Ulusal Birlik ve Atatürkçülük Kırmızı Çizgilerimdir
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Genel Müdürlüğü bünyesindeki Hurma Atıksu Arıtma Tesisleri’nde kısa süre önce hizmete giren ve Türkiye’de örneği olmayan Çevre Koruma Kontrol Laboratuarı, yeni iş makinesi ve merkezi denetim ve bilgi toplama sistemini (SCADA) basın mensuplarına tanıttı.
Başkan Akaydın bilgilendirme ve tanıtımın ardından basın mensuplarının gündeme dair sorularını yanıtladı. Başkan Akaydın yerel seçimlerden, Başbakan Erdoğan'ın iki günlük Antalya ziyaretine, mal varlığından belediyecilik anlayışına kadar her şeyi içtenlikle yanıtladı.
Türkiye'de Örneği Yok
Büyükşehir Belediyesi, ASAT bünyesinde 800 metrekare kapalı alana sahip içerisinde 5 laboratuarı bulunan bir tesisi daha Antalya'ya kazandırdı. Çevre Koruma ve Kontrol Laboratuarı'nda içme suyu kaynakları, yüzeysel sular, atıksular ve deniz suyuna ait numunelerin analizleri gerçekleştirilecek. Antalya'nın denizini kirleten ağır metaller, içme suyuna karışabilecek metal ve tüm tehlikeli maddeleri tanıyacak ve hatta Antalya denizini tehdit edebilecek çevre havzalarda ki unsurları bile izleyebilecek donanıma sahip olan laboratuarla ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, "Bu Antalya'nın çevre ve halk sağlığı açısından geleceğine yönelik bir yatırımdır. Türkiye'de de pek örneği yok" yorumunda bulundu.
Tesiste Atıksu Çamurundan Elektrik Enerjisi Üretiliyor
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı en büyük eserin bu tesis olduğunu kaydeden Başkan Akaydın tesisle ilgili şunları söyledi; "Son 4 buçuk yılda yapılmış, bu laboratuarın da yer aldığı tesislerde 100 milyon TL’nin üzerinde yatırımla yapıldı. Hurma Atıksu Tesisleri A’dan Z’ye yenilendi. Kapasitesi 1milyon 400 bine çıkartıldı. Bölgedeki koku sorunu büyük oranda giderildi. Antalya’nın atıksu çamurundan bu tesislerde elektrik enerjisi elde edilmektedir. Yani Antalya’nın dışkısından elektrik elde ediyoruz, özeti budur. Buradan yılda 6 milyon TL değerinde elektrik tasarrufu sağlıyoruz. Tesis elektrik ihtiyacının yüzde 40’ını yine kendi karşılıyor."
Antalya'da Sellerle İlgili Mücadelede Dev Adım
Laboratuarla ilgili bilgileri gazetecilerle birlikte dinleyen Akaydın ardından ASAT’ın dere temizliği için aldığı Gradall iş makinesini de basına tanıttı. Yoğun yağış alan Antalya’da sel felaketlerinin yaşandığını anımsatan Akaydın, Antalya'daki doğa olayının meydana gelmesinde nedenleri hendeklerde sıklıkla büyüyen bitkiler ve sellerle gelen alüvyonlar olarak ifade etti. Akaydın, insan gücüyle de bu temizlik işlerinin yapılabildiğini, fakat bu temizlenin çok zaman aldığını kaydetti. Başkan Akaydın, cihazla ilgili şunları söyledi; "Bu cihaza Türkiye’de sahip olan tek belediyeyiz. DSİ’nin elinde 30 yıllık eski modeller var. Bu aletin özelliği eklemli kapasiteyle, 15 metre uzağa kadar uzanan kepçe 7 metre derinliğe inebiliyor. Çok hızlı ve pratik şekilde dere yataklarını ıslah eden bir cihazdır. Bundan sonra Antalya'da sellerle ilgili mücadelemizde çok büyük bir adım atmış oluyoruz"
Hurma'dan Lara'ya Tek Sistemde Kontrol
Başkan Akaydın, su depoları ve pompa istasyonlarını otomatik olarak izleyen SCADA merkezini de gazetecilerle birlikte gezerek, yetkililerden bilgi aldı. 7 gün 24 saat takip olanağı veren sistemle ilgili olarak Akaydın, kanalizasyon merkezinin tek bir noktadan yönetildiğini, sistem arızaları ve terfi merkezlerinin bu merkezden kontrol edildiğini ve gerektiği takdirde önlemler alınabildiğini belirtti.
