F tipi polis takibinde Zirve cinayeti

Zaman gazetesinin Zirve Yayınevi kumpasıyla ilgili yaptığı haber belgeyle yalanlandı. Zanlıların, cinayetten bir gün önce silahla atış yaptığı, gözaltından sonra ise serbest bırakıldığı ortaya çıktı

Malatya’da Zirve Yayınevi’nde 3 misyoneri öldüren 3 zanlının, olaydan bir gün önce gözaltına alındıkları ve sonra serbest bırakıldıkları ortaya çıktı.

Zirve Yayınevi cinayeti davasında tutuklu bulunan eski Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger, geçtiğimiz günlerde Akşam gazetesine konuşmuş ve şunları söylemişti: “Olaydan bir gün önce cinayeti işleyecek olanlar, atış talimi yaparken polis tarafından yakalanıyor. Ama bırakılıyorlar. Polisin üzerlerinde bulduğu silah, ertesi gün cinayette kullanılıyor. Cinayet sırasında Malatya’da emniyet müdürü olan Ali Osman Kâhya ve il emniyet istihbarat şube müdürü olan İsmail Bilgin Paralel Devlet Yapılanmacı. Davaya bakması için kendilerinden olan savcı da getirdiler.”

GERÇEKDIŞI HABER

Ülger’in açıklamalarının yayınlanmasından bir gün sonra cemaatin yayın organı Zaman gazetesi, Ülger’in yalan söylediğini iddia ederek “Maktuller boğazları kesilerek ve çeşitli yerlerinden bıçaklanarak öldürüldü. Olayda silah kullanılmadı” yazdı.

Ancak Aydınlık, Zaman’ın yazdıklarının gerçekdışı olduğuna ilişkin çok önemli bir belgeye ulaştı. Buna göre cinayeti işleyen Emre Günaydın, Salih Güler ve Abuzer Yıldırım, Zirve Yayınevi cinayetlerinden bir gün önce kuru sıkı tabancayla ateş ettikleri gerekçesiyle gözaltına alındılar. Günaydın, Güler ve Yıldırım polis tarafından ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

Aydınlık’ın ulaştığı tutanaklara göre, Emre Günaydın atış yaptığını, Güler ve Yıldırım da Günaydın’ın atış yaptığını itiraf ediyor. Cinayetlerden bir gün önce gözaltına alındığı 17 Nisan’da aldığı ifadesine göre şunları söylüyor: “Ben 16.04.2007 günü faturalı 1 adet kurusıkı tabanca aldım. 17.04.2007 günü saat: 16.00 sıralarında arkadaşlarım Salih Güler ve Abuzer Yıldırım isimli şahıslar ile birlikte Pınarbaşı civarına gezmeye gittik. Burada almış olduğum tabancayı denemek için iki el ateş ettim. Bir müddet sonra polisler geldi ve havaya ateş edeni gördünüz mü dediler, bende konuyu anlatarak ben ateş ettim dedim ve belimdeki kurusıkı tabancayı çıkartarak polislere teslim ettim. Arkadaşlarım tabanca ile ateş etmediler. Konuyla ilgili söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”

Günaydın’ın arkadaşları da bu ifadeyi doğruladı. Polis memurları Akif Kumlu ile Hayrettin Demiraslan da ifadeleri imzaladı.

2 SİLAHI POLİSLER GÖRMEDİ

Zaman gazetesini yalanlayan bölümler, iddianamede de geçiyor. Davanın birinci iddianamesi 19. ek Klasörünün 79. sayfasında Abuzer Yıldırım, gözaltına alındıkları anı şöyle anlatıyor: “Daha sonrasında Yimpaş’ın arkasındaki atış poligonuna gittik. Bizi Emre götürdü. Jandarma vardı bizi geri çevirdiler, daha sonrasında orduzuya gittik Havaya doğru silahları deneme amaçlı ateş ettik. Şehre dönerken Battalgazi ilçesi kavşağında polis bizi durdurdu. Hakkımızda ihbar olduğunu söylediler. Torpido gözündeki silahı aldılar. Arka koltuktaki üzeri montlarla kapalı iki silahı görmediler.” Yıldırım, aynı ifadede Emre Günaydın’ın bir değil 3 silah aldığını da açıkladı.

CİNAYET ANINDA SİLAH VAR

Yine davanın birinci iddianamesinin 19 numaralı ek klasörünün 453’üncü sayfasında sanıklardan Cuma Özdemir, cinayet anında silah kullandıklarını şu sözlerle anlatıyor: “Üçünü yüz üstü yere yatırdıktan sonra silahlı arkadaşlarımız ellerindeki silahları bu şahıslara çevirerek bağırmamalarını söyleyerek Emre tarafından tehdit edildi.”

ALİ OSMAN KAHYA KİMDİR?

Eski Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger’in dikkat çektiği dönemin Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, F tipi örgütlenmenin polis şeflerinden biri olarak biliniyor. “Fethuhlah’ın Copları” kitabında da Kahya ile ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Kitaptaki bilgilere göre, Kahya için Emniyet Teşkilatı içinde genel kanı, “Gülen Örgütünün önderlerinden biri” olduğu yönünde. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün yaptığı inceleme sonucunda hazırlanan ve Ankara DGM Savcılığına sunulan “Işık Tarikatına mensup polisler” listesinde, Mustafa Aydın’dan sonra altıncı sırada Ali Osman Kahya’nın adı yer alıyor.

Ceyhun Bozkurt / Aydınlık