Onur Sinan Güzaltan yazdı: Afrin'deki yol ayrımı

Abone ol

Afrin’de Türkiye ve Suriye arasında gerginliğin artmasınaneden olan gelişmeler, PKK/YPG’nin etkisiz kılınması ve Suriye Hükümeti ile anlaşma konularında yeni bir ikilemi önümüze getirdi. Türkiye’de bölge ülkeleri ile işbirliğini savunan kuvvetlerin öncelikli hedefi PKK/YPG’nin etkisiz hale getirilmesi mi? Yoksa Türkiye’nin, Suriye Hükümeti ile anlaşmasını sağlamak mı?

Afrin’e girmeye çalışan Suriye Hükümeti’ne yakın milis kuvvetler, Türk topçusunun önleyici ateşi sonrası geri çekildiler. Ertesi gün, bu kuvvetlere ait bir konvoyun TSK tarafından imha edilmesi sonrası, Suriye tarafından karşı ateş açıldığı bilgisi ajanslara düştü.

YÜKSELEN GERGİNLİK

Suriye’nin tavrı ile ilgili iki farklı değerlendirme mevcut: Birincisi, Suriye’nin Afrin üzerinden AKP hükümetini görüşmeye zorladığı değerlendirmesi, ikincisi ise Şam yönetiminin Türkiye destekli ÖSO kuvvetlerinin ilerleyişini kesmek amacıyla Afrin’e girmek istediği.

Varılan noktayı anlamak bakımından, Afrinharekatının başından itibaren Türkiye ve Suriye’nin karşılıklı hamlelerini hatırlamakta yarar var;

1- TSK, AfrinHarekatı’naÖSO’ya bağlı unsurlarında katılacağını açıkladı.

2- TSK’ya ait tankların ve ÖSO’nun, Halep yönünde yer alan Eya Tepesi’ne doğru ilerleyişinin Rus uçakları ve İran’a yakın milis kuvvetlerin önleyici saldırıları sonrası durduğu bilgisi, resmi kaynaklardan teyit edilmese de basında yer aldı

3- Afrin’e girmek isteyen, Suriye hükümetine yakın milis gruplar, Türk topçusunun önleyici ateşi sonrası geri çekildi.

4- Türk topçusunun, Afrin’e girmek isteyen bir konvoyu imha etmesi üzerine, Suriye tarafından karşı ateş açıldığına dair teyit bekleyen bir haber mevcut.

Yukarıdaki maddeler ışığında, Türkiye’nin ÖSO kartına karşılık Suriye’nin milis gruplar hamlesini oynadığı sonucu ortaya çıkıyor.

Bir diğer sonuç ise, Astana/Soçi süreçleri ile beraber çizilen sınırların dışına çıkılması halinde iki tarafın karşı karşıya geldiğidir.

İki tarafın karşı karşıya geldiği veya karşı karşıya getirilmek istendiği alanda ise PKK/YPG faaliyet gösteriyor.

FARKLI PLANLAR

Suriye’deki fotoğrafa bir adım daha geri gidip baktığımızda, sürmekte olan çatışmaların temelinde PKK/YPG ve diğer Kürt grupların geleceğinin yattığı açıkça görülüyor.

Bu noktada ABD ve Rusya’nın iki farklı planı olduğu bilgisi basına yansıyor.

ABD’nin, Suriye’de, Irak’ın kuzeyine benzer özerk bir yapı oluşturmak istediği kamuoyu tarafından bilinen bir gerçek. Bu planla ilgili somut bilgiler basında sıkça yer aldı.

Rusya’nın bölgeye bakışı ile ilgili olarak ise,Serdar Turgut’un, Rus Dışişleri’nin önde gelen isimlerinden VitalyNaumkin’in Washington’a yapacağı ziyareti ele aldığı yazısından bir bölümü aktarmakta yarar var: “Rusya, eğer Afrin’de Suriye ile Kürtler arasında bir anlaşma ve birlikte yaşama modeli oluşturulabilir ve modelin Türkiye’yi tehdit etmediği de gösterilirse bunun Fırat’ın doğusuna da model olabileceğini düşünüyor.”

Turgut’un yazısındaki bir diğer önemli değerlendirme ise şöyle; “Amerika, Rusya’yla yaptığı tüm görüşmelerde Afrin’den YPG güçlerinin çıkması gerekirse bunların Münbiç üzerinden Fırat’ın doğusuna geçirilmesini istedi. Ancak Naumkin’den önce Washington’a gizlice gelen ve benim bu köşede yazdığım Rusya’nın tüm istihbarat birimlerinin üst yöneticileri, bunun YPG’nin tamamen Amerika’nın kontrolüne bırakılması anlamına geleceğine ve buna izin verilmemesi gerektiğine Putin’i ikna etti.”

ABD ve Rusya’nın, Kürt gruplar üzerinde kontrol kurmak üzere karşılıklı hamleler yaptığı yadsınamaz bir gerçek.

KESİN TEDAVİ İŞBRİLİĞİ

Türkiye, milli güvenliğini tehdit eden bu gruplara karşı mücadelesini azimli bir şekilde sürdürüyor.

Suriye ise, toprakları üzerinde faaliyet gösteren bu grupları tasfiye etme yolunda adımlar atıyor fakat bir yandan da Türkiye’ye ve ÖSO’nun kullanılmasına karşı çekinceleri mevcut. Bu noktada, Afrin’e girmek isteyen Suriye yanlısı milis güçler vasıtasıyla, Türkiye’ye bir mesaj verildiği aşikar.

Aktardığımız bilgi ve değerlendirmeler ışığında, yazımızın başında belirttiğimiz ikileme dönersek; Türkiye’nin öncelikli hedefi Suriye hükümeti ile tekrardan masaya oturmak olmalı.

Şam’la anlaşmadan, YPG’nin bir bölgede ezilmesi kısa vadeli kazançlar sağlasa da, orta ve uzun vadede, aynı terör örgütünün, Suriye topraklarının başka bölümünde karşımıza tekrar çıkmasına engel olmayacaktır.

Oysa Ankara ve Şam’ın alacağı ortak kararlar, PKK/YPG’nin tamamen etkisizleştirilmesi yolunu açacağı gibi, bölge dışı kuvvetlerin planlarını da boşa çıkaracaktır.

Av.Onur Sinan Güzaltan

ulusal.com.tr

Başbakan Yıldırım: 28 Şubat davasında en ağır cezayı alacaklar Gündem İstanbul'da okullara kar tatili gelir mi? sorusu yanıt buldu... Gündem İstanbul Kadıköy'de toprak kayması Gündem Emperyalizme karşı Batı Asya kadınları buluşuyor! CKD'den açıklama Gündem