Fetret AKP'de ve Onların Yandaşlarında
Tesislere yapılan gezinin ardından basın mensuplarıyla yemekte buluşan Akaydın soruları yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya ziyaretinde Başkan Akaydın'ın yönetimini kastederek sarf ettiği 'Antalya fetret dönemi yaşıyor' sözlerine yanıt verdi. Akaydın; "Fetret devri lafına verilecek en iyi cevap Türkiye'de özellikle son bir ayda ve hele hele de bugün yaşananlardır. Fetret merkezi hükümet ve onun yandaşlarında mı? yoksa fetret bizde mi, Antalya'da mı, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde mi? Bunun net olarak cevabı şu yaşadıklarımızdan belli. Bu çorabın söküleceği belliydi. Hüseyin Çelik'in lafıyla Mahkeme-i Kübra'ya kalmaksızın, bunların yaşanacağı çok belliydi. Sayın Başbakan önce onlara cevap versin. Yani bu 3 tane Bakan oğlu, kendisinin ve çocuklarının malvarlığında çok yakın geçmişteki hızlı yükselişler, özellikle şuan Sağlık Bakanlığı'nda yaşanan ve Antalya'yı da yakından ilgilendiren enişte kayınpeder işi, Şaban Dişli, Deniz Feneri davası, bunların hepsi cevapsız duruyor. Geçmiş Antalya Belediyesi'nin yaşadıkları da, hiç biri henüz cevaplanmış değil, hepsi yargı aşamasında. Biraz savsaklanıyor, örtbas ediliyor, gizleniyor ama ben 4 buçuk yıldır bunu söyledim. İşte eşittir bunların hepsi fetret. Bizim yaşadıklarımızda kumsalların mutluluğu. Cevabı burada" ifadelerini kullandı.
Yarışmakta Alışkanlığım Olan Biri
AKP'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak Menderes Türel'i açıklaması ile ilgili olarak "Hayırlı olsun vatanımıza, milletimize, Antalya'mıza. Benim yarışmakta alışkanlığım olan bir arkadaşımız" diye değerlendirmede bulunan Akaydın, AKP'nin 4 ilde seçim kaybeden kişileri yeniden aday göstermesi ile ilgili olarak da, "Onların politik tercihidir. Yorum yapmam. Başarılar dilerim sayın Türel'e" diye konuştu.
İktidarı Döneminde Malvarlığı Gerileyen Nadir Politikacılardanım
Malvarlığı ile ilgili Belediye Başkanlığı süresince yaşanan bir değişmenin olup olmadığı sorusuna Akaydın, istendiği her zaman açıklayabileceğini belirterek her politikacının açık bir şekilde malvarlığını açıklamasını istedi. Akaydın, " Nakit ve ayni malvarlığı, iktidarda olduğu dönemde gerileyen nadir politikacılardan biri olduğumu düşünüyorum. Duygu sömürüsü yapmak için söylemiyorum ama partinin istediği 15 bin TL'lik adaylık başvurusunu da 3'de 1 hissesi bana ait olan, kardeşlerimle beraber bir dairemi satarak ödedim. Bu duygu sömürüsü değil, iftihar vesilesi olarak gördüğüm için söylüyorum. Her zaman açıklayabilirim. Ve her politikacının çoluğu, çocuğu yurt dışı Kıbrıs bankalarındaki nakitlerini de bu şekilde açıklamalarını dilerim" diye konuştu.
