İstanbul’a termik santral şoku!

Yusuf Yavuz

Verimli topraklarıyla bir zamanlar Türkiye’nin önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olan Trakya Bölgesi’ni kirleten plansız sanayi kontrolsüz yapılaşmaya şimdi de termik santral kâbusu eklendi. Tekirdağ’ın Vize ve Çerkezköy ilçelerinde yapımı planlanan iki ayrı termik santral için bölgeyle ilgili çevre düzeni planında değişikliğe gidilirken, EÜAŞ Çerkezköy Termik Santrali’nin 485 hektarlık alanı İstanbul’un Silivri ilçesi sınırlarında kalıyor. Trakya Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Av. Bülent Kaçar, organize sanayi ve enerji üretim alanları ile Trakya’nın sanayi havzasına dönüştürüldüğünü belirterek, “Oysa Trakya bölgesinin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetlerdir. Trakya bölgesinde ekolojik yıkım yaratan tüm işletme ve yatırımlardan acilen vazgeçilmelidir” çağrısında bulundu.

TRAKYA’YA İKİ YENİ TERMİK SANTRAL, BİRİ VİZE’DE

Trakya Bölgesi’ni tehdit eden termik santral kâbusu İstanbul’a dayandı. Tekirdağ’ın Vize ve Çerkezköy ilçelerinde yapılması planlanan iki ayrı termik santral için bölgenin verimli tarım arazileri, orman ve yeraltı suları besleme alanlarının niteliği değiştirilerek yıkımın önü açıldı. Vize’ye bağlı Okçular ve Akpınar köyleri arasındaki 146 hektarlık arazide kurulması planlanan Vize Termik Santrali, ilçe merkezine ise yalnızca 3 kilometre mesafede yer alacak.

ÇERKEZKÖY TERMİK SANTRALİNİN BÜYÜK KISMI İSTANBUL SINIRINDA

Çerkezköy’de kurulması planlanan EÜAŞ Çerkezköy Termik Santralının kapsayacağı alan ise 545 hektar büyüklüğünde. Santralin kapsayacağı alanın 485 hektarlık kısmı ise İstanbul’un Silivri ilçesi sınırlarında kalıyor. Silivri’ye bağlı Çayırdere köyünün 5 kilometre batısında kurulması planlanan termik santralin Çerkezköy ilçe merkezine uzaklığı ise 7 kilometre. Çerkezköy Termik Santrali için seçilen arazi de yürürlükteki çevre düzeni planında tıpkı Vize’de olduğu gibi, tarım arazisi, orman ve yeraltı suyu besleme alanı kapsamında bulunuyor.

ÇEVRE YIKIMI YARATACAK PROJELER İÇİN PLANLAR DEĞİŞTİRİLDİ

Her iki termik santralin yapılmasına olanak tanımayan yürürlükteki çevre düzeni planlarında değişikliğe gidilerek bölgenin verimli tarım arazileriyle yeraltı sularını tehdit altında bırakacak kömürlü termik santrallerin önü açıldı. Dünyanın hızla terk ettiği kömürlü termik santraller için bölgenin seçilme nedeni, su ihtiyacı ve enerjide dışa bağımlılığı azaltacağı iddiası.

TRAKYA PLATFORMU’NDAN TEPKİ GELDİ

Trakya’nın ekosisteminin birçok yıkım projesinin tehdidi altında olduğunu söyleyen Trakya Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Avukat Bülent Kaçar, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak ‘Trakya için birlik’ mesajı verdi. Yıllardır Ergene Nehri’ndeki kirlilikle boğuşan Trakya’nın çevresel sorunlarının bölge planlaması adıyla yaşanan hukuksuzluk yüzünden arttığına dikkat çeken Kaçar, “Doğa bilimini gözeten ve insanlığın birlikte gelişmesini hedefleyen bir anlayışı topluma ve siyasete egemen kılmamız gerekiyor. Sürdürülemezliği anlaşılmış, talancılığa dönüşmüş soyut kalkınmacı anlayış yerine, kamu yararını gözeten, doğa korumacı yönetsel işlemler ve kararlar alınıp merkezi veya yerel yönetimlerce uygulanmadan halkçılık bir ilke olarak kalacaktır” diye konuştu.

‘SANAYİ BÖLGESİNE DÖNÜŞEN TRAKYA’NIN ANA FONKSİYONU TARIM’

Organize Sanayi Bölgeleri ve Enerji Üretim Alanları ile Trakya’nın sanayi havzasına dönüştürüldüğünü dile getiren Avukat Bülent Kaçar, “Oysa Trakya bölgesinin ana fonksiyonu tarımsal faaliyetlerdir. Trakya bölgesinde ekolojik yıkım yaratan tüm işletme ve yatırımlardan acilen vazgeçilmelidir. Bu yıkım projelerine karşı idari, hukuksal ve ekolojik olarak mücadele etmek, bizlerin haklarını korumak ve savunmak için halktan yetki alan belediyeler ve il genel meclislerinin öncelikli görevidir. Yerel yönetimler Çevre Koruma Müdürlüklerini, mühendislerini, danışmanlarını, hukukçularını, çevre ve halk sağlığı komisyonlarını seferber etmek için neyi beklemektedirler?” dedi.

‘TRAKYA KÖMÜR KAZANINA, MARMARA FOSEPTİĞE DÖNÜŞECEK’

İktidarın yaptığı hiçbir planın Ergene nehrindeki kirliliğine çözüm getirmediğini kaydeden Kaçar, açıklamasında ayrıca şunları söyledi: “Ülkenin seçilmiş ve atanmış yetkilileri, kirletenleri ve göz yuman yetkilileri yargı önüne çıkarmadıkça, il genel meclisi belediye meclis üyeleri Ergene Nehrinin kirletilmesine karşı kararlar alıp Valilikler ve Adliyeler nezdinde etkili girişimlerde bulunmadıkça Ergene kapkara akmaya devam eder. Kurulacak termik santraller ile Trakya kömür kazanına, dâhiyane (!) projelerle Marmara Denizi foseptik çukuruna dönüşecektir.

‘TRAKYA TÜM KURULUŞLAR BİRLİKTE MÜCADELE VERMELİ’

Marmara Çevre Platformundan Ergene Platformuna uzanan, bugün Trakya Platformu çatısı altında süren tüm bilimsel- toplumsal- hukuksal mücadelemizi parçası olduğumuz doğayı ve yaşamı savunma anlayışıyla şekillendirdik. O nedenledir ki siyasi faydacı, ikbal arayışındaki anlayışlar kalıcı olamadılar. Bölgemizde ekolojik sorun çeşidi ve sorun alan sayısının artmasına rağmen mücadele etmeyen kurum ve kuruluşlar, yetkili yetkisizler, kolektivizm yerine bireysel öne çıkanlar sadece gelip geçtiler. Trakya'da halkın beklentisi tüm kurum ve kuruluşların yaşam mücadelesini birlikte vermeleridir. Kent Konseyleri, Çevre Dernekleri, Sağlık Örgütleri, Barolar, Odalar, Kooperatifler bir adım öne çıkmalıdırlar. Çevre korumacılık yerine siyasi iktidara hizmet eden hatalı eğilimleri, bölgemize kötülük yapanları asla unutmadan sorunlarımıza çözüm ve dayanışma temelinde yaklaşmak en doğru yöntem olacaktır.”