Son dakika haberi! Deprem uzmanı İstanbul'da da hissedilen depremin hemen öncesinde bu uyarıda bulunmuş
İstanbul'da da hissedilen saat 17.36'da Marmara Denizi'nde3.6 büyüklüğünde meydana gelen deprem öncesi Bilim Akademisi Üyesi Profesör Doktor Naci Görür, Marmara ile ilgili önemli uyarılarda bulundu
Bilim Akademisi Üyesi Profesör Doktor Naci Görür, Marmara ile ilgili önemli uyarılarda bulundu.
Görür, uyarılarını İstanbul'da da hissedilen saat 17.36'da Marmara Denizi'nde3.6 büyüklüğünde meydana gelen deprem öncesi yaptı.
Naci Görür, şunları belirtti:
"Orta Marmara Çukurluğu ile Tekirdağ arasındaki fay kesimi üzerinde herhangi bir kilitlenme tespit edemedik. Bu kesimde çok sayıda 4’den küçük depremler gözlenmiştir. Son yapmış olduğumuz araştırmalarda bu küçük ve sığ depremlerin gaz çıkışları nedeniyle olduğunu gördük.
Bu gazlar doğal gaz; fayın kapanları kesmesi sonucu deniz dibinden kaçan Trakya Havzasına ait gazlar. İnsanlı ve insansız denizaltılarla yaptığımız araştırmalarda Tekirdağ Çukurluğundan Orta Marmara Çukurluğuna gelirken bu fayın deniz dibinde 60 km çok net bir kırık halinde göründüğünü saptadık (Şek-5). Fayın bu taze hali bize bu fayın 1912 Şarköy depremi sırasında kırılmış olabileceğini düşündürdü. Başka bir deyişle Şarköy depremi sırasında deniz içerisinde Tekirdağ ve Marmara Çukurlukları arasındaki fay kırılmıştı. O halde bu segman üzerinde.
Deprem beklememeliyiz diye düşündük. Onun için risk sırasına göre gözümüzü Orta Marmara Çukurluğu-Çekmece açıkları arasındaki fay ile Adaların güneyindeki faya çevirdik.
Arkadaşlar, iyi akşamlar. Size Marmara Denizi içerisindeki fayları ve deprem üretme potansiyellerini çok basitçe anlattım. Umarım sırasıyla ve bir karışıklık olmadan ulaşmıştır. Bazılarınız deprem ile ilgili net ve kesin söylemler bekliyor olabilir. Ancak şunu söylemeliyim jeoloji matematik gibi bir bilim dalı değildir. Doğanın gizlerini açıklığa kavuşturmaya çalışır. Marmara Denizi’nden çoğunlukla uzaktan algılama verileri toplanmıştır. Sismik, batimetrik, sonar, karot , vb. Ayrıca insanlı ve insansız denizaltılarla çeşitli çökel örnekleri, gaz örnekleri ve vidyo görüntüleri alınmıştır. Tüm bu veriler tarihsel verlerle birlikte değerlendirilerek bir yoruma gidilmiştir. Bu yorum doğruya en yakın olasılık diye düşünülmelidir. Mutlak doğru olarak düşünülmemelidir. Zira doğanın tüm parametre ve süreçlerini kesin olarak değerlendirip test etmek mümkün değildir. Zaten bilim de böyle birşeydir, yanlışlarını düzelterek doğruya doğru gider."
ulusal.com.tr