Erdoğan'ın Yahudi lobisiyle görüşmesinin kaydı yok

ABD’nin New York kentinde yargılanan Reza Zarrab’ın danışman avukatlığını üstlenen Yahudi lobisinin önde gelen isimlerinden Rudolph Giuliani ve Mukasey’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşme sır gibi saklanıyor.

GÖRÜŞME KAYITLARDA YOK

New York Savcılığı, Neoconların önemli temsilcilerinden Giuliani ve Mukasey’in Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’la “davaya diplomatik bir çözüm bulmak” amacıyla görüştüğünü saptamıştı. Savcılığın mahkemeye gönderdiği yazıyla ortaya çıkan gö- rüşmede “davanın olası çözü- mü” ele alınmış ve ikili ABD’ye döndükten sonra hükümet temsilcileri ile gö- rüşmeler yapmıştı. Aydınlık, Türk yetkililer tarafından sır gibi saklanan görüşmenin iç- eriğini Cumhurbaşkanlığı’na resmi bir yazı ile sordu. Dün saat 23.00 itibarıyla henüz yanıt verilmeyen görüşmenin devlet kayıtlarında da olmadığı ortaya çıktı. New York Savcılığının 24 Şubat’tan sonra yapıldığı belirttiği görüşme için Erdoğan’ın günlük programını taradık.

Programda böyle bir görüşmeye dair herhangi bir kayıt bulunmuyor.

‘NE KADAR PARA ALDIN’

New York Savcılığı ve dava hakimliği Giuliani ve Mukasey’in dava üzerindeki etkisini araştırmaya devam ediyor. En son dava hakimi Richard Berman, Zarrab’ın avukatından ikilinin dava üzerinde “oynadıkları roller” hakkında yazılı bildirim istedi. Talebe göre avukat, Giuliani’nin şirketinin Türkiye ile ilişkilerini ve davada Zarrab’tan alınan ücret dışında elde ettiği kazancı açıklamak zorunda. Savcılığın talebinde, üstü kapalı olarak “Giuliani ve Mukasey ikilisinin Tayyip Erdoğan’dan para aldığı” ileri sü- rülüyor.

GÖRÜŞMEDEN SONRA GÖREVDEN ALINDI

Giuliani ve Mukasey’in danışman olarak davaya katılıp Erdoğan’la görüşmesinin ardından davanın savcısı Preet Bharara, Trump yönetimi tarafından görevden alınmıştı. Ancak Halkbank’ın Uluslararası Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla 27 Mart’ta tutuklanması davayı yeniden alevlendirmişti. Tutuklanmanın ardından Halkbank, Atilla’yı ABD’ye toplantı için kendilerinin gönderdiğini açıklamıştı. Zarrab davasında adı açıkça geçmesine rağ- men Halkbank’ın Atilla’yı ABD’ye göndermesi soru işaretlerini de beraberinde getirmişti. Sanık sandalyesinde Rıza Zarrab’ın yanında bir devlet memurunun oturması “Tayyip Erdoğan davanın doğrudan hedefine girdi” şeklinde değerlendirilmişti.

‘EKİBİ DE GÖREVDEN ALINMALI’

Atilla’nın tutuklanmasına ve Halkbank’ın hedef alınmasına yanıt olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan TGRT ve diğer televizyon kanallarına verdiği söyleşide “Görünen şey şu, Bharara denilen o savcının malum görevden alınmış olması, bu olumlu adımlardan bir tanesi ama tabi Bharara’nın altı şu anda tamamen onun kendi ekibi. Biz şimdi tabi bunları da aslında bekliyoruz” demişti.

