Doğu Perinçek: ‘Kömürlükte imzalanan Lozan Anlaşması’ nerde saklanıyor

“Kömürlükte imzalanan Lozan Anlaşması”nı kamuoyuna duyurarak tarihe geçme şerefi bize ait değil. Şu sıra internette yoğun olarak dolaştırılıyor.

Ama o “Anlaşma”nın nerede saklandığını açıklama şerefi bize ait, bu yazının sonuna kadar sabrediniz, öğreneceksiniz.

AĞIR GELEN TARİHÎ SIR

Lozan Antlaşması’nın üzerinde “çok gizli” yazan 21 maddelik bir Ek Protokolü varmış. 24 Nisan 1923 günü imzalanmış. Dahası Lozan Antlaşması’nın asıl maddeleri, işte bu Ek Protokol’de imiş! Bizim bildiğimiz, 93 yıldır uygulanan Lozan, hikâye imiş. Asıl Lozan Antlaşması, işte o “çok gizli” olan “Anlaşma” imiş. 24 Nisan 2023’te yürürlüğe gireceği söylenen bu “Anlaşma”, taraf olan bir Avrupa ülkesinin devlet kasasında muhafaza ediliyormuş. Bu bilgileri veren gazeteci, Ek Protokolü “bundan senelerce önce çok güçlü bir dostu vasıtası ile okuyup notlar alma bahtiyarlığına erişmiş nâdir kişilerden biri” imiş. “Bu tarihî sır artık O’na son derece ağır gelmeye başlamış. Taşıyamaz olmuş ve bir başlangıç olarak bazı maddeleri paylaşmaya karar vermiş.” Bu kararı almasının ardında “hem tarihe ve gerçeklere hizmet arzusu, hem de bir gazeteci sıfatıyla Lozan’ın aslını yayınlama önceliğine sahip bulunma hissi” varmış...

Ulvî hisler!

KÖMÜRLÜKTE İMZALANAN MADDELER

Ve tarihe geçmiş olan o gazeteci, “buyrun, okuyun” diye büyük ve siyah harflerle takdim ederek, “Lozan Anlaşması”nın gizli maddelerinden bazılarını yayınlıyor. Maddeleri lütfen beş yaşından küçüklerin önünde okumayınız:

Madde 2: Türkiye, Boğazlar üzerindeki hâkimiyetinden 24 Nisan 2023’ü 25 Nisan 2023’e bağlayan gece yarısı tamamen vazgeçecek ve bölge, anlaşmada imzası bulunan diğer devletlerin hâkimiyeti altına girecektir.

Madde 7: Türkiye 24 Nisan 2023 tarihi itibariyle bütün yeraltı servetlerini ve doğal kaynaklarını kullanma hakkından feragat edecek, bu hak anlaşmada imza sahibi olan diğer memleketlerin olacaktır. İşbu maddeye ormanlar, madenler ve bütün enerji kaynakları da istisnasız dahildir.

Madde 9: Türkiye, Fener Patrikhanesi’nin ekümenik olduğunu kabul edecektir. Patrikhane 24 Nisan 2023’ten itibaren milletlerarası hükmî şahsiyete sahip olacak, Aya Yorgi Kilisesi merkez kabul edilerek 25 kilometre çapında ve Ayasofya’yı da içine alacak olan arazi bedelsiz olarak Patrikhane’ye devrolunacak ve burada daha sonra kurulacak olan Vatikan benzeri yeni devlet, geçmişin Bizans’ının hatırasını ihyâ edecektir.

Madde 17: Sevr Anlaşması’nın bazı maddeleri hayata geçirilecek, öncelik Ermenistan, Lâzistan ve Kürdistan projelerine verilecektir.

Madde 21: İşbu anlaşma 24 Temmuz 1923 günü Lozan Palas Oteli’nin kömürlüğünde Türkiye Hariciye Vekili İsmet ile İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace George Montagu Rumbold tarafından gizli olarak imzalanmıştır

Maddelerin hepsini yazmadım, sonra yazımı okumazsınız diye.

Bir telâş bir telâş, bayağı inananlar var.

Bizim bir kısım felâketlerden mutluluk duyan Atatürkçülerimiz de alarm zillerini çalmaya başladılar bile. Şunun şurasında yedi yıl kaldı, milleti uyandırmak için seferberlik başlattılar.