İnsan Odaklı Belediyecilik Anlayışı Yürütüyoruz
Kendilerinin insan odaklı bir belediye anlayışı benimsediklerini belirten Akaydın Büyükşehir Belediyesi'nin 5 yılda belediyecilik tarihine damga vuracak işler yaptığını kaydetti. Akaydın; "Bizim buradaki en büyük üstünlüğümüz ranta dayalı vahşi şehircilik anlayışından öte insana dayalı, insan odaklı, insanı kucaklayan belediyecilik anlayışı yürütüyoruz. Başbakan'ın yaptıklarına bakılırsa da bu anlayışa Başbakan'ın sahip olmadığını gerek Gezi Parkı olayları, gerek İstanbul'a yaptığı katliamlar gösteriyor. Bizim şehircilik anlayışımız farklı. En önemli anket kuruluşu halktır. Sandıkta verecektir takdirini. Bütün engellemelere rağmen Antalya Büyükşehir Belediyesi 5 yılda belediyecilik tarihine damga vuracak eserleri bir bir hizmete açmıştır" ifadelerini kullandı.
Başbakan İktidarı Tehdit Unsuru Olarak Kullanıyor
Başbakan Erdoğan'ın yine Antalya ziyaretinde yaptığı konuşmada 'Hizmet almak istiyorsanız iktidara oy verin' söylemi ile ilgili gelen soru üzerine Akaydın, 5 yıl önce Mehmet Ali Şahin gibi Başbakan'ın da iktidarın tehdit unsurunu biraz daha kibarca olarak yaptığını söyledi. Başbakan'ın bu söylemini 'partizanlık ve demokrasiyle ilgisi yok' diyerek değerlendiren Akaydın;"Bu neticede halkın tercihidir. Ben iddia ediyorum, Büyükşehir Belediyesi bizim dönemimizde Antalya'ya yapılabilecek en büyük yatırımları yapmıştır. Altını çizerek söylüyorum bunu. Bir kısmını da geçmiş belediyenin bize devrettiği yatırımların alacağını ödemiştir. Bunu bir muhalefet belediyesi yaptı. Bunu İzmir ve Eskişehir Belediyeleri de yapıyor" diye konuştu.
Ulusal Birlik ve Atatürkçülük Kırmızı Çizgilerimdir
CHP'de Belediye Başkanlıklarına aday olan kişilerin sağ kökenli olması ile ilgili bir gazetecinin sorusu üzerine Akaydın olabileceğini ama ulusal birlik ve Atatürkçülük den ödün vermeyen kişilerin olması gerektiğine inandığını kaydetti. Akaydın; "Mühim olan seçilen insanların, halkın gerçekten sevdiği, kucakladığı ama hepsinden önemlisi namuslu, dürüst, kursağından haram lokma geçmemiş, belediyecilikte en önemli olan şeydir, bu olması lazım. Adana'da farklı bir kişi, Hatay'da farklı biri, Ankara'da hatta Antalya'nın ilçelerinde farklı kişiler olabilir ama asgari müşterek bu olması lazım. Bana göre tabi ulusal birlik ve Atatürkçülük den de ödün vermeyen kişiler olması lazım. Benim kırmızı çizgilerim bu. Halkın oyunu alıp gelince bir seçim dönemi beklemeden, yani o oya ihanet ederek parti değiştirmeyi de ayıp buluyorum" dedi.
Türkiye'nin Dönüştürülmesine Karşı Asgari Müştereklerde El Ele Vermeliyiz
Türkiye'nin 2010 referandumu ile birlikte dönüştürülmeye başlandığını, bunun bir ikinci cumhuriyet girişimi olduğunu ve gelecekte çocukların 2010'lu yıllardan bahsederken ikinci cumhuriyet diye anabileceklerini belirten Akaydın, yerel seçimlerin bu duruma izin vermemek açısından önemli olduğunu vurguladı. Akaydın; "Sandıkta bunun yanıtını vermeliyiz. Asgari müştereklerimizde hepimiz el ele durmalıyız. Asgari müştereklerde belli; ülkenin bölünmez bütünlüğü ve laik demokratik cumhuriyetin adil bir şekilde yönetilmesi. Bunların hepsi şuanda özürlü durumdadır. En tehlikelisi de adaletin özürlü olmasıdır. Bundan daha tehlikeli bir darbe olmamıştır son 10 yılda" şeklinde konuştu.
Haber: Devrim Dönmez - Fotoğraf: Merve Demirağ / ANTALYA