'20 tane yalan çıktı, neden 21'incisine de inanıyorsunuz?'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bütün dertleri, kendi ikballeri, kendi gelecekleri ve bunun tehlikeye düşmesini önlemektir. O nedenle de buradan herkese diyorum ki herkes bildiğini anlatsın. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkanı var, bunu elinin tersiyle itmesin, bundan yararlanmanın yoluna baksın." dedi.
Bozdağ, AKP Kocaeli İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin medyanın duruşuyla vatandaşın milli iradeye, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, geleceğine sahip çıkmasıyla başarısız olduğunu söyledi.
Türk milletinin o gün bir kahramanlık destanı yazdığını vurgulayan Bozdağ, başka bir ülkede demokrasisine, hukukuna, iradesine, özgürlüğüne, seçilmişlerine böyle ölümüne sahip çıkan başka bir halk iradesi olsaydı, uluslararası örgütler ile pek çok demokratik ülkenin o ülkenin halkına ve hükümetine dünyanın en saygın ödüllerini vermek için yarışacaklarını dile getirdi.
Bozdağ, Türk halkının ortaya koyduğu o ölümüne iradenin batıda, ABD'de, demokratik ülkelerde ve uluslararası örgütlerde saygın bir karşılık görmediğini ifade ederek, "Çünkü onlar demokrasi, insan hakları, refah, huzur ve benzeri şeyleri kendilerinde olduğu zaman, başkalarında da eleştirildiği zaman çok güzel görüyorlar. Eksik olduğu zaman güzel görüyorlar, yanlış olduğu zaman güzel görüyorlar ama kendilerinden daha iyi olmasına da tahammül edemiyorlar." diye konuştu.
Batı, ABD veya başka ülkeler takdir etmese bile Türk halkının bu konuda takdirlerin ve övgülerin en büyüğünü hak ettiğini belirten Bozdağ, Türkiye'nin bundan sonra demokrasisini güçlendirerek, Türkiye'nin üzerinde hesap yapanların her türlü hesabını en iyi şekilde bozarak yoluna devam edeceğinin altını çizdi.
Bakan Bozdağ, 79 milyonun bir olduğu bir ülkede hiçbir kirli planın hayat hakkı olmayacağını vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendi vatandaşlarının huzuru, selameti, barışı, geleceği, ülkemizin bekası için alınması gereken tedbirler neyse onu kararlı bir şekilde bugüne kadar aldı, bundan sonra da almaya devam edecektir. Biz bu kararları alırken başkalarından icazet ve onay almadık, bundan sonra da almayacağız." ifadelerini kullandı.
"FETÖ devletle vatandaş arasına fitne soktu"
"Fetullahçı Terör Örgütü, maalesef toplumumuzu böldü, aileleri böldü. Karıyla koca arasına fitne soktu, ana babayla evlat arasına fitne soktu, devletle vatandaş arasına fitne soktu, herkesi birbirinden ayırdı, birbirinin karşısına dikti." diyen Bozdağ, şöyle devam etti:
"Her devlet çalıştırdığı insanlardan yüksek sadakat bekleme hakkına sahiptir. Yüksek sadakati olan kişileri kamuda istihdam etmek devletlerin hakkıdır. Sadakatinden şüphe ettiği kişileri kamudan ayıklamak da devletin hakkıdır. Hiçbir hukuk devletine hiçbir kimse sadakatinden şüphe duyduğu kişileri çalıştırmaya mecbursun diyemez. Böyle bir hakkı yoktur. Amerika'da, Almanya'da, Fransa'da terör örgütü üyesi olduğu bilinen veya bir terör örgütüyle iltisaklı veya irtibatlı olduğu değerlendirilen birini kamuda çalıştırıyorlar mı, çalıştırırlar mı? 'Siz bunları çalıştıracaksınız' diye onları zorlayabilir misiniz? Zorlayamazsınız. Dünyanın hiçbir devletini de hiç kimse buna icbar edemez. Devletler bu konuda kimi reflekslerini ortaya koyarlar. Anayasal düzeni korumak, devletin huzur ve bekasını korumak, demokratik değerleri korumak adına bütün devletler bu anlamda gerekli adımları atabilirler."
