CHP'de itişmeler

CHP kulislerinde dün yeni bir hamle hazırlığı vardı... 20 milletvekili biraraya gelecek, Atatürkçü, laik, cumhuriyetçi bir ismi cumhurbaşkanı adayı olarak belirleyecek, bu baskı karşısında Ekmeleddin İhsanoğlu çekilmeye zorlanacaktı.

Kimi milletvekilleri aralarında bu hamleyi planlarken Genel Merkez tarafından harekete geçirilen bir grup eski milletvekilinin destek açıklaması düştü ajanslara... Ayhan Altuğ, Orhan Birgit, Alev Coşkun, Uluç Gürkan, Memduh Ekşi, Ali Topuz, Mete Tan, Erol Tuncer, Metin Tüzün gibi isimlerin ortak açıklamasında:

“Sayın Ekmelettin İhsanoğlu’nun, bizim beklentilerimize de uygun bir aday olduğu kanısına vardık” deniyordu... Demek parti içinde yeni aday arayışı endişe yaratmış, eskilerin imzasıyla böyle bir karşı hamle planlanmıştı.

Sıkıntı birkaç yönlü olarak devam ediyor...

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP’nin temsil ettiği değerlere uzaklığı bir yana... Adaylığının açıklanma şekli de başlı başına soru işareti...

Kılıçdaroğlu tüm toplum kesimlerini dinleyeceklerini açıklıyor... Bu amaçla partisini, siyasi partiler, kitle örgütleri, sendikaları dolaşıyor... Anketler yaptırıyor.. İsimler alıyor... Ve sonunda hiç kimsenin aklına gelmemiş bir ismi şapkadan tavşan çıkarır gibi partinin önüne koyuyor... Tabii insanlarda bir aldatılma ve enayi yerine konulma duygusu uyanıyor.

Ekmeleddin İhsanoğlu isminin son dakikada ortaya çıkması bir başka merkezden “tebliğ edildiği” ni de gösteriyor. Neresi o merkez? Tabii merak ediliyor...

Ya çekilen acılar!

>Anayasa Mahkemesi, Balyoz Davası’nda sanıkların, dijital veriler ve sanık dinlenmesiyle ilgili konularda haklarının ihlal edildiğine karar verdi. İhlal kararının giderilmesi için sanıklar yeniden yargılanacak... Karar, Genel Kurulun 17 üyesinin oy birliğiyle alındı.

Demek ki verilen mahkumiyet kararları 17 üyenin hep birlikte reddedeceği kadar hukuksuz imiş. İmiş diyoruz.. Aslında öyle olduğu yüzlerce kanıtla ortaya konmuştu. Ama mahkemeler hukuku göz göre göre katlederek ordunun en seçkin subaylarını hapiste çürüttüler.

O hakimler hangi rüzgara göre hareket ettiler. Bilinmeyen bir merkezden mi yönetiliyorlardı. Sahte kanıtlar hangi merkezlerde kimlerce üretildiler?

Neden mahkemeler Balyoz planının kim tarafından gönderildiğini ısrarlara rağmen araştırmadılar? Neden Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman gibi tanıklar ısrarlara rağmen dinlenmedi?

Balyoz davasında yalan üretim merkezi gibi kullanılan Taraf Gazetesi kimler tarafından kurgulandı? Herhalde bunlar da günün birinde araştırılacaktır.

Anayasa Mahkemesinin kararıyla ülkenin kanayan bir yarası kapatılıyor. Yüzlerce subay ve generalin hapiste kaybettiği yıllar bir daha geri gelmeyecek. Kahrolan yakınları maalesef çektikleri acılarla kalacak.

>TSK’yı yok etmek için düzenlenen bir büyük komplo çökerken çekilen acıların hesabı mutlaka bir gün sorulacak.. Mutlaka...

Yaş 94

>Aydın Boysan’ın 94. yaş günü önceki akşam görkemli bir davetle kutlandı... Banu K. Zeytinoğlu İletişim tarafından Çukurçeşme Bahar lokantasında düzenlenen gecenin yüzü aşkın ünlü konuğu vardı. Gecenin sonunda büyük rakı şişesi biçiminde pasta kesildi. Aydın Ağabey eşi Suzan Hanım, oğlu, gelini ve dostlarıyla mutlu bir gece geçirdi. Suzan Hanım bize eşini anlatırken dedi ki:

- Ben Aydın’ın bugüne kadar hiç kimsenin arkasından kötü bir şey söylediğini duymadım...

Biz de duymadık... Ama bunu bir istisnası vardır; Sorumsuz politikacılar... Aydın Ağabey insan sever, içkinin yükünü de aslında masalarda dostlarıyla birlikte olmak için çeker... Uzun ömrünün sırrı sevgidir. Nice senelere...

Ülkemizde 1,5 milyon Suriyeli varmış.

Bunca insan niye petrol milyarderi Arap ülkeleri varken işsizliğin tavan yaptığı yoksul Türkiye’ye gönderiliyor acaba?

Akif Kökçe

ATAKUM

>Samsun Atakum’da 40 yıllık Anadolu Tarım Meslek Lisesi yıkılarak, onlarca ağaç kesilerek, yerine Protokol Camii adı altında 15 bin kişilik cami yapılmak isteniyor. Atakum Kent Konseyi Başkanı Dr. Murat Erkan diyor ki:

- Bölgede 300 metre çapındaki alanda 5 cami var ve bunlarda bile cemaat yokken yeni cami yapılmaya çalışılıyor. Konuyu İdare mahkemesine taşıdık. Bilirkişi olumsuz rapor verdi. Ama Milli Eğitim mahkeme kararını beklemeden okulu boşaltmaya çalışıyor. İdare mahkemesi de bilirkişi raporu bir aydır hazır olduğu halde konuyu bir türlü karara bağlamıyor. Veli ve öğrenciler bahçede nöbete başladılar. Türkiye’nin konuya ilgisini bekliyoruz...

* Nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi?

Çırpınıyor ayakları altında bir avuç Hergelenin.

Melih Aşık