Karadeniz'in yiğit devrimcisine son veda

O Ulusal Kanal'ın temel taşlarından biriydi. Vatan Partisi'nin öncüsüydü. Hüseyin Mert diye, adı ve soyadı ile hitap edilirdi. Soyadı gibi Mert adamdı. Beklenmedik ölümüyle hepimizi yasa boğdu.

Ulusal Kanal'ın başta arşivinde olmak üzere rejisinde, program dairesinde, pek çok birimde çalıştı.

Devrim ve emek mücadelesine yüreğini, aklını, deyim yerindeyse hayatını adadı. Sade yaşadı. Büyük umutları vardı. Kalbi Türkiye için çarpardı.

Küçükleri onu örnek alır, büyükleri parmakla gösterir, ondan övgüyle bahsederlerdi.

"O tarihte ne olmuştu? Kime soralım doğrusunu?" denildiğinde akla ilk gelen isimlerdendi. Ulusal Kanal'ın hafızasıydı, arşiv sorumlusuydu. Uzun yılların mücadele arşivini, sadece bilgisayar kayıtlarında değil aynı zamanda belleğinde saklardı.

Odasındaki kumrular yeni doğdu diye, rahatsız etmemek için odasını değiştirecek kadar ince düşünceliydi. Herkes ona borçluydu ancak onun kimseden alacağı yoktu. Annesine aşıktı. Enerjisini, devrimciliği ondan almıştı. 5 kardeşti. Vicdanlıydı. Trabzonspor'u tutardı, Mahsuni Şerif'e de hayrandı.

İstanbul'da yaşamını yitiren Karadenizin yiğit devrimcisi, yoldaşımız Hüseyin Mert memleketi Trabzon'da sonsuzluğa uğurlandı.

Naaşı 11 Ekim pazar sabahı erken saatlerde İstanbul'dan Trabzon' a götürüldü. Yomra ilçesi Merkez Camii'nde cenaze namazı kılındı. Ardından Hüseyin Mert'in naaşı babaocağı Taşdelen Mahallesinde defnedildi. Ona veda etmek zordu. Ailesi burada taziyeleri kabul etti.

Hüseyin Mert'in çalışma arkadaşları, Vatan Partisi'deki mücadele dostları, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Kıvanç ve Trabzon İl Başkanı Osman Nuri Saral da cenazeye katılanlar arasındaydı.

Vatan Partisi Yomra ilçe Başkanı Ali Bayraktar Hüseyin Mert'i bu sözlerle anlattı.