Levent Kırcasız geçen beş yıl

Görev Vakfı kurucusu, Vatan Partisi üyesi, gazetemizin yazarı, usta tiyatrocu Levent Kırca'nın aramızdan ayrılışının üzerinden beş yıl geçti. Kırca oyunlarıyla yüzümüzü güldürmeye, aydın ve vatansever tavrıyla geleceğimize yön vermeye devam ediyor.

Abone ol

Ersoy İrşi / Aydınlık Gazetesi

Levent Kırca, karamsarlığın, yılgınlığın, halktan kopuşun erişemediği bir abideydi. O karşılaştığımız tüm zorluklarda tebessüm edecek, gülecek yanı bulur ve ayağa kalkmamıza öncü olurdu. Mizah onun için mücadelenin tükenmeyen barutuydu. Onunla birlikte 13. yüzyıldan Nasrreddin Hoca, 20 ve 21. yüzyıla geldi. Güdürürken eleştirdi, düşündürdü.

28 Eylül 1948'de Samsun Ladik'de dünyaya geldi, Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nde eğitim gördü. İlk kez 1964'te Ankara Devlet Tiyatrosu'nda sahneye çıktı.Yaşamı boyunca da sahneden hiç inmedi.Tuluat ve epik tiyatroyu kendinde buluşturdu. Onu televizyonda ilk kez 1968'de TRT ekranında gördük. "Oyun Treni", "Siz Olsaydınız ne Yapardınız?", "Bu Oyun Nasıl Oynanmalı" ve "Sağlık Olsun" isimli programları yaptı. Yıllar sonra ''Olacak O Kadar'' dedi ve televizyon tarihimizin efsanesi yarattı. Skeçleri hala belleğimizde, şakaları hala dilimizdedir. Ekradan güldürek, eleştirerek, düşündürerek mücadelesini sürdürdü. Sinemaya ilk adımını 1978'te "Taşı Toprağı Altın Şehir" filmiyle attı ve "Ne Olacak Şimdi", "Mavi Muammer", "Ölürsün Gülmekten" ve "Son" ile de beyazperdede onunla buluştuk.

Kırca taraflı bir aydındı. O halkta, emekten, Cumhuriyet'ten, bağımsızlıktan, Atatürk’ten yana taraftı. Mücadelenin tek olmayacağını biliyordu ve zor zamanların insanıydı. Ergenekon tertiplerinin, bölücü açılımların olduğu ateşten günlerde Aydınlık hareketi saflarına katıldı. Vatan Partisi'nde MKK üyeliği yaptı, gazetemizde yazılar yazdı, Ulusal Kanal'da görev aldı.

Sonsuzluğa yürürken dahi görevlerimizi hatırlattı, ''Dik durun. Adil olun, sabırlı olun, enerjinizin sirayet etmesine müsaade edin. Daha iyi bir dünyada görüşmek ümidiyle. Atatürk’le kalın, cumhuriyetle kalın, hoşçakalın'' dedi.

"UNUTMAYACAĞIM VE UNUTTURMAYACAĞIM"

Büyük ustayla 20 yıl yan yana çalışan sanatçı arkadaşı Ahmet Çevik, Kırca için şunları söyledi: ''20 küsür sene onun yanında çalışan biri olarak Levent Ağabey için söylenecek o kadar çok şey varki. Herşeyden önce çok önemli bir insandı. Çok iyi bir komedyen ve senaryo yazarıydı. Çok iyi bir köşe yazarı ve ressamdı. Bana babamdan çok babalık etmiş bir insandı. Çok komikti gerçekten insanlar ona sahnede ya da televizyonda güldüğünden çok sahne ve kamera arkasında güldürüyordu. Öldükten sonra her ay bir ya da iki kere kabrini ziyarete mutlaka gidiyorum. Gitmezsem rüyalarıma giriyor zaten, gidip daumı edip kabrini yıkıyorum. Bir sanatçının ölümsüzlüğünü insan yaşayarak anlayabiliyor. Ben hala sokakta insanlarla Levent Ağabey hakkında konuşuyorsam bu onun ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Ölümsüz olduğunun ifadesi gibi geliyor bana. Bu ülkeye çok şeyler kattı. Yapılamayacak bir mizahı yaptı. Hem eleştirdi hem güldürdü hem de düşündürdü. Hala onun skeçleri güncelliğini koruyorsa onun ne kadar aydın bir kişi olduğunu, ne kadar ileriye dönük düşündüğünü gösteriyor. Onu hiçbir zaman unutmayacağım ve unutturmayacağım. Allah mekanını cennet eylesin.''

