CHP polis copunu nasıl öptü

Polis copu nasıl öpülür? - Polise türban giydirirsin, tarikat polisi olur. İşte polis copu öyle öpülür.

Abone ol

CHP sözcüsü Şafak Pavey’in

AKP iktidarına

polise türban çağrısı

CHP, 31 Ekim 2013 günü TBMM kürsüsünden polise de türban giydirmeyi savunarak, Cumhuriyet yıkıcılığında AKP’ye fark attı.

CHP sözcüsü Şafak Pavey, Sayın Hüsamettin Cindoruk ve Sayın Bekir Coşkun’u bile hayran bıraktığına göre, rolünü çok iyi oynuyor, çok hünerli bir halk avcısı!

Sözümona polis copuna karşı imiş, ama kadın polise türban giydirmek için AKP hükümetini göreve çağırdı.

İşte alkışlanan konuşmanın asıl vurucu, asıl yakıcı bildirisi buydu

Türbanlı polisin ve askerin şefkati

CHP, Şafak Pavey’in ağzından polisin ve askerin tarikatlaştırılmasını savunuyor.

Bu eylem, polisin copunu öpmek değil de nedir?

Türban giydirilen polisin ve askerin ne kadar özgürlükçü, ne kadar şefkatli olacağını kuşkusuz herkes takdir edecektir.

CHP, artık AKP’nin türban terörünün bir oyuncağı haline gelmiştir.

CHP türban terörünün aleti oldu

CHP’nin Sorusçu yönetimi, AKP’nin elinden türban silahını aldığını söyleyerek, CHP tabanını budalalaştırma harekâtında görev yapıyor.

Türban, iyi görelim, oy avlama aracı değildir, terör aletidir.

AKP, türbanla güç gösterisi yapıyor. “Ben Cumhuriyeti ezerim ve siz karşı koyamazsınız” diyor.

Türbanla oy toplanamıyor ama Cumhuriyeti ezen güç gösterisiyle oy toplanıyor.

CHP, AKP’nin türban terörüne alet olarak, onun gücünü ispatlıyor ve bütün oyları güç gösteren AKP’ye itiyor.

CHP: Tarih yapanın oyuncağı

CHP yönetimi, AKP’nin Cumhuriyeti yıkan güç gösterisinin aletidir.

Aletin, kendisini kullanan iktidar sahibini bozguna uğrattığı nerede görülmüştür.

Alet, sahibinin elindedir.

Bozguna uğrayan ise CHP’nin tabanıdır; örgütleridir.

Tarihi, AKP yapıyor. Cumhuriyeti yıkarak yapıyor.

Yapılan tarih, karşıdevrimdir.

AKP’nin aleti olan CHP yönetimi, karşıdevrimin aleti olmuştur.

Kılıçdaroğlu’nun “tarih yaptık” dediği olay budur.

CHP Cumhuriyet saflarına bozgun ruhu aşılıyor

Öyle bir tuzağın içine düşmüşlerdir ki, CHP Genel Başkanı, CHP’nin türbanlı adayı olacağını da ilan etti.

Daha birkaç hafta önce CHP, “kamuda türban olmaz” diyordu.

Hiçbir mevzide durmuyor. Hiçbir sözünü tutmuyor.

Böylece CHP yönetimi, CHP’ye bel bağlayanların maneviyatını yıkma görevini yerine getiriyor.

Sorusçu CHP yönetimi, Cumhuriyet saflarına bozgun ruhu aşılıyor. Bu, bir misyon!

CHP Cumhuriyeti değil

pantolonu savunuyor

CHP, Cumhuriyeti değil, pantolonu savunuyor.

Devrim bayrağını değil, türban bayrağını yükseltiyor.

Kadın onurunu Haçlı gericiliğin ayakları altına sererken, kırmızı ruj gösterileri yapıyor.

Cumhuriyetin Tuncelisini emperyalizme teslim ediyor, Cumhuriyet yıkıcılarının Dersim harekâtına katılıyor.

Türban-Pantolon ittifakı

Bir cephe kurulmuştur, bunu görmek zorundayız.

CHP Genel Başkanı, en son türbanlı aday göstereceğini ilan ederek Gerici-Bölücü cephede kararlı olarak yer alacağını ilan etmektedir.