Adalet Bakanı Bozdağ, devletin şu anda böylesi bir arındırma politikası yürüttüğüne dikkati çekerek, "Neden? Türkiye çınarının içerisinde kurt eğer kalmaya devam ederse bu çınar bir zaman sonra yıkılabilir. Bizim vazifemiz bu çınarı korumaktır. Bu milleti, bu devleti korumak, bizden sonra da inşallah kıyamete kadar yaşamasını sağlayacak yeni nesillerin yetişmesi ve inşasını sağlamaktır. Eğer burada tereddüt gösterirsek, hepimizin, devletimizin ve milletimizin geleceği de tehlikeye girer. Bu noktada hepimizin samimi olması gerekiyor." değerlendirmesini yaptı.
Hükümetin büyük samimiyetle çalıştığını ama yeni propagandalar yapıldığına işaret eden Bozdağ, "Özellikle FETÖ 15 Temmuz darbe teşebbüsünün başarısız olmasının yarattığı korku ve panik eşiğini geçtikten sonra yeniden yalanlara, iftiralara, kara propagandalara, algı operasyonlarına başladılar. Bunları daha çok göreceksiniz. Fetullah Gülen 20 yalan söylüyor 20'si de yalan olduğu gün gibi çıkıyor ortaya ama 21'inci yalana inanıyor insanlar. 20 tanesi yalan çıktı, neden 21'incisine de inanıyorsunuz? Yalan çıkmasında da bir hikmet arıyorlar anlaşılan. Doğru çıkmasında zaten hikmete gerek yok, doğru çıktı diye tasdik ediyorlar ama şimdiye kadar bu kişinin söylediklerinden doğru çıkan tek bir şey yok." şeklinde konuştu.
"Herkesi yalan propagandalara karşı uyanık olmaya davet ediyorum"
Bakan Bozdağ, FETÖ'nün yalanlarına inanılmaması uyarısında bulunarak, "Bir kişiye siz bir beyanda bulunup o beyanı yalan çıkar ertesi gün bulunduğu beyana yine inanırsanız o zaman hatanın büyüğünü yaparsınız. Sormaz mısınız 'Ya hu sen bana 10 tane 20 tane şey söyledin 20'si de yalan çıktı. Bir de Mehdi'yim diyorsun, Mehdi yalan mı söyler?' demez mi, sormaz mı insanlar? Sormuyorlar. Öyle bir uyuşuk yapı oluşturmuş ki bu FETÖ örgütünün kurucusu ve yöneticisi, 10 tane yalan söylese 11'inci söylediğinde 11'inciyi de büyük bir inançla kabul edecek uydu yapılar oluşturmuş. Onun için herkesi bu yalan propagandalara karşı uyanık olmaya davet ediyorum." açıklamasında bulundu.
"Özellikle Fetullahçı Terör Örgütü irtibatlısı olduğu nedeniyle haklarında işlem yapılan vatandaşlarımız, onların ailelerinin daha da dikkatli olmaları lazım. Çözülmeyi önlemek, itirafçılığı engellemek için onlara karşı da bu yalanları daha fazla kullanıyorlar." ifadelerini kullanan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Onların derdi sizin çocuklarınızın konuşmasını engellemek. Amerika'da Avrupa'da rahatlarının, düzenlerinin bozulmasına imkan verecek yeni bilgi, belgenin ortaya çıkmasını engellemek. Bütün dertleri, kendi ikballeri, kendi gelecekleri ve bunun tehlikeye düşmesini önlemektir. O nedenle de buradan herkese diyorum ki herkes bildiğini anlatsın. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanma imkanı var, bunu elinin tersiyle itmesin, bundan yararlanmanın yoluna baksın. FETÖ'nün peşine gitmesin, herkes kendi kararını kendi versin, kendi göbeğini kendi kessin. Kendi geleceği hakkındaki kararı kendileri versin ki bu çok çok önemli ama maalesef bunu yapıyorlar."
Bekir Bozdağ, Türkiye'de FETÖ tehlikesini ilk fark eden liderin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğuna vurgu yaptı.