ÜLKEYİ KÖMÜRLÜKTE SATMAK İÇİN İSTİKLAL SAVAŞI VERMEK

Uydurma daha başlığından başlı- yor. Lozan’da imzalanan Anlaşma değil, Antlaşmadır. İtilafname başka, Muahede başka. İngilizceleri, Fransızcaları, Almancaları da ayrı sözcüklerle ifade edilen ayrı kavramlardır. Türkçemizde bir t harfi farkı yüzünden karıştırılıyor. Kömürlükte imzalanan anlaşmayı ifşa ederek tarihe geçen gazeteci, daha Lozan Antlaşması’nın ismini bile bilmiyor. Bu o kadar önemli değil.

Peki Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Paşa, boyunlarında idam fermanıyla İstiklâl Savaşına kalkışıp hayatlarını niçin ortaya koydular?

Ülkeyi kömürlükte satmak için ölümü göze almaya ve bu kadar kan dökmeye ne gerek vardı?

HURAFENİN AÇIKLAMASI

Bu “Ek Protokol” hurafesi, saçma bile değildir. Uydurma sıfatı bile hafif kalır.

Ama bu hurafeye inananların bulunması açıklama gerektirir.

Daha önemlisi, uydurmanın amacıdır.

Hurafeyi uyduranlar ve hurafeyi yayanlar var, çünkü Atatürk düşmanları var. Atatürk’e karşı ancak hurafelerle savaşılır.

Peki kimi Atatürkçülerimiz bu hurafeyi nasıl ciddiye alıyorlar?

Çünkü bu kimseler, felâket tellâlığı ile Atatürk Devrimciliğini birbirine karıştırıyorlar. Devrim pratiği olmayınca, biricik pratikleri korku yaymak, telâş yaymak. Bunlar karşıdevrimle savaşmadılar ve savaşmazlar. İşleri güçleri karşıdevrimin kışkırttığı korkuyu yayarak Atatürk Devrimi düşmanlarına hizmet etmektir.

KÖMÜRLÜKTE ATILAN İMZANIN DEĞERİ

Kömürlükte imzalanan bir Lozan Antlaşması yok.

Gülünçtür o hükümler!

1923 yılında gülüncün de gülüncüydü, bugün yine gülünçtür.

Türkiye PKK’yı hendeklere gömdükten sonra 2023 yılında parçalanmayı kabul edecek, Boğazları verecek! Niçin? Yüz yıl önce kömürlükte atılan imza nedeniyle mi?

Kağıt ve imza yok başka, ama bir ülkenin kağıtla ve imzayla bölünmesinin tek örneği yoktur. Hele Türkiye gibi ülkeler, ancak silahla, kanla bölünebilir. Silahla bölebilecek bir güç de bulunmuyor.

Türkiye’yi bölmek isteyenler, öyle kağıtla imzayla, uydurmayla hurafeyle değil, güçleri varsa silahlarıyla gelsinler!

Kara güçlerini üzerimize sürdüler ve hendeklere gömüldüler, yine gelirlerse yine hendeklere gömülecekler.

HURAFENİN GERÇEKLİĞİ

İşte hurafe budur zaten. Hiçbir gerçekliği, hiçbir mantığı yoktur. Neresinden tutsanız dağılır, ama hurafeyi yayan kuvvetin gerçekliği vardır.

Atatürk Devrimi düşmanlığı bir gerçek. Arkasındaki ABD emperyalizmi de bir gerçek. ABD emperyalizminin aleti olan bölücülük ve gericilik de bir gerçek. Onlar, amaçlarını kömürlükte tutanağa geçirmiş olabilirler. Ancak o amaçları da artık hayâl bile değildir.

KÖMÜRLÜKTE PLANLANAN PSİKOLOJİK SAVAŞ

Kömürlükte imzalanan bir anlaşma yok, ama kömürlükte planlanmış olması muhtemel bir kara propaganda var.

Türkiye, öyle kömürlük uydurmalarıyla, öyle kömürlükte hazırlanan kara propagandayla bölünemez. Bunu herkes biliyor olmalı.

Lozan Antlaşması’nı yürürlükten kaldırmaya kalkanların savaşı göze almaları gerekir. Ve o savaşta kaybedecekleri de kesindir. Daha doğrusu savaşı kaybetmişlerdir.

O ŞEREF BİZİM

Kömürlükte uydurulan Lozan Anlaşması Ek Protokolü’nün şu anda nerede saklandığını açıklamak şerefi de bizim olsun, belki bu yoldan tarihe geçeriz. Kömürlükte imzalanan 21 maddelik Ek Protokol, Avrupa devletinin kasasında değil. Gidin kazın isterseniz, O Protokolü Cizre’de, Silopi’de, Şırnak’ta veya Nusaybin’de hendeklerin içinde bulabilirsiniz.

Bütün nüshaları oralara gömülmüş bulunuyor.

Doğu Perinçek / 13 Temmuz 2016, Aydınlık