Bu cepheye, günün manzarasına bakarak Türban-Pantolon ittifakı da diyebiliriz.

Bu ittifakta, AKP+PKK+MHP+CHP el eledir.

Pantolon karşılığında Cumhuriyeti AKP’ye teslim edenler, pantolonu ayaklarına değil başlarına giyiyorlar.

Pavey’in konuşmasını bütün akıllı AKP’liler ve yandaşları övgüyle karşıladılar. Ahmet Hakan’a kadar bütün AKP yandaşları, Şafak Pavey’in türbana destek verdiğine dikkat çekerek, akılsız yandaşları uyardılar. AKP sıralarından Şafak Pavey’in konuşmasına gelen alkışı hatırlattılar.

Bölücülükle ittifak

Türban-Pantolon ittifakının içinde PKK’nin bulunduğu da unutulmamalıdır.

Türban-Pantolon ittifakı, aynı zamanda bölücüdür.

Dikkat edin Sorosçular, CHP’yi “Sol ittifak” düzenbazlığıyla PKK ile işbirliğine çekiyorlar. Sarıgül formülü de bu bağlamda çift işlev görüyor.

Kimse kendisini aldatmaya devam etmesin. Atlantik güdümlü Soros kliği, CHP içindeki Atatürk Devrimciliğine bu Türban ve Sarıgül harekâtlarıyla ağır bir darbe indirmiştir.

CHP’ye Atlantik yıldızı atandı

Atlantik sistemi, Cumhuriyete türban operasyonu yaparken, CHP’ye ikinci bir operasyon daha yaptı. Dik duran Cumhuriyet kadınını kenara itti ve güneşi Atlantik’ten doğurtarak, dünyanın dönüş yönünü değiştirdi.

CHP’de Atatürk Cumhuriyetinin başıdik kadınları var. Onlar Meclis’te ve Meclis dışında yıldızlaştılar, halk onları sevmişti.

Artık CHP’nin yıldızları onlar değildir. Bir medya uygulamasıyla CHP’ye Atlantik kutbundan bir yıldız atandı.

Mıy mıy Cumhuriyetçilik CHP’yi kurtaramaz

Bu CHP, artık içinden düzeltilemez.

Eğer CHP, yeniden Atatürk Devrimi rotasına girecekse, Deniz Baykal’ın falan böyle bir meseleleri olmadığı çok açıktır.

CHP’nin Meclis grubundaki milletvekilleri, mıy mıy Cumhuriyetçilik yapıyorlar. Bu gerçek, türban harekâtında ortaya çıkmıştır. Cepheden kaçmışlardır.

Koltuk sevdası, mıy mıy Cumhuriyetçiliğin nedenidir. Bireysel çıkara teslim olanlar, Cumhuriyeti de, bağımsızlığı da, kadın onurunu da savunamıyorlar.

Birkaç istisnanın olması bir teselli değildir. Çünkü o istisnaların, CHP’yi Türban-Pantolon ittifakından kurtaracak güçte olmadıkları, her olayda ortaya çıkıyor.

CHP’deki Kılıçdaroğlu karşıtı bir takım çıkarcılar, bu darbe karşısında tam siper halindeler. Onlar Atatürk Devrimciliği mevzisinde savaşarak değil, yerel seçim yenilgisinin pususuna yatarak başarı peşindeler.

Şaşkınlık çare değil

Onların dışında kalan Halkçı-Devrimciler ise, şaşkınlık içindeler. Çünkü tutarlı bir duruşları yok. Bireysel çabalar ve bazen de gösteriye kaçan eylemlerle aslında çaresizliklerini sergiliyorlar.

Bu koşullarda CHP’yi ancak İşçi Partisi kurtarabilir. Güçlenen İşçi Partisi, Türban-Pantolon ittifakını bozar ve CHP’yi Cumhuriyet cephesine çeker.

CHP, Türban-Pantolon ittifakından kurtarılamazsa ne olur?

O zaman Türkiye, CHP’siz kurtulur!

Doğu Perinçek

Aydınlık/Rota

Fethullah'ın dönekleri ve Ağca İşçi Partisi düşmanlığında buluştu Gündem ''Tatlı bir rekabet olacak'' Gündem Albay Ermin yakalandı Gündem Vali öğrenci avına çıkıyor! Gündem