"Sosyal demokrat geçinenler, başka kişiler var, geçmişte bunlarla mücadele ettiğini söyleyenler var. Bunların hepsi FETÖ diye esasında namaz kılana karşı duranlardır veya mütedeyyin insanlara karşı tavır takınanlardır veya eşi başörtülü olana tavır takınan, bunu tehlike gören, bunu FETÖ'cü zannedenlerdir." diyen Bozdağ, "FETÖ'nün devlet için oluşturduğu tehlike ve tehdidin bunun dışında olduğuna dair onların hiçbirisinin bulgusu, ilgisi, değerlendirmesi yok. Bu anlamda ilk değerlendirmeyi Türkiye Cumhurbaşkanı liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan yapmıştır. Geçmişte FETÖ'cü diye mütedeyyin olan herkesi ordudan, şuradan buradan ayıkladılar ve onların çöreklenmesine kapı araladılar, şimdi konuşuyorlar. Ne yaptınız? 40 senedir AK Parti mi vardı? 40 senede hangi partiler gelip geçti kimle mücadele yaptı, sıfır. Herkes gönüllerini kazanmak için yarıştı. İlk defa bu konuda tavır koyan Sayın Cumhurbaşkanımız, parti olarak da AK Parti olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
- "AK Parti bu konuda adı gibi aktır, ak olmaya devam edecektir"
Bu konuda kendi içerisinde ayıklamayı yapabilen, yapmış olan tek partinin AKP olduğunu belirten Bozdağ, 2011 seçimlerinde milletvekili listeleri yapılırken bu konunun çok net şekilde ele alındığını ve partiye sızmaların önüne geçildiğini kaydetti.
Bazı kriptolar çıktığını ama onların o vasfı bilinmeyen kişiler olduğunu dile getiren Bozdağ, "Çünkü AK Parti 2011 seçimlerinde bu konuda tedbir almıştı. 2014 belediye seçimlerinde bütün teşkilatlarda belediye başkan ve belediye meclis üyelerini kılı kırk yararcasına biz çalışma yaptık hatta ilan ettiğimiz adayları değiştirdik. Bütün Türkiye buna şahit." dedi.
Bakan Bozdağ, Cumhuriyet Halk Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi ve diğer partilerin FETÖ'nün operasyonlarına muhatap olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Onlar kendi içerilerinde ayıklanma yaptılar mı? 'Siyasi ayak' diyor, o zaman ben soruyorum CHP'nin içerisinde kaç tane irtibatlı, iltisaklı veya onların adına hareket eden kişi var, onu CHP'nin çalışması lazım. Kaç yerde belediye meclisinde üye var. Yani 2014 seçimlerinde CHP'nin güçlü olduğu yerlerde CHP'yi kendilerini cennete götürecek bir ibadet gibi görüp belediyelerini desteklediler mi, desteklemediler mi? Oy verdiler mi, vermediler mi? Tabii bunu yaparken belediye başkan adayı olarak, belediye meclis üyesi olarak isimleri monte ettirdiler mi, ettirmediler mi? MHP'nin güçlü olduğu yerlerde MHP'ye destek verdiler mi, vermediler mi? İl genel meclisleri, belediye meclisi... Peki ona göre adamlarını oraya pazarlıkla koydular mı, koymadılar mı? Bunların cevabını hepsinin vermesi lazım. Kalkıyor konuşuyor. Bakın çok net söylüyorum burada, bu konuda en net parti tereddütsüz AK Parti'dir ve içindeki ayıklamayı da en iyi şekilde yapmış ve yapmaya devam eden parti de yine biziz."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye teşekkür eden Adalet Bakanı Bozdağ, "Devletin bekası, milletin geleceği söz konusu olduğunda her zaman olduğu gibi doğru bir tavır koymuştur. Pensilvanya'daki terörist başı ve onunla birlikte hareket edenlere karşı bizim gibi bir tavır da koymuştur. MHP hem kaset operasyonlarıyla hem başka operasyonlarla da bu örgütün hedefi olmuştur. CHP de hedefi olmuştur. Onun için de ben diyorum ki herkes kendi işini yapması lazım. CHP kendi içini ayıklasın, MHP kendi içini ayıklasın, diğerleri kendi içini ayıklasın. Sen ne yaptın, ben ne yaptım yarışına girerlerse o zaman herkes kendi dökümünü de mutlaka yapar. AK Parti bu konuda adı gibi aktır, ak olmaya devam edecektir." diye konuştu.