Aydınlık'tan 3 günlük zorunlu ara! Cumartesi yeniden bayilerdeyiz
Aydınlık Gazetesi: Artan maliyetler ve kâğıt sıkıntısı sebebiyle yayınımıza üç gün zorunlu olarak ara veriyoruz. Dolar kuşatmasından okurlarımızın da desteğiyle güçlenerek çıkacağız. 25 Ağustos Cumartesi gününden itibaren daha güçlü bir Aydınlık için şimdiden kolları sıvıyoruz!
Aydınlık Gazetesi, artan maliyetler ve kâğıt sıkıntısı sebebiyle yayınımıza üç gün zorunlu olarak ara verdiğini duyurdu.
Gazetenin sürmanşetinden yapılan duyuruda, " Artan maliyetler ve kâğıt sıkıntısı sebebiyle yayınımıza üç gün zorunlu olarak ara veriyoruz. Dolar kuşatmasından okurlarımızın da desteğiyle güçlenerek çıkacağız. 25 Ağustos Cumartesi gününden itibaren daha güçlü bir Aydınlık için şimdiden kolları sıvıyoruz!" denildi.
Hükümet seyirci kalamaz
Gazetelerin geleceğini tehdit eden kağıt temini konusunda tartışmalar sürüyor. Öne çıkan öneri, SEKA’da olduğu gibi yeniden yerli kağıt üretimi yapılması. İlk aşamada ise kağıt ithalinde alımı kolaylaştıracak adımların atılması isteniyor.
YAZILI basının son olarak döviz kurundaki artışla içine girdiği darboğaza çözüm aranıyor. Yerli üretimi olmayan gazete kağıdının fiyatındaki artışın durdurulması için devletin köklü adımlar atması bekleniyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi başkanları, dün manşetimize taşıdığımız ‘ithal kağıt sorununa’ ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Gazetelerin geleceği için atılması gereken adımlar konusunda hemen her kurum hemfikir: Kısa vadede ithal kağıt fiyatlarına sübvansiyon ve uzun vadede SEKA gibi yerli kağıt üretecek bir fabrikanın yeniden açılması.
‘İTHALİN SAKINCALARI KRİZ DÖNEMİNDE GÖRÜLÜYOR’
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: 3. hamur kağıt üretimi bir ülkenin kültürünün temel öğesidir. Gazetelerin ve kitapların yaşayabilmesi 3. hamur kağıda bağlıdır. Halkın böylece bilgiye, kültüre ulaşması asıldır, hedeftir. Türkiye’de kağıt üreten devlet tesisinin satılması, yerli üretimi sona erdirdi. Gazeteler ve yayın hayatı kağıt ithalatına bağımlı kalmıştır. Bunun sakıncaları ise, böyle kriz dönemlerinde zorluklar yaratır. Kitap, gazete okumayan, gerçeğe yayın yoluyla ulaşamayan toplumlar, iletişim özgürlüğünden, bilgiden yoksun kültürsüzlüğe mahkum edilir. Okuma oranının düşmesi, kültürsüz cahil toplumlar yaratır, basın iş kolunda işsizliği beraberinde getirir. Oysa, devlet acilen en kısa sürede yerli kağıt üretimine geçilmesini sağlamalıdır. Geçici tedbir olarak da, kağıt ithalatı sübvanse edilmelidir. Basın İlan Kurumu’nca kamu ilanları adil şekilde basın kurumlarına dağıtılmalı. Gazetelerin kapatılması önlenmelidir. Böylece çalışanların işsiz kalmalarının da önüne geçilir. Yazılı basının önemi giderek örselense de, halkın bilgi edinme hakkı için medyanın önemi gözden kaçırılmamalıdır.
‘İKTİDAR-MUHALEFET DEMEDEN ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ’
TGC Başkanı Turgay Olcayto: Türkiye’de zaten basın özgürlüğü dediğimiz, halkın bilgi edinme hakkı çok kısıtlıydı. Şimdi hemen hemen ortadan kalkacak. Kağıt giderek pahalılaşılıyor. Haber yazamayan halkı bilgilendiremeyen gazetelerimiz büsbütün sıkıntıya girecek. İktidarın, basınla ilgilenen yetkililerin buna bir çözüm bulması lazım. Yoksa gazeteler tamamen ortadan kalkacak. Geçmişte SEKA vardı. Buradan muhalif gazetelerin kağıt almakta zorlandığı dönemler de oldu. Ama yine de piyasadan kağıt temin edilebiliyordu. Sonunda SEKA’dan alınan kağıtlarla gazeteler çıkıyordu. Şimdi bu ithal furyasının engellenmesi lazım. İktidarıyla muhalefetiyle siyasetin bu konuya el koyması lazım. Böyle giderse Türkiye’de basın özgürlüğü ikinci kez öldürülecek. Uzun vadede, yerli üretime geçilmesi gerekiyor. SEKA gibi bir teşkilat kurulabilir. Biz kurulan teşkilatları da iyi yönetemiyoruz. Basın İlan Kurumu başta adaletli ilan dağıtan bir kurumdu. Daha sonra siyasi emellere alet oldu. O nedenle kurulacak sistemin tarafsız olması lazım. Bu kurumun da adil bir şekilde gazetelere kağıt temin etmesi lazım. İlk aşamada ise yapılması gereken ithal kağıt konusuna devletin sübvansiyon yaparak kağıt fiyatını ucuzlatması.
‘ACİL ÖNLEMLER ALINMALI’
TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş: Medyadaki tekelleşme, siyasi otoritenin medyanın tamamını yönetme isteği, işsizlik gibi sorunların yanına şimdi de dolardaki artış eklendi. İş kolumuzdaki sıkıntınlar özellikle yazılı basındaki kurumları artık sürdürülemez hale getirdi. Dolar kurundaki artış da son darbeyi vurdu. Yakın zamanda Habertürk gazetesi kapandı, Sözcü gazetesi bir ekini kapattı, çok sayıda gazete fiyat artışı yapmak zorunda kaldı. Yayına devam eden gazeteler önlerini göremiyor. Türkiye’nin gazete kağıdı teminin sağlayan SEKA’nın özelleştirilmesiyle başlayan süreç ülkemizi kağıt sektöründe dışa bağımlı hale getirdi. Son bir yılda fiyatlar üç kat artırıldı. Gazeteler kağıt temininde sıkıntılar yaşadı. Dolardaki artışla birlikte de bugünkü tabloyu yaşıyoruz. Hükümet bu sürece seyirci kalamaz. Hükümetin gazeteleri destekleyecek bir politika üretmesi gerekmektedir. Aksi halde yeni kapanma kararları kaçınılmaz olacaktır. Hükümetin bu alana ilişkin acil olarak yapması gerekenler var. Kısa vadeli çözüme kağıtta dolar kuru sabitlenerek başlanmalıdır. Ancak gazetelerin bağımsız biçimde yayın yapabilmesi için kağıt sübvansiyonu hayati önemdedir. Türkiye yeniden kağıdını kendisi üretir hale gelmelidir. Sendika olarak biz de girişimlerde bulunuyoruz. Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü nezdinde başlattığımız süreç Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş süreci nedeniyle sekteye uğramıştı. Bu girişimimizi yenileyeceğiz. Aydınlık gibi köklü bir gazetenin çağrısı kamunun haber alma hakkına sahip çıkma çağrısıdır. Tüm okurlara da Aydınlık’a sahip çıkma çağrısı yapıyoruz. Gerçeğe ulaşmak ve hakkımıza sahip çıkmak için böyle kurumlara ihtiyacımız var.