Savaş kabinesi değil Aydınlık yargılanıyor

Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye’ye yönelik savaş planlarının konuşulduğu toplantıya ait ses kaydını duyuran Aydınlık’a dava açıldı. Kayıtta, Hakan Fidan olduğu belirtilen kişi nasıl savaş gerekçesi üretebileceğini anlatıyor

Dışişleri Bakanlığı’nda, Suriye’ye yönelik savaş planlarının geçtiği konuşmaya ait internete düşen ses kaydını yayımlayan Aydınlık yöneticilerine dava açıldı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in katıldığı toplantının sosyal paylaşım sitesinde yayımlanan tapelerinde, Suriye’ye askeri müdahelede bulunabilmek için savaş planları yapıldığı ortaya çıkmıştı.

TÜRKİYE’YE 8 FÜZE

‘Ortam dinlemesi’ olduğu iddia edilen ses kaydında Ahmet Davutoğlu’nun “‘Başbakan, bu (Süleyman Şah Türbesi) bir imkan gibi değerlendirilmeli bu konjoktürde’ dedi” ifadeleri yer alıyordu. Kayıtta Hakan Fidan’a ait olduğu öne sürülen sesin ise “Gerekirse Suriye’ye dört adam gönderirim. Türkiye’ye 8 füze attırır savaş gerekçesi üretirim, Süleyman Şah Türbesine’de saldırtırız” dediği duyuluyordu. Sinirlioğlu olduğu iddia edilen kişinin “Ulusal güvenliğimiz son derece pespaye ucuz bir iç politika malzemesi haline geldi” dediği duyulurken, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler olduğu iddia edilen kişinin de “Direkt savaş sebebi yani yapacağımız iş direkt savaş sebebi” sözleri duyuluyordu.

Ses kaydının internete düşmesinin ardından olayı kamuoyuna duyuran gazetemize İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlamasıyla dava açıldı. Dava kapsamında Genel Yayın Yönetmenimiz Mustafa İlker Yücel ile Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz Murat Şimşek 5 yıldan 10 yıla kadar hapis istemiyle 16 Aralık 2014 günü hâkim karşısına çıkacak.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca, 28 Mart 2014 tarihinde manşetten duyurduğumuz “Türkiye’yi Bombalar, Savaş Çıkartırız” başlıklı haberle ilgili soruşturma başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında “şüpheli” sıfatıyla ifade veren Şimşek, manşet haberimizin daha önce internet sitelerine düştüğünü ve habercilik görevimiz gereği haberin ertesi gün yayımlandığını belirtti.

Aydınlık Gazetesi avukatı Ümit Kaplan da ifadesinde “Soruşturmaya konu haber bir gün önce internet ortamında yayınlanmış, yani müvekkil kamuyonca bilinen bir hususu haber haline getirmiştir” dedi.

‘ÜLKENİN MENFAATİNE’

Kaplan şöyle devam etti: “Kaldı ki toplantıda konuşulduğu iddia edilen hususlar yine isnad edilen maddedeki devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararlarını içeren konuşmalar değil, tam aksine Türkiye’yi savaşa sokmayı planlayan içerikte konuşmalardır. Bunun yayınlanması ise Türkiye’nin aleyhine değil, menfaatine olan bir durumdur. Bu bakımdan şüpheli sıfatıyla isnat edilen suç olmamıştır, haber verme görevini yerine getirmiştir” dedi.

Cumhuriyet savcısı Zafer Koç’un yürüttüğü soruşturma kapsamında Türk Ceza Kanunu’nun 329. maddesi uyarınca “devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak” suçlamasıyla hazırlaan iddianame 30 Haziran 2014 tarihinde İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme iddianameyi kabul ederek, 16 Aralık’taki duruşma öncesi Adalet Bakanlığı aracılığıyla Dışişleri Bakanlığı’na, “konuşma metinlerinin montaj olup olmadığını, montaj olmadığı takdirde gizlilik derecesi ve niteliğini” sordu.

Seda Akyüz / Aydınlık