Akdağ ve Çavuşoğlu 7,2'lik deprem anını yaşadı
Başbakan yardımcıları Akdağ ve Çavuşoğlu, AFADEM'de gazetecilere verilen "Temel Afet Bilinci Eğitimi" kapsamında, deprem simülasyon merkezinde 7 saniye süren 7,2 büyüklüğündeki tatbikata katıldı
Başbakan Yardımcıları Recep Akdağ ve Hakan Çavuşoğlu, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Eğitim Merkezi'nde gazetecilere verilen "Temel Afet Bilinci Eğitimi" kapsamında deprem simülasyon merkezinde, 7 saniye süren 7,2 büyüklüğündeki deprem anını yaşadı.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Mehmet Güllüoğlu ile Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca'nın ev sahipliğinde, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü kapsamında medya mensuplarına AFAD Eğitim Merkezi'nde (AFADEM) "Temel Afet Bilinci Eğitimi" verildi.
Başbakan yardımcıları Recep Akdağ ile Hakan Çavuşoğlu'nun katıldığı eğitimde, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri de yer aldı.
Eğitimin açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Akdağ, toplumların demokratik gelişimi ve özgürce yaşamı için basın mensuplarının önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, özelikle deprem açısından dünyanın önemli deprem bölgelerinden birisi olduğuna dikkati çeken Akdağ, ülkede doğudan batıya uzanan ciddi fay hatlarının bulunduğunu kaydetti.
Yeraltında bulunan bu tehlikeyi ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını, ancak yeraltındaki tehlikenin riske dönüşmemesinin önem arz ettiğini belirten Akdağ, "Üzülerek ifade etmek lazım ki Türkiye, 1990'dan öncesine döndüğümüzde yapı stoku açısından çok riskli yapılar oluşturulmuş bir ülke. Bunu 1999 depreminde çok acı bir şekilde yaşadık. Van depreminde de acılar yaşadık ama Van depreminde enteresan bir şeyi de gözlemledik. 2001'de binalara yapı denetim getirildikten ve bu mesele bir disiplin altına altına sokulduktan sonra Van'da yapılan binalarda, hemen hemen hiç ağır hasar olmadı." diye konuştu.
Sadece deprem değil, Türkiye'de heyelan ve su taşkınları konusunda da sıkıntıların bulunduğunu, bu konuda AK Parti hükümetleri döneminde büyük bir mesafe alındığını aktaran Akdağ, geçmişte dere yataklarına kurulan yerleşim birimleri olduğuna değindi. Akdağ, "Bu hususta bir taraftan iyileştirmeler yapıyoruz öte yandan en büyük riski taşıyan şehirlerimizde, başta İstanbul olmak üzere kamu binalarının iyileştirilmesinde büyük mesafeler aldık." dedi.
Recep Akdağ, bugün İstanbul'da yaklaşık bin okulun ve hastanelerin depreme dayanıklı hale getirildiğini anlattı.
Afete müdahale sırasındaki iletişim konusuna da dikkati çeken Akdağ, toplumun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi, aynı zamanda da paniğe sevk edilmemesi açısından basın mensuplarının görevinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Deprem bilincinin artırılması konusunda gazetecilerden çok daha fazla destek almak istediklerini dile getiren Akdağ, "Eğer uygun görürse bunu Sayın Başbakan Yardımcımıza teklif ediyorum, özellikle iletişim konusunda AFAD'ın öncülüğünde, bütün Anadolu'da kurslar düzenleyelim. Mahalli basın çalışanlarını da bu hususta bilgilendirelim. Gerçekten işin iletişim kısmı hiç küçümsenmeyecek kadar önemli." şeklinde konuştu.
Akdağ, Türk basınının afetlerde doğru sınav verdiğini de sözlerine ekledi.
"Buradaki başarı insan hayatıdır"
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu da depremin, gündemin en önemli konularından biri olmaya devam edeceğini belirtti.
Yanlışların, bilgisizliğin ve hazırlıksızlığın afeti felakete dönüştürdüğüne tanıklığın, yakın geçmişteki Gölcük ve Düzce depremleriyle tarihe acı bir not olarak düştüğünü aktaran Çavuşoğlu, yardım etmesi gerekenlerin yardıma muhtaç hale düştüğüne, müdahale etmesi gerekenlerin hareket edemez hale geldiğine bu depremlerde tanık olunduğunu anımsattı.