İKİLİNİN DURUMU 24 NİSAN’DA GÖRÜŞÜLECEK

New York Gü- ney Bölge Mahkemesi’nde 24 Nisan’da hakim karşısına çıkması beklenen Zarrab ve Atilla, takvim değişikliği yapılarak 4 gün önce hakim karşısına çıkarıldı. ABD medyasında yer alan haberlere göre duruşmada ikili kendilerine yöneltilen suçlamaları reddetti. Mahkeme daha önce Zarrab davası için 24 Nisan’a gün vermişti. Bu duruşmada Giuliani ve Mukasey’in durumları görü- şülecek. Savcılık, Giuliani ve Mukasey’in şirketlerinin temsil ettiği bazı ABD bankalarının “Zarrab’a atılı suçun mağduru” olabilecekleri gerekçesiyle “çıkar çatışması” ihtimalini gündeme getirmişti. Hakim Berman da yeni avukatların davanın gö- rülmesinde ne tür rolleri olacağının açıklığa kavuşturulmasını istemişti. Son duruşmada Zarrab’ın avukatlarından Benjamin Brafman, Giuliani ve Mukasey’in duruşmalarda müvekkili temsil etmeyeceğini ancak davaya “diplomatik çözüm” bulunması için çalışacaklarını söylemişti. Reza Zarrab’ın suçlu olup olmadığına ilişkin karar duruşmalarının ağustos ayında başlaması bekleniyordu ancak Atilla’nın da davaya dahil edilmesi nedeniyle bu tarihin ertelenebileceği belirtiliyor.

Giuliani FBI Müdürü ile uzlaşmaya çalışıyor

ERDOĞAN ile görüşen lobici Giuliani’nin, FBI ile pazarlık içinde olduğu ortaya çıktı. Davada yetkili olan FBI görevlisi, Zarrab’ın tutuklanması için verdiği ifadede doğrudan Halkbank’ı ve adı belirtilmeyen şüphelileri hedef aldı. FBI ajanı Reynolds ifadesinde “Halkbank’ın ABD’de çok sayıda faaliyet gerçekleştirdiğini” söyledi ve Atilla’nın eylemlerinin, yöneticisinin bilgisi dahilinde gerçekleşti- ğini belirtti. Giuliani ise uzlaş- ma girişimlerini sürdürüyor. Eski ABD Devlet Başkanı Clinton’un Beyaz Saray ekibinden Claude Taylor, Cuma günü twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada “Az önce New York’taki bir kaynağımla konuştum, Giuliani yasal açıdan sıkıştı, James Comey’le (FBI Genel Müdürü) uzlaşmak istiyor. Ama Comey kesinlikle yanaşmıyor” dedi.

ERDOĞAN NEDEN BU KADAR ÇOK İLGİLENİYOR

NEW Yorker dergisi 14 Nisan tarihinde konuyla ilgili u ifadeleri kullandı: “Erdoğan neden Zarrab’la bu kadar çok ilgileniyor? Belki Zarrab sadece onun sadık bir dostu. Ama Türk savcıların Zarrab davasında bulduğu kanıtlar, Erdoğan’ın kendisinin, ya da ailesinin Zarrab şema’sı ile bağlantılı olabilir. Belki Erdoan, hapisteki Zarrab’ın konuşmaya karar vermesinden korkuyor. (...) Zarrab avukatlarının önemli kısmınıkovdu ve Rudy Giuliani’yi, Trump’ın dostunu, ve Michael Mukasey’i, eski Adalet Bakanı’nıtuttu. Zarrab kendisini kovuşturmadan koruyacak tatlıbir anlaşmanın umudunu besliyor olabilir. (...) Geçtiğimiz ay FBI ajanları Mehmet Hakan Atilla’yı, Halkbank Genel Müdür Yardımcısını tutukladı. Halkbank, iddianameye göre Zarrab’ın altına-karşılık-gaz anlaşmasını yürüttüğü banka. Atilla, New York havalimanna geldiğinde tutuklandı. Atilla’ya karşıhazırlanan iddianame, Zarrab’a karşı kullanılan delillerin aynısına, dinlenen telefon görüşmelerine, dayanıyor. Atilla, kendi müşterisi bir yıl önce kamunun önünde görülen ve basına geniş yansıyan bir davada tutuklanmışiken, bu kadar tasasız bir şekilde New York’a uçar mı?

David Perkins imzalı haberde, Erdoğan Hükümetinin geçtiğimiz sene içinde de dönemin Adalet Bakanı Loretta Lynch’den Zarrab’ın serbest bırakılmasını talep ettiği, ayrıca Eylül ayında zamanın Devlet Başkanı Yardımcısı Jœ Biden’ın Türkiye ziyaretinde de konuyu gündeme getirdiği öne sürüldü.

Aydınlık