Erdoğan: Ben bu makamda durmayayım çekip gideyim
Erdoğan Külliye'de Danıştay Sempozyum'unda konuşma yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin en önemli özelliği, yürütmede çift başlılığı sona erdirerek sandıkta tecelli eden iradenin devlet yönetimine tam anlamıyla yansıtılabilmesini garanti etmesidir.
Milletimizin özgür iradesiyle mührünü vurduğu bu değişim, ülkemizin demokrasi yolculuğunda yeni bir aşamanın da ifadesidir.
Türkiye uzun yıllar milli iradeyi esir alan vesayetçi yapıdan kurtulmuş,gerçek demokrasiye geçiş konusunda tarihi bir adım atmıştır.
16 Nisan halk oylamasıyla, yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığının da anayasal çerçeveye alınması tarihi öneme sahiptir."
"İzmir limanının ihalesini yapıyoruz. Danıtay'da ihale 2 yıl bekliyor. Alacak kişi vazgeçti. Ülke olarak 1 milyar dolar kaybettik.
Şimdi bunu bana Danıştay neyle izah edecek, 1 milyar doların hesabını kim verecek?
Kalkarsın seri olarak ne düşünüyorsan bize bildirirsin biz de karar veririz. Ama Danıştay böyle bir kararı verme de geç kalırsa kim hesap verecek?"
"Ülke tarihimizde ilk defa güçler ayrılığı tam anlamıyla tesis edilmiştir. Yargının bağımsızlığı yanında tarafsızlığı da ne kadar elzem ve hayati öneme sahiptir bize göstermiştir.
Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı nasıl demokrasinin olmazsa olmaz şartı ise jüristokrasi de aynı derecede büyük bir tehdittir.
Yargının hakemlik vasfını tam anlamıyla yerine getirmesi bu şekilde mümkündür. "
"İstiklal harbinde olduğu gibi 15 Temmuz'da da milletimiz ike devletimiz işgal hareketini püskürtmüştür. Darbe teşebbüsünün ilk anlarından itibaren bugüne kadar adaletin tesisi için çabalayan yargı mensuplarımıza da teşekkür ediyorum. hukukun üstünlüğünü esas alan devlette yargı hakem vasfındadır. Yasayı uygulamak yerine yasa koyucu gibi hareket etmek asla doğru değildir. Bunun üzerinde de durmamız lazım. Yerindelik görevi idareye mi ait yoksa yargıya mı ait? Bunun kavgası 16 yıldır hep verdik hala veriyoruz. O zaman yargı gelsin idare işlevini de üstlensin. Yerindelik yetkisini de yargı kendinde kullanıyor. Böyle bir şey olamaz. İstişari bir organ olarak görüyorsak istişari bir organ gibi hareket etmesi gerekir. Yargı vermeye kalkarsa olmaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi için Danıştay'dan izin alacaksak o zaman ben bu makamda durmayayım çekip gideyim.
Kuvvetler ayrılığını tanımı içerisinde aynen uygulamamız gerekiyor. 2013'ten 2018' e kadar neredeydiniz?"
Biz alkışlanması gerektiği zaman yargımızı alkışlarız ama yanlış olduğu zaman söylemek zorundayız. Millet tokat atmak istediği zaman bizi tokatlıyor sizi tokatlamıyor.
Kararlarını verirken akıl ve vicdanları yerine ideolojik bağnazlığı koyanlar, bağımsızlık ve tarafsızlık yerine FETÖ elebaşından gelen emirlere göre hareket edenler Türkiye'yi büyük bir felaketin eşiğine getirmişlerdir."
"Türkiye tarihi reformlara imza atarken diğer taraftada da uluslarası itibarını geri kazanmıştır. Başkalarının empoze ettiği fikirlerle hareket eden Türkiye'den kendi bekası için kendi kararlarını veren Türkiye'ye gelinmiştir. Sadece ülkemizde değil bölgemizden başlayarak tüm dünyada barış huzur istikrar için çabalıyoruz. İnsanı insan yapan değerlerin maddi çıkarlara kurban edilmemesini savunuyoruz. "
"Son günlerde yaşanan tartışmaların hukukun içinde çözüme kavuşturulacağına inanıyorum. Hem diplomasi tarihi hem beynelmilel ilişkiler açısından nevi şahsına münhasır bu meselenin aydınlatılması için çaba sarf ettik. Hakikatin perdelenmesine izin vermedik. Hepsi teyit edilmiş belgeleri uluslararası kamuoyunda paylaştık. Birileri Kaşıkçı cinayeti ile ilgili paylaşımlarımızdan rahatsız oluyor. Çünkü sırtlarında küfe yok. Sorsan Viyana sözleşmesi'nden bile haberi yoktur.
Bu hassas süreci başarıyla yöneteceğiz ve cinayetin üstünün örtülmesine emri verenden uygulayana kadar adaletten kaçırılmasına müsaade etmeyeceğiz. Sadece ülkemiz sınırları içerisinde vahşi bir cinayete kurban giden Cemal Kaşıkçı'ya değil tüm uluslararası hukuka karşı olan görevimizdir. Yeni delillere ulaştıkça paylaşacağız."