Şiddetin temei nedeni sağlıkta dönüşümdür
İskenderun Devlet Hastanesi Kıymet Yazıcı acil servisinde B.Ş. isimli bayan doktorun hasta tarafından sözlü saldırıya uğraması Hastana Başhekimi Dr. Veysel Yıldırım tarafından da doğrulandı.
İskenderun Devlet Hastanesi Kıymet Yazıcı acil servisinde B.Ş. isimli bayan doktorun hasta tarafından sözlü saldırıya uğraması Hastana Başhekimi Dr. Veysel Yıldırım tarafından da doğrulandı.
Acil serviste daha önce yine M.K.da saldırıya uğruyor ve kafasından yara alıp, hastane beyin servisinde yatıyor. Yine ondan önce de bir hemşire saldırıya uğruyor ve parmağı kırılıyor. Bu saldırılar olurken idare bu hekim ve sağlıkçılara sahip çıkılmıyor.
Hatay Tabip odası ve SES sendikası durumlu ilgili bir açıklama yaparak bütün bunların “sağlıkta dönüşüm” diye nitelendiren yasadan sonra daha da yoğun olarak yaşandığının altını çiziyorlar.
Açıklamalarda ise birinci mesele sağlıkta dönüşümün getirilmesi ile bunların başladığını, ikincisi doktor yetersizliği, üçüncüsü hasta yoğunlu ve diğer birde güvenlik sorunun olmamasından kaynaklandığı belirtilmektedir.
Şiddet olayı ile ilgili İskenderun Devlet Hastanesi Başhekimi Dr.Veysel Yıldırım, Hatay Tabip Odası İskenderun Temsilcisi Doğan Dalgıç, Hatay SES Şube Sekreteri Fesih Güzel ve SES İskenderun Temsilcisi Hülya Cengiz ile görüştür.
DOĞAN DALGIÇ:
Bizim birinci görevimiz, biz esnaf değiliz, biz bu saldırılardan rahatsız, esnaf olmadığımız için insanlara sağlık haricindeki , ihtiyaçlarını gideremeyiz, hastaneye, acile gelmiş, bir hastaya sağlıklı ilgili yardımcı olabiliriz. Hasta için ne fazla mesaimiz var, ne de onu memmun edecek gücümüz vardı.
FESİH GÜZEL:
Bu şiddet olayının aslında sağlık politikasının yanlış kurgulanmasından kaynaklanmaktadır. Bu olaya Türkiye’nin her yerinde yaşanıyor. Bu sağlıkta dönüşüm denilen ama sağlığı yerle bir eden, sağlığı ticarileştiren, hastayı müşteri gibi gören, bunun yanına siyasi ve yöneticilerin açıklamaları da eklenince, yaşanan sıkıntıların çözüldüğü şeklinde gösterilmesi ve sağlıkta sorunların kaynağının ise sağlık çalışanları gibi gösterilmesidir. Halk ise sağlık hizmetini sunan hekim, hemşire ve sağlık personeli ile karşı, karşıya gelmektedir. Bu aksaklıkların sonucunda sağlık çalışanlarına yönelmiştir. Sağlık bakanlığının durumu iyileştirmediğinden sağlık çalışanları, halka hizmet vermekte zorlanıyorlar. Bunların sorumlusu ise bu hizmeti kurgulayan yönetimdir. Bu şiddet olaylarının yaşandığı zamanlarda bile hekimlerimiz ve sağlık çalışanları hizmet vermek için emek harcıyorlar. Sağlık çalışanlarının iyileştirilmesi ve acillerdeki güvenlik sorunun çözülmesi gerekmektedir. Sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Bunlar yapılmaz ise sağlık çalışanları her gün bu şiddet olayları ile karşı, karşıya kalacaktır ve kalmaya devam edecektir. Bütün bunlar basit yaralama değil, beyin cerrahısında beyin travma yaşayan arkadaşlarımız vardır. Bakanlık derhal bu sorunların çözülmesi için sağlık çalışanlarının kaldığı durumu görmek zorundadır.
HÜLYA CENGİZ:
İkin gün önce yaşanan sıkıntı olmuştu. Üzgünüm, bu sıkıntı iki gün önce yaşanan sıkıntı değil. Yaklaşık altı ay içerisinde 8-9 hekime dayak ve darp olayı olmuştur. Zaten sözlü saldırıları her gün yaşamaktayız. Mustafa bey saldırıdan ötürü beyin cerrahı servisine yatılırdı. Buket hanım üç veya dört kez darp edildi. Son aylar için söylüyorum. Hemşire arkadaşın parmağı kırılmıştı. Bütün bunlar için önlem alındığını görmüyoruz. İdarinin görevi çalışanların güvenliğini sağlamak ve güvenli şekilde çalışmalarını sağlamaktır. Dünyanın her yerinde kırmızı alan diye bir şey var ama bizde ise hasta yakınlarından ötürü doktor hastayı bile göremez duruma geliyor. Yani şöyle mi düşünelim. Acil de çalışıyorsan darp bu işin fıtratında vardır. Şeklinde mi düşünelim. Pratisyen hekimler özellikle İskenderun Devlet hastanesi acilinde göreve başlıyor, daha sonra istifa edip gidiyorlar. Doktorlar bu ağır koşulları gördükleri için gidiyorlar. Ya da özel hastaneye giderek, kendileri için çözüm üretiyorlar. Biz yöneticilere şunu öneriyoruz. Güvenlik sorunu çözülmeli, güvenli bölgeye hasta yakınları alınmamalıdır. Hasta ve doktor baş, başa kalmalıdır. Yoksa her şiddet olayından sonra özür, ya da uzlaşma şeklinde çözüm olmaz.
Hüseyin Güler
ulusalkanal.com.tr