Davutoğlu'ndan önemli açıklamalar

Abone ol

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Bosna Hersek ziyareti öncesinde havalimanında açıklamalarda bulundu.

İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:

Asırlarca bir arada yaşadığımız, beşeri unsur olarak da hep gönlümüzün bir parçasında yer etmiş özel bir toplum. 1990’lı yıllarda çok büyük ızdıraplar yaşadı. Son 10 yılında da Bosna’da ve balkanlarda çok büyük acılar yaşadı. Toplumumuzun Bosna’ya bakışı her zaman derinden içten olmuştur.

Ziyaretimizin bugünkü kısmında ikili görüşmelere ağırlık vereceğiz. İnşallah yarın da Srebrenitsa’da olacağız. Ziraat Bankası’nın Srebrenitsa şubesini de açacağız. Daha önce özellikle soykırım esnasında doğu Bosna’dan koparılan nüfusun oraya geri dönmesi için yaptığımız yardımlar vardı. 100 milyon euroluk bir paket halinde. Fakir halkın evlerine dönmeleri için. Bu yardımlarımızı da sürdürmeye devam edeceğiz.

Dün akşam kılıçdaroğlu’nun açıklamaları var. Diyor ki, “Davutoğlu’nun bağımsız hareket edeceğini düşünmüyorum. Kamuda bu kadar atamayı yapmamalı. Kurulacak yeni hükümet yapmalı diyor.” Ne diyorsunuz?

Her şeyden önce meşru hükümet etmenin belli kuralları vardır. Ülkenin sorumluluğu sizin üzerinizdedir. Hükümet oluşum sürecinde, daha önceki hükümet görevini sürdürürken işler durmaz, bürokrasi durmaz. Ben şunu açık yüreklilikle ifade ediyorum. gerekli olmayan hiçbir atama yapılmamıştır. Eğer yanlış atama olduğu iddia ediliyorsa, inşallah hükümet ortaklığı kurulduktan sonra ele alınır konuşulur. Ama biz hükümet ederken türkiye’yi bir an bile sahipsiz bırakmayız.

Elimizden geldiği kadar kısa sürede kuracağız ama işlerin yavaşlamasına izin vermeyiz. Bütün bürokrasiye net bir mesaj da gönderdim. İşi aksatan tek bir bürokrat olursa gereği yapılır. Geçmişte yaşadık, hükümet kurma geciktiği zaman ekonomik siyasi bürokrasisi durur. Ama ülkenin işleri beklemez.

Defansif olmadan söylüyorum. Hükümet ettiğimiz her an, hükümet etmenin gereği neyse onu yaparız.

Kılıçdaroğlu’nun benimle ilgili endişelenmesine gerek yok. Önce kendi partisiyle ilgili kaygılarını gidersin. Biz başka partilerin içişlerine müdahil olmadık. Onun da bizim sayın cumhurbaşkanımızla ilişkilerimiz, başka husus konusunda kaygı beyan etmesini doğru görmüyorum. Cumhurbaşkanlığı makamını hükümet kurma müzakerelerinin maddesi haline getirmemek lazım.

Görevlendirmeyi aldınız. CHP MHP ve HDP. Ne düşünürsünüz, sizin kişisel olarak yakın durduğunuz, sorun yaşamadan çalışacağınız parti hangisidir?

Ben ilk 7 haziran’dan itibaren, hep aynı şeyi vurguladım. Özellikle MHP ve CHP ile ilgili olarak aynı mesafedeyiz dedim. Sonra istişarelerimizi yaptık. Bu istişareler neticesinde MHP veya CHP koalisyonunun olabileceği kanaati ortaya çıktı. Bu temelde de bütün partilerle de görüşeceğiz. Ama yoğunluğu iki partiye vererek netice almaya çalışacağız. Burada belirleyici olacak şey, nihayetinde ortaklık kuruyorsunuz. Karşı tarafın da iradesi önemli burada. İki tarafla da detaylı olarak görüşeceğiz. Ama ilk tur üç partiyle de görüşme gerçekleştireceğiz. Biraz önce arkadaşlarım randevu için çalışmaları başlattılar. Pazartesi CHP, Salı günü MHP, Çarşamba da HDP ile görüşme planlaması içindeyiz. Zaman kayması olabilir, netleşecek. Önemli olan karşılıklı iradenin netleşmesi. Ben bu konuda soğukkanlı ve sağduyulu bir yaklaşım belirlenilmesi halinde çok sağlam yapılı bir koalisyona inancımı hala muhafaza ediyorum.

Sayın cumhurbaşkanımızın bir açıklaması oldu. doğu Türkistan protestolarına ilişkin. Ülkemize gelen insanlar bizim misafirimizdir dedi. Sizin değerlendirmeniz nedir?

Bu konuda Türkiye’de daha da kökleşmiş bir anlayış vardır. Ne tür ihtilaf yaşanırsa yaşansın, kesinlikle bu ihtilaf dış temsilciliklere yansıtılmaz, turistler bizim en aziz misafirlerimizdir. Türkiye ile Çin, Türkiye ile Tayland arasında diyalog mekanizmalarımız da açıktır. Yoğun temaslarda bulunuyoruz. Bu tür provokasyonlar hem siyasi ahlakımıza aykırıdır. Turistlere, başkonsolosluğa yönelik saldırılar. Hem siyasi temel ilkelere aykırıdır, bu konulara karşı toplumumuzun duyarlı olmasını ve provokasyonlara gelmemesini rica ediyorum.

Haksızlıklara kaşrı sesimizi yükseltebiliriz. Ancak provokatif haberlere karşı dikkatli olmamız lazım. Dış temsilciklerin korunması bizim namusumuzdur, şerefimizdir. Türkiye’de bulunan bir dış temsilciliğin binasının ve oradaki insanların korunması bizim şerefimizdir. Buradan bütün dış temsilciliklere de, turistlere de seslenmek istiyorum. Türkiye’de her türlü can ve mal güvenliği vardır. Olumsuz olacak olaylar karşısında müsamahakâr davranılmaz.

(hurriyet)

Karar büyük yerden: Kaçak sarayın kaçacak yeri kalmadı Gündem Gazla çalışan cehalet Gündem Melih Gökçek soruşturmasında yeni gelişme Gündem Sağlık Bakanlığı'ndan 9 ilde alarm Gündem