AFAD'ın ve diğer ilgili kurumların etkili koordinasyonunun, ulaştıkları insan potansiyeli ve teknolojik imkanların, çağın gereklerine ve Türkiye'nin gerçeklerine dair hazır olma özelliğinin Van depreminde farkını gösterdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
"Hepimiz hem Gölcük-Düzce depremlerine hem Van depremine dair geniş bilgi sahibiyiz. O yüzden çok detaylandırmadan işi şöyle özetleyeyim; demek ki isteyince, emek sarf edince oluyormuş. Eğer sorumluluğunuzu ciddiye alıp, gerçekler ışığında millete hizmeti gözeterek iş yaparsanız başarı sağlanıyor. Buradaki başarı, öyle birilerinin heves ettiği gibi mevkiler, makamlar değildir. Buradaki başarı, insan hayatıdır. Daha kıymetlisi, daha ötesi yoktur."
Depremin doğal afetler içerisinde sadece bir tanesi olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, göçe sebep olan bir afetin de çölleşme olduğuna dikkati çekti. Çavuşoğlu, Türkiye'nin bu konuda aldığı inisiyatif ve yaptığı çalışmaların dünyada örnek olarak gösterildiğini ifade etti.
Afetler konusunda alınan önlemler, gerçekleştirilen çalışmalar ne olursa olsun bireylerin bilgilendirilmesinde basın çalışanlarına önemli görevler düştüğünü dile getiren Çavuşoğlu, "Bu noktada sizlerin sahip olduğu imkan ve güç, büyük katkı sağlayacak potansiyeldedir. Bu konuda yapılacak her türlü çalışmada desteğimiz, her zaman yanınızda olmaya devam edecektir. İnanıyorum ki birlikte, insanlarımızın doğal afetlere karşı bilinçlenmesinde çok büyük yol kat edebiliriz." dedi.
Akdağ ve Çavuşoğlu ile gazeteciler 7,2'lik depremi yaşadı
Konuşmaların ardından AFAD Başkanı Güllüoğlu ile AFADEM Müdür Yardımcısı Gökay Kırmızıgül interaktif etkinliklerle zenginleştirilen "Temel Afet Bilinci Eğitimi" programı kapsamında temel afet tanımlamaları, afet türleri, davranış kalıpları ve afet farkındalığı başlıkları altında sunum yaptı.
Eğitim kapsamında gazeteciler, deprem simülasyonunu da test etti. Deprem anında ve sonrasında yapılması gerekenlerin anlatılmasının ardından gazeteciler, 7,2 büyüklüğündeki depremi deneyimledi.
Gazetecilerin ardından başbakan yardımcıları Akdağ ve Çavuşoğlu, BYEGM Genel Müdürü Akarca ve bazı gazetecilerle deprem simülasyonunda 7 saniye süren 7,2'lik bir depremi test ederek, zor anlar yaşadı.
"Her birey ve aile mutlaka afet bilinci edinmeli"
Testin ardından görüşü sorulan Recep Akdağ, her birey ve ailenin mutlaka afet bilinci edinmesi gerektiğini söyledi.
Simülasyon merkezilerinin yaygınlaştırılacağını belirten Akdağ, "Özellikle deprem bölgelerinde bu deprem simülasyon merkezlerini yaygınlaştıracağız. İstanbul için iki simülasyon merkezi düşünüyoruz. Mümkün olduğu kadar, özellikle lise ve üniversite öğrencilerini bu küçük ama kıymetli eğitim ve tatbikatların içine sokmalıyız." dedi.
Depreme toplumun hazır olması gerektiğini söyleyen Akdağ, "Benim evimde bir kısım hazırlıklar tamam. Ben bugün gördüm ki evimde yangın tüpüm yok. Eşyalarımızı da sabitledim. Gidince deprem çantamıza bir daha bakmalıyız." dedi.
Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu da aile fertlerinin deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında mutlaka eylem planı olması gerektiğini söyledi.
Hakan Çavuşoğlu, evlerde daha çok estetiğe önem verildiğini ancak estetikle beraber aynı şekilde en az ve zararlı olmayacak mahiyette dizayn gerçekleştirmek gerektiğini de kaydetti.