AYM Başkanı Arslan'dan OHAL KHK'ları açıklaması
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan konuştu. Arslan, "Anayasa Mahkemesi, OHAL KHK'larını denetleme yetkisi olmadığına karar vermiştir" dedi.
nayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasında halkın yüksek bir katılım ve büyük bir demokratik olgunlukla sandığa gittiğini belirterek, "Halk oylamasının yüzde 85'i aşan bir katılım oranıyla gerçekleşmiş olması demokrasimiz açısından başlı başına bir kazanımdır." dedi.
Anayasa Mahkemesinin 55. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonu'nda tören düzenlendi.
Törende Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan ile Başkanvekilleri Burhan Üstün ve Engin Yıldırım konukları kapıda karşıladı.
Anayasa Mahkemesinin tanıtımına ilişkin film gösteriminin ardından konuşan Başkan Arslan, geçen yıl düzenlenen kuruluş yıl dönümü töreninden bu yana demokrasiyi yakından ilgilendiren iki önemli olayın yaşandığını söyledi.
Bunlardan ilkinin demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 15 Temmuz 2016'da gerçekleşen darbe teşebbüsü olduğunu belirten Arslan, milletin demokratik bilinci ve kararlı duruşu sayesinde, demokratik anayasal düzeni yıkmaya yönelik bu teşebbüsün başarılı olamadığını, Türk demokrasisinin önemli bir sınavı başarıyla geçtiğini vurguladı.
"OHALKHK'larıyla ilgili karar yetkisi yok"
Olağanüstü hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ilgili AYM'de dava açılamayacağının açık olduğunu kaydeden AYM Başkanı Arslan, şöyle devam etti: "Mahkememiz, açık anayasal hükmü dikkate alarak, OHAL KHK'larını denetleme yetkisine sahip olmadığına karar vermiştir. Diğer yandan Anayasa koyucunun söz konusu kararnamelere ilişkin yargısal denetimi, parlamento onayından sonra öngördüğü anlaşılmaktadır. Nitekim TBMM tarafından kabul edilerek, kanunlaşan bazı OHAL KHK'ları hakkında AYM'ye iptal davaları açılmış; bu davalarda ilk inceleme aşamaları tamamlanmış ve esas incelemeye geçilmiştir"
İkinci önemli gelişmenin ise 16 Nisan 2017'de yapılan halk oylaması olduğunu belirten Arslan, şöyle devam etti:
"Demokrasi en genel anlamda 'halkın halk tarafından halk için yönetimi' olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımın en önemli unsuru, yönetimin öznesinin halk olmasıdır. Siyasi özne olarak halkın temel tercihlerini seçimler ve referandumlar yoluyla açıkladığı da herkesin malumudur. 16 Nisan'da yapılan halk oylamasında halkımız yüksek bir katılımla ve büyük bir demokratik olgunlukla sandığa gitmiştir. Halk oylamasının yüzde 85'i aşan bir katılım oranıyla gerçekleşmiş olması demokrasimiz açısından başlı başına bir kazanımdır. Bu vesileyle halk oylamasının ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum."
Başkan Arslan, halk oylamasından bağımsız olarak, Anayasa'ya göre Türkiye Cumhuriyeti'nin, devletin bölünmez bütünlüğü, milli egemenlik ve adalet anlayışı içinde, kuvvetler ayrılığına ve insan haklarına dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğuna işaret etti.
Arslan, "Anayasal kimliğimizi ifade eden bu nitelikleri haiz demokratik Cumhuriyet'i, onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği ve Anayasa'nın başlangıç kısmında ifadesini bulan muasır medeniyet düzeyinin ötesine taşımak, hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır." dedi.