5 dönem milletvekili Jürgen Todenhöfer'den Alman Meclisi’ne tepki
5 Dönem boyunca Almanya Hristiyan Demokrat Partisi (CDU) milletvekili olan, emekli hakim JürgenTodenhöfer, Alman parlamentosunun sözde Ermeni soykırımını tanıyan kararını değerlendirdi.
Tarihsel gerçeklerin göz ardı edilerek tek yanlı bir bakışla değerlendirildiğini vurgulayan Tödenhöfer, "Erdoğan'ın şu anki siyasetini eleştirmek için çok neden var. Ama yüz yıl sonra, hukuki ciddiyeti olmayan bir konuda Türkiye hakkında hüküm kuramazsınız. Sonradan gelen bu cesaret, oportünist bir korkaklığa eşanlamlıdır" dedi.
Tödenhöfer’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Sevgili dostlar, Osmanlı devletinin her bir yani işgal altındayken, tehcirde 600.000 ile1,5 milyon arası Ermeni hayatını kaybetmiştir. Büyük bir suçtur. Bunun karşısında 2 milyon Türk’ün saldırı sırasında katledilmesi de en az o kadar büyük bir suçtur.
Ama bu gerçekleri parlamentoda karar sırasındaki konuşmalarda kimse dile getirmedi. Tarihsel gerçekler göz ardı edilerek tek yanlı bir bakışla değerlendirildi, Erdoğan'ın şu anki siyasetini eleştirmek için çok neden var. Ama yüz yıl sonra, hukuki ciddiyeti olmayan bir konuda Türkiye hakkında hüküm kuramazsınız. Sonradan gelen bu cesaret, oportünist bir korkaklığa eşanlamlıdır. Türkiye tehcir sırasında 600 bin Ermeni’nin öldüğünü kabul ediyor. Erdoğan 23 Nisan 2014’te “bunu anmak insanlığın bir görevidir” dedi.
GERÇEKLER: 5 milyon Müslümanın Balkanlardan tehciri unutuldu
Savaşlar sırasında tehcir yöntemiyle düşman olarak görülen halkları bir uçtan diğer uca göç ettirmek normaldi. Dünya savaşlarından önce ve sonra da milyonlarca insan tehcire maruz kaldı. 1770-1923 arasında beş milyonun üstünde Avrupalı Müslümanın tehcir edildiğinden çok nadir bahsediliyor. Balkanlar, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Kafkaslar, Karadağ ve Rusya'dan bugünkü Türkiye sınırlarına tehcir edilirken milyonlarca Müslüman hayatını kaybetmiştir.
Her savaşta yaşanan her suç soykırım oluşturmaz. Yüzbinlerce Ermeni’nin ölümü bir soykırım mıydı, bu tarihçiler ve hukukçular arasında tartışmalıdır. Tehcir bir halkı yoketme hedefiyle, yani holokost gibi bir amaçla yapılmışsa soykırımdan bahsedilebilir. Duayen hukukçulardan Profesör KaiAmbosFrankfurterZeitung (FAZ) 24 Nisan 2016'daki makalesinde “Ermenileri yok etme eylemi hiç bir belgeyle kanıtlanmış değildir” dedi. Türkiye'nin itirazı soykırım kavramınadır. Tam da dönemin en büyük müttefiki Almanya tarafından bunun gündeme getirilmesi Türkleri savunmaya itiyor.
Yoksa Batı bağımsız yargıdan korkuyor mu?
Ben bir hukukçu ve eski bir hakim olarak açıkçası bu konuda karar veremiyorum. Arşivler açılmalı. Tarafsız ve uluslararası bir komisyon tüm dosyalara ulaşmalı. Türk tarafı arşivlerini açmaya hazır olduğunu birçok kez dile getirdi. Batı neden bu hukuki soruyu bağımsız bir komisyonla araştırmıyor? Yoksa önyargısız hukuki tarihi gerçeklerden mi korkuyor mu?