“Geçen sezonun 100 katı palamut tuttuk“
İSKOMDER Başkanı Mazlum: "Bu sezon, son 10 yılın en bereketli av sezonunu geçirdik. Geçen sezon tutulan palamut miktarının 100 katını bu sezonda tuttuk"
İstanbul Su Ürünleri Hali Komisyoncuları Derneği (İSKOMDER) Başkanı İrfan Mazlum, bugün (15 Nisan) sona eren balık avı sezonunun son 10 yılın en bereketlisi olduğunu belirterek, "Geçen sezon tutulan palamut miktarının 100 katını tuttuk bu sezonda. Geçen sezon tutulan toplam palamut balığını 4 günde tuttuk." dedi.
Mazlum, balık avı sezonunun 1 Eylül'de başladığını hatırlatarak, eylül, ekim, kasım, aralık ve ocak aylarının çok bereketli geçtiğini söyledi.
Mazlum, çok güzel bir av sezonu geçirdiklerini belirterek, ancak şubat, mart ve bu ayın ilk yarısında doğal olarak istedikleri verimi alamadıklarını aktardı.
Bu sezon en çok palamut, çinekop, lüfer, istavrit, hamsi avladıklarını dile getiren Mazlum, "Bu sezonun şampiyonu palamut oldu. Palamut çok olduğu için sezonun ilk aylarında daha çok tutulan hamsi ocak ayından itibaren azalmaya başladı." diye konuştu.
Mazlum, kıyı yasağının 24 metreden 15 metreye indirilmesi durumunda istavrit ve lüfer balığının daha çok tutulabileceğini bildirdi.
Özellikle istavrit ve lüferin kıyılara kaçtığını dile getiren Mazlum, seneye bu yasağın kaldırılması talebinde bulundu.
"Hiç beklemediğimiz balıkçılığı yaptık"
Mazlum, 2016-2017 balık avı sezonunda denizlerden en çok palamut avlandığını belirterek, "Bu sezon, son 10 yılın en bereketli av sezonunu geçirdik. Geçen sezon tutulan palamut miktarının 100 katını bu sezonda tuttuk." dedi.
Geçen sezon tutulan toplam palamut balığını 4 günde tuttuklarını bildiren Mazlum, özellikle sezonun ilk 3 ayında tutulan palamutların tüm Türkiye'ye yayıldığını, bu sezon balıkların da yeterince dolgun ve etli olduğunu söyledi.
Mazlum, bu sezon hiç beklemedikleri kadar balıkçılık yaptıklarını kaydederek, "Geçen yıl çifti 40-50 lira olan balığın kasası 30-40 liraydı. Kasada 10 kilogram oluyor. Yani daha açık söylemek gerekirse geçen sezonda 2 kilogramı 30-40 lira olan balığın bu sezonda 10 kilogramı 30-40 liraydı." dedi.
"Hamsi önce ucuz sonra pahalı"
Mazlum, palamut dışında en fazla çinekop, lüfer ve hamsi olduğunu yineleyerek, çinekopun kilogramının ortalama 8-10 lira arasında satıldığını bildirdi.
Hamsinin kilogramının özellikle sezonun ilk yarısında 5-10 lira arasında satıldığını dile getiren Mazlum, ikinci yarısında ise ortalama 15 liradan tezgahta alıcı bulduğunu aktardı.
Mazlum, istavrit, mezgit, sardalya gibi balıkları da diğerleri kadar çok olmasa da tuttuklarını dile getirerek, sardalyanın 3 ila 5 lira arasında, mezgit balığının 5 ila 7 lira arasında fiyatlarının değiştiğini bildirdi. Başkan Mazlum, şu anda kalkan balığının çok tutulduğunu bildirdi.
Gelecek sezona ilişkin beklentilerini aktaran Mazlum, "Şu an tam göstergeler yok. Bir iki aya kadar belli olur." dedi.
"Palamut herkesin yüzünü güldürdü"
İstanbul Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği (İSTBİRLİK) Başkanı Erdoğan Kartal, bu sezonda çok iyi palamut tutulduğunu belirterek, palamutun herkesin yüzünü güldürdüğünü, herkesin palamuttan ekmek yediğini söyledi.
"Palamut olmasaydı ne olacaktı?" diyen Kartal, 5 yılda bir palamutun bu şekilde güzel olduğunu dile getirdi.
Kartal, geçen sezon hemen hemen her balığın tutulduğunu kaydederek, ama hepsinin palamut kadar bereketli olmadığını ifade etti.
İstavrit'in istedikleri seviyede olmadığını belirten Kartal, "İstavrit'i hiç bu kadar pahalı satmamıştık. En fazla 10 liraydı. Bu sene 20-25 liraya tezgahlara geldi." dedi.
"Sürdürülebilirliğe önem vermezsek balıkçılığımız biter"
Kartal, bu sene iyi balık tuttuklarını belirterek, dikkat edilmesi gereken önemli hususlar bulunduğunu, bunlara uyulmaması halinde ülke balıkçılığının zor günler yaşayacağını hatta bitebileceğini söyledi.
Sektörün tüm paydaşlarının el ele vermesi gerektiğini dile getiren Kartal, şu uyarılarda bulundu:
"Ne pahasına olursa olsun sürdürülebilirliğe önem ve katkı vermemiz lazım. Avcılıkta daha çok duyarlı olmalıyız. Hem balıkçı hem de balıkçılık sürdürülebilir olmalı. İkisini bir yere koyduğumuzda hepimiz mutlu olacağız. Tedbirleri artırmak lazım. Tedbirlere ciddi eğilmek lazım. Artık hükümet de devletimiz de balıkçılar da olayın ciddiyetini kavrayıp bu konuyu ele almalı.
Yasa dışı avcılık var. Balığın göç yollarını engelleyen avcılık yapılıyor. Tutulmaması gereken küçük balıklar tutuluyor. Marmara Denizi şu anda kaçak, küçük trol tekneleriyle dolu. Bunlar engellenmeli. Sürdürülebilirliğe artık üniversitelerimiz, bakanlığımız, balıkçılar ve ilgili kuruluşlar olmak üzere topyekün el atılmalı."