"OMUZ OMUZA OLMANIN ONURUNU YAŞADIK"

Vatan Partisi Kültür Sanat Büroso Başkanı Çağdaş Cengiz, Kırca için şunları söyledi: Levent Kırca'sız 5 yılı ardımızda bıraktık. Türk halkının kalbinde edindiği yerin büyüklüğü kaybımızın acısına merhem olsa da yokluğu hala koca bir boşluk halinde. Özellikle benim kuşağım için yeri farklıydı. Bizim gözlerimizi açtığımız dünyada Levent Kırca büyük bir alana sahipti. Çocukluğumuzda, ilk gençliğimizde bizi şekillendiren isimlerden birisiydi. ABD ve aparatlarıyla kavgaya girdiğimiz gençlik mücadelesi içindeyse omuz omuza olmanın onurunu yaşadık. Çocukluk kahramanınızla yan yana olmanın keyfini düşünün. Sonsuz bir yaratıcılık kaynağından susuzluğumuzu giderdik. Büyuk oranda kendi çabalarıyla elde ettiği 'kahramanlığı' partili, örgütlü mücadelede devrimcilerin hizmetine sunmakta da hiç tereddüt etmedi. Bunu bir lütuf olarak sunan bir konumda değildi. Tam tersine Vatan Partili olmanın, her şeyini vatan ve Atatürk devrimi için vermenin en büyük mutluluk kaynağı olduğunu ifade etti.

SANATI, ESERLERİ, DEVRİMCİLİĞİ, PARTİLİ KİMLİĞİ BİR BÜTÜNDÜR

Bugün hala filmleri, tiyatro gösterileri, Olacak O Kadar skeçleri, Aydınlık'taki yazıları, Ulusal Kanal programlarında anlattıkları yeniden ve yeniden izleniyor ve okunuyorsa bunun bir anlamı var. O anlam toplumun politik mizaha, toplumsal mücadelelerin göbeğinde üreten, yaratan sanatçıya olan açlıktır. Bu açlığı gidermek de sorumluluğumuzdur.

Levent Kırca, sanatı, eserleri, devrimciliği, partili kimliği bir bütündür. O bütünlük içinde hala canlı; hala hayatın ve mücadelemizin içinde yaşamaya devam ediyor.

Anısına saygıyla.''

"HALKÇI AYDININ ALÇAK GÖNÜLLÜĞÜNÜ YAŞAYARAK ÖĞRENDİK"

Kırca'nın Vatan Partisi (İşçi Partisi) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğu dönemde yakın çalışma arkadaşı olan Emine Sağlam Akfırat ise onun için şunları kaydetti: ''30 Mart 2014 Yerel Seçimlerinde Levent Kırca ile elli gün yirmi dört saat birlikteydik. Levent Kırca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığını Parti görevi deyip hemen kabul etmişti. Derhal seçim çalışmasına başlanmasını istiyordu. Onun için Partinin verdiği görev çok büyük ve önemliydi. Partimizin İl Merkezinde yapılan bir toplantıda Levent Kırca ile tanıştırıldım. O beni süzdü, ben ona baktım. Sahiplenildiğini hissetti ve gözlerinin içi gülmeye başladı. “Sanatçı kaprisleri var mıdır? Çalışma tarzı nasıldır?” diye düşünürken ayağa kalktı ve içten bir şekilde sarıldı. Sanki ne düşündüğümü anlamış gibi, “Merak etme çok uyumlu bir adamım, seni üzmem” diyerek memnuniyetiyle beni rahatlatmaya çalıştı. Soluk almadan, dinlenmeden, gecemiz gündüzümüz birbirine karışmış halde, ama bir o kadar da planlı programlı yoğun bir seçim çalışmasına giriştik. Gülmeyi ve gülerken düşünmeyi, paylaşmayı, dayanışmayı, halkçı aydının alçak gönüllüğünü, sanatçıdan siyasetçi olur mu yaşayarak öğrendik.''

Boğaziçi Film Festivali'ne yeni bir ödül eklendi Kültür Sanat 39. İstanbul Film Festivali başladı Kültür Sanat Müzik kültürüne yeni bir soluk Kültür Sanat MDOB perdelerini ''Sahneden Yansımalar'' ile açtı Kültür Sanat