Oğuz Polatbilek yazdı: Vay İlnur vay! Kürdistan sevdası bakın nereden geliyor
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik SETA Vakfı'nın düzenlediği bir konferansta Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin bağımsızlık referandumu için şu açıklamayı yaptı: "Kürtlerin de devlet kurma hakkı vardır. Türkiye boykot etmez"
Bu sözleri Barzani'nin başdanışmanı söylemiş olsa sinek vızıltısı kadar değeri olmaz ancak mevzuya bahis açıklamanın sahibi Cumhurbaşkanı başdanışmanı İlnur Çevik olunca emniyet kemerlerini takıp geriye yaslanalım. Zira toprak bütünlüğümüz freni patlamış bir başdanışmanın akçeli ilişkilerine kurban edilebilir.
İLNUR'UN İNCİLERİ DÖKÜLSÜN
İlnur Çevik... Erbakan, Demirel, Özal, Çiller ve Erdoğan. Her devrin "başdanışmanı" yani.
Ama dikkatleri başka bir noktaya çevirmekte fayda var. O da İlnur Çevik'in Barzani ve Talabani ile olan "sıkı fıkı" ticari ilişkileri.
Kendisine "başdanışman" sıfatı verilen Çevik, Barzani ve Talabani'den ihalesiz iş alıyor.
Erbil'de binlerce konutluk inşaatlar yapıyor. Öyle 3-5 kuruşluk işler değil. 250 milyon doları bulan yatırımları bile var. Hem de bu rakam 2008 yılına ait.
2008 yılında Sabah Gazetesi'nde konuyla ilgili bir haber yayınlanıyor. Haber şöyle:
Irak’ta 250 milyon dolarlık yatırım yapan İlnur Çevik, 80 milyon dolarlık alacağının ödenmediğini belirterek iflas ettiğini açıkladı. Günlük çıkardığı The New Anatolian gazetesini de kapatan Çevik, "Talabani’nin en has adamlarından birisiyim. Barzani ile de ilişkimizi kıskanan yerel yöneticiler oldu” diye konuştu. Çevikler İnşaat, ABD’nin Irak’ı işgal ettiği 2003 yılında Süleymaniye, Dohuk ve Erbil’de inşaat işleri aldı. Ancak yerel yönetimle yaşadığı sorunları öne süren Çevik, Talabani ile Barzani nezdinde yaptığı girişimlerden de bir sonuç alamadığını söyledi ve 10 Aralık’ta Dışişleri Bakanlığı ile Irak Özel Temsilciliği’nden yardım talebinde bulundu. 80 milyon dolar alacaklıyım. Irak’ta inşaatlarda çalışan bin 200 personelin maaşlarını, vergi ve SSK borçlarını da ödeyemediklerini ifade eden Çevik, şunları söyledi: “Süleymaniye’deki havaalanı inşaatını bitirdikten sonra Erbil’de aldığımız bin 500 konutun yüzde 15’ini, yine Erbil’de 504 konutun yüzde 57’sini, Erbil Kongre Merkezi inşaatının yüzde 47’sini ve Dohuk Üniversitesi’nin yurt inşaatlarının da yüzde 34’ünü bitirdik. Bütün bunlardan kaynaklanan yaklaşık 80 milyon dolarlık alacağımızı ise vermiyorlar.
Yeter mi? Tabi ki yetmez.
Yıl 2011. Aydınlık Gazetesi'nin haberi:
İnşaatçı-gazeteci İlnur Çevik, Kuzey Irak’ta 4 bin konutluk inşaatı ihalesiz aldı. Bitiremeyince hükümetten “Çimentoya zam geldi” deyip 8 milyon dolar aldı. Irak hükümeti tutuklama kararı çıkarttı. Barzani Ailesi’ne yakınlığıyla tanınan Çevik, bu sayede Kuzey Irak’ta Türk müteahhitlere milyon dolarlık iş bağlıyordu. Ancak Çevik’in “Yakın arkadaşım” dediği Neçirvan Barzani’yi 8 milyon dolar dolandırdığı, hükümetin de hakkında tutuklama kararı çıkarttığı öğrenildi.
Çimentoya zam gelir ama İlnur Çevik'te hizmet biter mi? Çevik, Erbil'de Barzani için bir de televizyon kurdu. Adı KTV.
22 Haziran 2004 tarihinde Vatan Gazetesi'ne verdiği röportajda açıklıyor zat-ı muhterem.
Akçeli ilişkiler Türkiye'nin toprak bütünlüğünün önüne geçmiş anlaşılan.
İlnur Çevik'in Kürdistan sevdası da yeni değil. Ticari ilişkileriyle "paralel" seyrediyor. Bakın bu da 27 Eylül 2006'da Akşam Gazetesi yazarı Güler Kömürcü'nün köşesine taşıdığı Erbil izlenimi:
Bu satırları Kuzey Irak’tan yazıyorum, Kerkük’e yaptığımız bu gezi, süreç itibarıyla derin stratejik açılımlarla yüklü. Şimdi, uzatmadan size ilk durak Erbil’den izlenimlerimi, ardından Kerkük notlarımı sunmak istiyorum: Erbil’de Çevik karşıladı. Zagros Grup’a ait Laveen Havayolları ile pazartesi akşam Erbil’e geldik ve sürpriz (!)havaalanında bizim ekibi gazeteci-işadamı İlnur ÇEVİK karşıladı, hangi kimliğiyle biliyor musunuz; kendi tanımıyla “Kürdistan devleti” adına Türk ekibine hoş geldin dedi. Yanında ise Barzani’nin Dış İlişkiler yöneticisi Rawand Darvesh vardı. Bendeniz kanım buz tutmuş vaziyette Türkiye’nin ve de tüm dünyanın KÜRDİSTAN Devleti olarak kabul etmediğini İlnur Çevik beye hatırlatmama rağmen, beyefendi biz kabul etmesek de konuşmasının devamında Kürdistan Devleti vurgusunda ısrar ederek, Erbil’de yaptığı mükemmel işlerden, bu işlerinin cirosunun 110 milyon doları aştığından, Barzani Ailesi ile olan yakın dostluğundan, Barzanilere de yıllardır danışmanlık yapmanın verdiği gururdan bahsetti. Kandil’e dolmuş var. Bu arada Türk Genelkurmay’ının Güneydoğu politikalarına da sert eleştiriler getirmeyi ihmal etmedi. Bitmedi, işadamı-gazeteci ve de Barzani dostu İlnur Çevik bey dediler ki: “Eğer PKK’nın Kandil Dağı’ndaki kamplarına gitmek isteyen olursa Erbil’den bir taksiye binip-Kandil-demeniz yeter.”
Dikkat edin, "Kürdistan devleti adına" gazetecileri karşılamış.
Hatta gazetecilere Kandil'in güzergahını da tarif etmiş.
Türkiye'nin toprak bütünlüğü, "başdanışman"ın cüzdanının arasında mı?
Oğuz Polatbilek
ulusal.com.tr