Prof. Dr.Pekünlü'ye F Tipi kumpasın nedeni Harun Yahya mı?
Kumpasın başladığı gün, aynı saatlerde iki şehirde iki panel vardı. Biri evrim teorisini üniversiteden kovmak, diğeri bilime saldırıya izin vermemek için düzenlenmişti
Kumpasın başladığı gün, aynı saatlerde iki şehirde iki panel vardı. Biri evrim teorisini üniversiteden kovmak, diğeri bilime saldırıya izin vermemek için düzenlenmişti
Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uzay Bilimi ve Astronomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rennan Pekünlü’nün yaklaşık 4,5 ay sürecek hapis cezasının öyküsü 16 Mayıs 2012 tarihinde başladı.
Başta Zaman gazetesi olmak üzere F tipi basın Prof.Dr. Pekünlü’ye “fakülte binasına türbanlı öğrencileri fişledi, tutanak tutup izin vermedi” diye başlattıkları kara kampanyada, o gün çekilen fotoğrafı ellerinde bayrak yapmışlardı. Fotoğraf, 16 Mayıs 2012, saat 11oo sıralarında çekildi.
Aynı gün, biri İzmir’de, diğeri İstanbul’da yapılan iki sempozyum vardı. İstanbul’daki Marmara Üniversitesi’nde yapılıyordu ve Darwin teorisini çökerttiği iddia edilen, öğrencilere parasız dağıtılan, “Evrim Aldatmacası” kitabı ciddi bilimsel bir kaynak gibi ele alınıp tartışılıyordu.
Diğeri, Ege Üniversitesi’nde Fen Fakültesi bahçesinde yapılan “Bilimsel Düşünce ve Evrim” konulu açık hava paneliydi. Eşzamanlı olarak yapılan bu panelde, “Evrimi üniversiteden kovdurma girişimlerine” karşı bilimin sesi yükseltilecekti. Marmara Üniversitesinde, bilim adına “Akıllı tasarım”, “Yaradılış Bilimi” gibi safsatalar sempozyum konusu yapılmış, “Evrim aldatmacası” diye Darwin’e ve bilime karşı bayrak açılmıştı. Prof. Dr. Rennan Pekünlü bu gerici rüzgara karşı siper olmuş, Darwinci evrim kuramını ve materyalizmi anlatmaya girişmişti. Yanında emekli fizik profesörü Kayhan Kantarlı vardı. Pekünlü, eşzamanlı olarak düzenlenen o iki sempozyumun yapıldığı gün, F tipi basının kumpasına uğramıştı.
Ülkemizin 5 astrofizikçisinden biri olan, dünya çapında saygın bilim insanı Prof. Dr. Rennan Pekünlü, işte bu bilim aşkı ve Darwin ısrarı nedeniyle hedefe kondu.
RUHLARA KARŞI MADDE
O günkü sempozyumda, Pekünlü’nün hedefinde Harun Yahya takma ismiyle yazılan “Evrim Aldatmacası” kitabı vardı. Çünkü bu kitap, Marmara Üniversitesi’nde bir sempozyumda ciddi ciddi ele alınıp tartışılmıştı. Pekünlü, EÜ Fen Fakültesi bahçesinde sordu: “Akıllı Tasarım, Yaradılış Bilimi gibi bilim karşıtı görüşler bir üniversitede düzenlenen sempozyumda tartışma olanağı nasıl bulabilir?”
Pekünlü, Türkiye’de “Akıllı tasarım”, “Yaradılış Bilimi” adlarıyla kamuya sunulan görüşlerin kökeninin Darwin dönemine uzandığına dikkat çekti, ancak yakın gelecekten örnekler verdi.
Halka parasız dağıtılan bu kitapla evrim kuramının çökertildiği savunulmaktaydı. Pekünlü, “Aslında saldırı altında olan şey Darwinci evrim kuramı degil, özdekçiliktir (materyalizmdir)!” diye konuştu.
Pekünlü, işte o gün başlayan süreçte maddeyi, laikliği, diyalektik materyalizmi savunduğu ve üniversiteye sokmadığı için yargılandı ve ceza aldı.
SAFSATANIN ABD KAYNAKLARI
Pekünlü’nün o günkü sunumunda, Harun Yahya kitabının ABD bağlantısına da dikkat çekti. Pekünlü, Harun Yahya’nın esin kaynağının ABD’deki Yaradılış Bilimi Arastırma Merkezi (CSRC -Creation Science Research Centre) olduğunu saptamış diğerinin de Yaradılış Arastırma Enstitüsü (ICR - Institute for Creation Research) olduğunu belirlemişti.
Pekünlü’nün sunumunda, kitaptaki safsatalar yerle bir edildi ve dış dünya, algı gibi soyut ifadeler yerine ses, ışık ve beyin işleyişi anlatılarak karanlıklar yerine bilimin ışığı anlatılıyordu.
'TESLİM OLMADIM, SADECE CEZAEVİNE GİRİYORUM'
Prof. Dr. Pekünlü cezaevine girmeden önce şu mesajı verdi:
“Suça teşvik edilen öğrencilerle, suç işleyen yönetimin el birliği ile maalesef hakkımda davalar açılmaya başladı. Ve davalar sonucunda bu güne geldik. Ancak benim bugün içeriye girmem, hapse atılmam beni çok fazla etkilemiyor. Moralim yerinde. Bu mahkumluğu geçirdikten sonra laiklik ilkesinin korunması ve kollanması için mücadelemi sürdüreceğim. Bu hukuksuzluğa aykırı ortaya çıkan tepkiler zamanla bardağı dolduran damlalar oldu. O bardak taşmak üzere. Bu bana Fransız Devrimi’nde Bastil hapishanesini basıp oradaki mahkumları dışarı çıkaran anı hatırlatıyor. Galiba bizim Bastil zamanımız da yaklaşıyor...
Ben teslim olmadım. Olmayacağım da. Sadece hapishaneye gireceğim. Gerçekten bugün son ders değil. Daha ders vereceğimiz kesimler var.”
İMZA KAMPANYASI
Pekünlü’nün yeniden yargılanması ve infazın durdurulması için meslektaşları büyük bir imza kampanyası başlattı. Kampanya şimdiden 5 bin imzayı aştı.
Öte yandan Ege Üniversitesi 2 yıl sonra suskunluğunu bozdu ve konuya ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, basında çıkan haberlerin doğru olmadığı söylendi.
Füsun İkikardeş / Aydınlık