Atalay Filiz hakkında önemli gelişme

İstanbul ve Ankara'da işlediği 3 cinayetten mahkum edilen Atalay Filiz'in, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullandığı gerekçesiyle "resmi belgede sahtecilik" suçundan 35 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.

Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan Filiz ve avukatı Merve Uçanok katıldı.

Hakim, İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden sanık Filiz'in kullandığı kimlik belgelerinin aldatma özelliği olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla istenen raporun mahkemeye gönderildiğini tutanağa geçirdi.

Raporda, belgelerin aldatma kabiliyetinin olup olmadığı hususunun, olayın gelişimi, belgelerin durumu, ibraz ve kabul koşulları, ilgili mevzuat ve tüm adli soruşturma kapsamı birlikte değerlendirilerek mahkemece yorumlanmasının daha uygun olacağı şeklinde görüş bildirildiği belirtildi.

Hakim, sanık Filiz'in suç tarihinde akıl hastalığı olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden istenen raporun da gönderildiğini tutanağa yazdırdı.

Bu raporda ise sanık Filiz'de, işlediği iddia edilen suç sırasında ceza sorumluluğunu etkileyecek nitelikte psikiyatrik hastalık saptanmadığı, bu nedenle ceza sorumluluğunun tam olduğu yönünde görüş bildirildiğini ifade eden hakim, ancak dava dosyasının henüz fiziki olarak mahkemeye gönderilmediğini belirtti.

Raporlara ilişkin diyecekleri sorulan sanık Filiz, "Yok efendim. Zaten teknik konu olduğu için bilgim yok." dedi.

"Yeniden rapor alınsın" talebi

Söz verilen sanık Filiz'in avukatı Merve Uçanok ise suça konu belgelerin aldatma kabiliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumuna yapılan talep üzerinden 7 ay geçtiğini belirterek, "Adli Tıp Kurumu herhangi bir değerlendirme yapmadan, mahkemenin değerlendirme yapmasının daha uygun olacağı kanaatini bildirir kısa bir rapor sunmuştur. Mahkemenizce konusunda uzman başka bir heyet veya bilirkişiden rapor aldırılmasını talep ediyoruz. Madem bir sonuca varmayacaksın neden bizi 7 ay beklettin." dedi.

Sanık Filiz'in akıl sağlığının tespitine ilişkin gönderilen raporu ise henüz inceleyemediklerini belirten Uçanok, "Filiz'in psikiyatrik bir rahatsızlığa sahip olduğu bulgularını gösterecek birçok nokta bulunmaktadır. Bu hususların sağlıklı bir şekilde açıklığa kavuşturulması gerekmektedir." diye konuştu.

Mahkeme, dava dosyasının Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinden fiziki olarak dönüşünün beklenmesine karar verdi.

Sanık avukatınca suça konu belgeler üzerinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talebini, dava dosyasının fiziki olarak dönüşünden sonra değerlendirilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

Süreç

Tuzla'da 2 çocuk annesi tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü iddia edilen Filiz'in, 16 Eylül 2013'te o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın TÜBİTAK'ta çalışan oğlu Göktuğ Demirarslan ve onu ziyarete gelen kız arkadaşı Elena Radchikova'nın öldürülmesi olayına karıştığı da belirlenmişti.

Üç yıl süreyle aranan Filiz'in, sahte kimlikle yurt dışına kaçtığı ve bir süre sonra geldiği İstanbul'da yaşamaya başladığı, çevresine kendisini farklı kimlikle tanıttığı tespit edilmişti.

İstanbul ve Ankara'daki 3 cinayetin zanlısı olarak aranırken İzmir'de yakalanan Atalay Filiz'in üzerinden çıkan 7 sahte kimlik belgesine ilişkin soruşturma başlatılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Filiz'in üzerinden çıkan kimlik belgelerine kendi fotoğraflarını yapıştırarak kullandığı iddiasıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan 14 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Öte yandan, seri cinayet zanlısı Filiz, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı öldürdüğü gerekçesiyle İstanbul'da yargılandığı davada bir kez ağırlaştırılmış müebbet, Ankara'da Göktuğ Demirarslan ve kız arkadaşı Elena Radchikova'yı "tasarlayarak öldürdüğü" gerekçesiyle de 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmişti.