırlıklara koyuldu. Tatbikat tarihinin Lozan Antlaşması’nın yıldönümüne denk düşürülmesi, ABD’nin stratejik bakışını yansıtıyordu. ABD Ordusu, 24 Temmuz 2002 günü Nevada çöllerinde tarihinin en büyük tatbikatına başladı.

İşgal edilecek ülke, kendi güneyindeki büyük adayı (Kıbrıs) işgal etmişti ve dünyanın en önemli boğazlarına egemendi (İstanbul ve Çanakkale boğazları). Dahası hedef ülkenin ordusu, 96 saatte seferber oluyordu. Bölgede seferberlik süresi 96 saat olan başka ülke yoktu. Türkiye, açıkça işgal edilecek ülke olarak tanımlanmıştı.

Tatbikat senaryosunu o zaman Cumhurbaşkanı Sezer’e, Başbakan Ecevit’e ve Genelkurmay Başkanlığına yolladım. Bir mektupla hedef ülkenin Türkiye olduğunu kanıtlarıyla açıkladım. Zaten Asociated Press Ajansı da Türkiye’nin hedef olduğunu ilan ediyordu. Türkiye’nin yetkilileri ve sorumluları, başlarını Nevada çölünün kumlarına sokmuşlardı.

KURŞUN ATMADAN YAPILAN İŞGAL VE YIKILAN DUVARLAR

Tehdidi tanımlamaktan korkarsanız, başınıza geleceklere en baştan teslim olursunuz. ABD, 2007 yılında başlattığı operasyonla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanlarını, binin üzerinde general ve subayı hapse attı. Siyasal hedefte ise İşçi Partisi (Vatan Partisi) önderleri vardı. Türk Ordusu, savaşmadan esir alınmıştı. “Bin Yılın Meydan Okuması” kurşun atmadan uygulanmış oldu.

Türkiye, Ergenekon-Balyoz tertiplerini İşçi Partisi önderliğinde püskürttü ve Silivri duvarlarını yıktı. Aslında Silivri duvarları, Atlantik duvarıydı. Ergenekon’dan çıkış, Avrasya’ya çıkıştı.

ABD’NİN KARA GÜCÜNE KARŞI SAVAŞ

2014 Martında Silivri duvarlarının yıkılmasından 16 ay sonra PKK’ya karşı silahlı harekât başladı. Yine bir 24 Temmuz günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Bölücü Terör Örgütüne karşı hava harekâtı başladı. Türk savaş uçakları, ABD’nin egemenlik alanı sayılan Irak’ın kuzeyinde ABD’nin “Kara gücüm” dediği PKK yığınaklarını yerle bir etti. Arkasından ülke içi kara harekâtları ve kentlerdeki terör yuvalarının temizlenmesi geldi. ABD hükümeti hemen tepki gösterdi. Türkiye PKK ile görüşmelere oturmalıydı.

ASYA ÇAĞININ 24 TEMMUZLARI GELİYOR

20. ve 21. Yüzyıl tarihimizin seyrini 24 Temmuzlardan izleyebiliriz.

Her 24 Temmuz, Asya’nın Batı emperyalizmine karşı mücadelesinde bir kilometre taşı. ABD de bunu anlamış ki, işgal tatbikatını 24 Temmuz’a denk düşürüyor.

Artık Asya’nın üstünlük çağına girmiş bulunuyoruz. Batı batmaktadır. Uygarlık Asya’dan yükseliyor. Yeni uygarlık, kapitalist sistemin yenilenmesi değildir. Dünya artık yeni ABD’leri ve yeni AB’leri taşıyamaz. Asya’dan yükselen uygarlık kamucudur, paylaşmacıdır ve barışçıdır.

Çin, Rusya, Hindistan, İran ve Türkiye, yükselen Asya uygarlığının köşe taşlarıdır.

Artık hiçbir güç, Türkiye’nin Asya’daki öncü konumuna yerleşmesini önleyemez.

Doğu Perinçek / 8 Aralık 2015, Aydınlık