"Teröristleri tedaviye ‘gözü kapalı’ gittiler"

Diyarbakır’da görevli hemşire B.T., "Gizlice içeri girip çıktık, ilaç verdik. Acil Servis’te yaralı teröristi gizledik. Askere-polise müdahale edilmedi, öldüler." ifadelerini kullandı.

Abone ol

Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde görevli terör örgütü PKK yandaşı doktor ve sağlık personelinin yaralı teröristleri tedavi etmek için Sur’a gittiği, ancak ilçeye girmeden önce gözlerinin bağladığı ortaya çıktı.

Diyarbakır’daki Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi’nde PKK’lı teröristlerin sahte isim ya da kayıtsız tedavi edildiğinin ortaya çıkmasının ardından bir doktor, bir sağlık memuru ve bazı hemşirelerin çatışmada yaralanan teröristlerin tedavisi için gizlice Sur ilçesine götürüldüğü de belirlendi. Star gazetesinden Kemal Gümüş'e açıklamada bulunan hemşire B.T., Sur’a giden terör örgütü PKK yandaşı sağlık personelinin ihanetini ilgili tüm detayları ile anlattı.

"GÖZLERİMİZ BAĞLANIRDI"

Sokağa çıkma yasağının sürdüğü dönemde terör örgütü PKK’lıların kendisinin de aralarında bulunduğu sağlık görevlilerini Sur’a götürdüğünü belirten hemşire B.T., “Biri kadın iki kişi gelip bizi alırdı. Sur’a girmeden önce gözlerimiz bağlanırdı. Gözümüzü açtığımızda sığınak gibi bir yerde olduğumuzu gördüm” dedi. Hastanede şahit olduğu tüm ihanetleri polise haber verdiği ifade eden hemşire B.T, “Çatışmalar devam ederken Dr. E.D., sağlık memuru U.K., hemşireler G.D., B.K ve ben; akşam mesai saatinden sonra gizlice Sur’a götürülüyorduk. Dr. E.D.’nin talimatıyla yanımıza aldığımız serum, ağrıkesici, antibiyotik ve pansuman malzemelerinden oluşan paketleri teröristlere veriyorduk. Kiminin durumu ağırdı, kimi ise sadece bacaklarından yaralanmıştı” diye konuştu.

"GİZLİCE TEDAVİ EDİYORLAR"

Hemşire B.T. aranan teröristlerin yakalanmaması için tedavilerinin yanı sıra röntgen ve tomografi çekimlerinin de kayıtsız yapıldığını anlattı. B.T. “Hastanın yatması gereken durumlarda ise başkasının ismiyle kayıt açıyorlardı. 8 yıl önce dağa çıkan bir teröristi bu şekilde tedavi ettiler. Bu tür işlerin başında Dr. E. D. ve sağlık memuru U.K. vardı. Röntgende çalışan B. adında bir kız vardı. Deşifre olduğu için onu hastaneden aldılar. Bu kız, dışarıdaki PKK’lılarla sürekli irtibattaydı” ifadesini kullandı.

"YARALI ASKER ÖLDÜ"

B.T. çatışmalarda yaralanarak hastaneye getirilen asker polislerle ilgilenilmediğini de dile getirdi. B.T. “Sırtı ile karın boşluğu arasından vurulmuş bir polis memurunu getirdiler. İri yapılı bir polis memuruydu. Müdahale etmeyip, araştırma hastanesine sevk ettiler. Başka bir gün ise yaralı bir uzman çavuş getirildi, kanaması vardı ve acil müdahale edilmesi gerekiyordu. Bir doktora söyledim ‘bu senin işin değil’ diyerek beni acil servisten çıkardı. Hiç müdahale etmediler, hastaneden cenazesi çıktı. Bunu gözlerimle gördüm” dedi.

"KAÇIRMAYI PLANLADILAR"

Yaralı teröristlerin tedavisi için adı geçen kişilerin olağanüstü bir çaba sarf ettiklerini belirten B.T., “Yakalanan bir PKK’lı muayene için hastaneye getirildi. Dr. U. ile röntgen teknisyeni olarak bildiğimiz B. telefonla birilerini aradı, Bir süre sonra taksi ile iki bayan yanlarına geldi. O PKK’lıyı kaçırmayı planladıklarını anladım. Polise haber verdim planları bozuldu” diye konuştu.

"SES MOBİNG UYGULUYOR"

Terör örgütüne yardım eden doktor ve hemşirelerin hala hastanede çalıştığını belirten B.T., hastaneye hizmet veren taşeron firmaların da terör örgütü PKK’nın kontrolünde olduğunu söyledi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın PKK’nın hastanedeki sözcüsü ve eli olduğunu belirten B.T. “Temsilcileri de hemşire G.D.’dir. Personel alımı dahi örgütün onayından geçiyor. İstedikleri gibi hareket etmeyenlere her türlü mobingi uyguluyorlar. Kadın çalışanlara yönelik ise ciddi tacizler var” dedi.

ulusalkanal.com.tr

Davada, Cansu Kaya’nın suda boğularak öldüğüne dair rapor verildi Gündem Orhan Çetin hayatını kaybetti Gündem Orhan Çetin hayatını kaybetti Gündem AB Komisyonu: Türkiye üzerine düşeni yapmalı Gündem