Anadolu kadını yaşıyor
Başında oyalı yazmasıyla, parmaklarında kınasıyla Fatma Koçal’ı ve kandeşi Emine Gür’ü Konya konferansında tanıdım. Apaydınlık yüzleri, sevgi dolu bakışları ve özgüvenli duruşlarıyla Anadolu kadını yaşıyor, sevinç duydum, umut verdiler bana.
Fatma Koçal, Konya Ilgın ilçemizin Yukarı Çiğil köyünden, şehit eşi. 21 yaşındayken eşi Hüseyin Koçal’ı bu vatana armağan etmiş. Karnında kızına iki aylık hamile ve kucağında 10 aylık oğluyla dimdik ayakta kalmış. Çocuklarına hem ana olmuş, hem baba olmuş, büyütmüş, yetiştirmiş onları. Biri doktor olmak üzere, diğeri hukuk öğrenimi yapıyor.
Fatma Koçal ve Emine Gür, davetimi kabul ettiler, akşam İşçi Partisi’nin yemeğinde birlikte oturduk, söyleştik. Pırıl pırıl ikisi de. Yalanın dolanın geçerli olmadığı bir dünyanın insanları. Gönül zenginliği nedir, içtenlik nasıl olur, acıların ve yangınların içinde nasıl mutlu yaşanır, onlarda gördüm.
Bana “Keklik idim vurdular” türküsünü söylettiler Öncü Gençlerimiz. Fatma Koçal, o inceliğiyle beni yalnız bırakmadı. El ele verdik, karşılıklı oynadık. Arkadaşlık, mutluluğun en yüce konağı.
İnsanlarımıza sevinç vermek, güzellik sunmak, Anadolu kadınının tükenmeyen özverisi. Karşılığını beklemeden ve istemeden, hep kendinden vererek yaşamak: İnsanlığın doruğundaki karakteri gördüm onlarda.
Fedailiğe devam, kamu için yaşamaya devam: Fatma Koçal, “Ilgın’da İşçi Partisi’nin başına geçeceğim” diyor. İşçi Partisi’ne bu kadar yakışmak olur. Ve İşçi Partisi de onlara çok yakışıyor.
Fatma Koçal, okuma yazmayı eşini şehit verdikten sonra öğrenmiş. Kitap kurdu olmuş şimdi. İçindeki yangından bir ışık üretmiş, aydınlatıyor. Kardeşi Emine Gür ile birlikte okuyorlar, değerlendiriyorlar, çevreleriyle tartışıyorlar. Cumhuriyet kadını kimdir, işte o tanımın en güzel örnekleri.
Şule Perinçek ile birlikte Ilgın’a onları ziyarete gideceğiz.
Anadolu kadını yaşıyor, bunu biliyoruz hepimiz. Ama onun yaşadığına tanık olmak bambaşka bir duygu.
Doğu Perinçek
Aydınlık/ROTA