Başbakan Yıldırım: Hükümetimiz Diyanet Akademisi'nin kurulmasına karar verdi
Başbakan Binali Yıldırım 34.İl Müftüleri İstişare Toplantısı’na katılarak konuşma yaptı. Yıldırım, burada hükümetin yeni bir adım atarak Diyanet Akademisinin kurulmasına karar verdiğini açıkladı. Başbakan, "Bir an önce de hayata geçmesi için gerekli gayreti gösteriyoruz" dedi
BaşbakanBinali Yıldırım, 34. İl Müftüleri Toplantısı'nda konuştu.
Diyanek Akademisi'nin kurulmasın karar verildiğini açıklayan Başbakan Yıldırım, "Bir an önce de hayata geçmesi için gerekli gayreti gösteriyoruz" dedi
Başbakan Yıldırım şunları söyledi:
"Üzülerek söylemek isterim ki bazı tartışmalar, gözümüzün ışığı gibi korumamız gereken bu teşkilata da (Diyanet İşleri Başkanlığı) gölge düşürüyor. Tartışmalar, hakikatın bulunmasına hizmet ettiği zaman hiçbir sorun yok ama kafa karıştırmaya, kaos çıkarmaya dönük olduğu zaman gerçeklere gölge düşmüş oluyor.
Elbette hepimizin, her Müslümanın görevi hakikate ulaşmak. Zira İslam, ebedi hayatımızın bir güvencesidir. Herkesten ve tüm vatandaşlardan beklentimiz, Diyanetin tartışmalar dışında, tartışmaların üstünde tutulmasına hassasiyet göstermesidir.
Yüce dinimiz İslam kıyamete kadar bütün hurafelerden, tahrifattan uzak tutulmalıdır. Diyanet teşkilatımızın bırakacağı her boşlukta merdiven altı din tüccarları, istismarcılar, üfürükçüler, hurafeciler insanların itikadını bozan, yalan yanlış işler yapacaktır. Bunlar tabiatıyla esas değil istisnadır, azdır ama yine de mide bulandırmaktadır.
Tarikatların işi irşat etmektir. Tarikatların işi ticaret değildir, siyaset değildir, vatandaşın dini duygularını istismar ederek kendi karanlık menfaatleri uğruna vatandaşları ifsat etmek değildir. Bunun bedelini bu ülke 15 Temmuz'da ödedi.
Hükümetimiz yeni bir adım atarak Diyanet Akademisinin kurulmasına karar verdi. Her şeyin akademisi var. Siyasetin akademisi var. Diyanetin akademisi en önce olması gerekirken maalesef en sona kalmış durumda. Geç olsun güç olmasın ama Diyanet Akademisi çok güzel hizmetlere vesile olacak, buna inanıyoruz. Bir an önce de hayata geçmesi için gerekli gayreti gösteriyoruz.
Unutmayalım camilerimiz herkesindir. Camilerimiz sosyal hayatımızın merkezidir, kalbidir. Ayrıştırıcı dilden, yanlış imalardan bu nedenle uzak olmalıyız. Diyanet orta yolu temsil ediyor. Onun için her işimiz ve her söylemimizde itidali gözden uzak etmeyelim.
Batı içine kapandıkça eski alışkanlıkları, eski hastalıkları nüksediyor. Demokratik, insani değerlerin yerine ırkçı şiddet, nefret, ayrımcılık ve çatışma ön plana çıkıyor. Son günlerde camilerin kundaklanması, Müslümanlara karşı açıktan ayrımcılık Avrupa'da vakayı adiye haline geldi. Bu zehirli fikirler onların geleceğini de aynı zamanda tehdit ediyor. Oysa biz Müslümanlar, şiddetin her türüne 'hayır' diyoruz, reddediyoruz."
ulusal.com.tr