Ateş başında 28 yıl

12 yaşında ekmek fırınında çırak olarak çalışmaya başlayan Yılmaz Gür, 28 yıldır ateş başında ekmek pişiriyor.

Abone ol

Zorluklarla geçen çocukluk yıllarını dağda çobanlık ve ekmekfırınında çıraklık yaparak geçiren Yılmaz Gür, 12 yaşında başladığı fırıncılık mesleğine 28 yıldır devam ediyor.

AA muhabirine, 1977'de doğumundan sonra küçük yaşta babasını kaybettiğini, 3 kardeşi ve annesine ağabeyiyle bakmak zorunda kaldığını, ilkokuldayken okul dışında dağda çobanlık yaptığını anlatan Gür, 12 yaşında kendisi gibi fırıncı olan ağabeyi Sezgin Gür'ün çalıştığı ekmek fırınında çırak olarak mesleğe adım attığını kaydetti.

15 yaşında hamur ustalığına terfi ettiğini, askerden gelince evlenip İstanbul'a yerleştiklerini ve ortağıyla Balat'ta ekmek fırını açtıklarını kaydeden Gür, ortağının 6 ay sonra ayrılmasıyla tek başına kaldığını, kredi çekerek binanın mülkünü satın aldığını ve kredi ödemelerini yakın zamanda bitirebildiğini aktardı.

Gür, 11 ve 16 yaşlarındaki iki oğlunun da işlere yardım ettiğini, 3 çalışanı olduğunu ve eşinin de hem hayat hem de iş arkadaşı olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu işe başladığımda çok küçük yaşta olduğum için gücüm bazı işlere yetmezdi. Mesela pasa denilen, hamurları içine koyduğumuz tahta tekneleri yerinden kaldıramazdım ama yine de büyük gayretle elimden geleni yapardım. Patronlarım da tabii ki bunu görürdü. Eskiden çırak ve usta arasındaki ilişki şimdiye göre çok farklıydı. Biz maaşımızı patrondan isteyemezdik, ustamız bizim yerimize isterdi. Yani bırakın maaşımızı istemeyi, patronla konuşamazdık bile. İşveren olunca işçilik zamanlarımdaki yorgunluğumun biteceğini sandım ama tam tersi oldu, artık çok daha fazla yoruluyorum. Halkın sağlığı ile birebir alakalı bir iş yapıyoruz, bu yüzden de sorumluluğu çok fazla. Her gün öğlen 12'de çalışmaya başlıyoruz ve bu sabaha kadar devam ediyor. İnsanların ekmeklerini ya da pidelerini alıp evlerine gittiklerini görünce bazen çok özeniyorum. Herkes evine, köyüne, tatiline giderken biz çalışmaya devam ediyoruz. Bizim işimizin tatili yok. Evim ile iş yerim arası 2 kilometre ama 1 hafta boyunca evime hiç gidemediğimi bilirim. Eşim ve çocuklarım tatile gitmek istiyorlar ama bırakın tatile gitmeyi cenazemiz olsa bile yerime birini bulabilirsem gidebiliyorum. Ramazan ayı geldi, işlerimiz yoğunlaştı. Pide yapmaktan evime gidecek zamanım olmuyor. Hatta orucumu bile evimde ailemle açamıyorum. Yani işveren oldum ama hala işçilik yapmaya devam ediyorum."

Yaz aylarında fırında çalışmanın daha da zor olduğunu anlatan Gür, "Mesleğini seversen başarılı olursun. Çocuğunu sevdiğin gibi mesleğini de sevmelisin" dedi.

Gür, emeklilik hayallerinin eşiyle birlikte Karadeniz kıyılarına dönmek olduğunu sözlerine ekledi.

50 yıldır kesmediği 1,5 metrelik bıyıklarına itinayla bakıyor Yurt Kırklareli'nde 28 kaçak ve sığınmacı yakalandı Yurt Antalya'daki cinayette ölü sayısı artıyor Yurt Doğu Anadolu Bölgesi'nde hava sıcaklığı düşüyor Yurt