Türkiye'nin günlerce konuştuğu o IŞİD'linin hikayesini Aydınlık yazdı

Cihatçı John'un ekibi olduğu ve hakkında "kırmızı bültenle" arama bulunan Aine Davis'in 2012'den beri Türkiye'ye giriş yasağı olduğu da ortaya çıktı. İngiltere'den Suriye'ye, Silivri'de havuzlu lüks villadan demir parmaklığın ardına uzanan 6 kişinin ilginç hikayesini Aydınlık gazetesinde Mehmet Bozkurt yazdı:

İngiltere ve Türkiye arasında istihbarat paylaşımıyla yeri tespit edildi. Amerika'nın öldürdüğü IŞİD'in kafa kesen militanı Cihatçı John'un "sağ kolu" olduğu şüphesiyle takipe alındı. G20 zirvesi öncesi Kilis'ten Türkiye'ye giriş kaçak yollardan giriş yaptı. İngiltere'ye iade istemiyle kırmızı bültenle aranıyordu, otobüse bindi İstanbul'a geldi. 12 Kasım 2015 günü Silivri'de lük bir villada yakalandı. Üzerinden sahte pasaport çıktı. Emniyette IŞİD'li olmadığını, yardım için Suriye'ye gittiğini, Cihatçı John'la aynı camide namaz kılmak dışında bir tanışıklığı olmadığını söyledi. Savcılık ve emniyet araştırdı. 7 Mart 2012'den itibaren hakkında Türkiye'ye giriş yasağı konduğu ortaya çıktı. IŞİD'in önceki ve sonraki sözde sınır emirleri Ebu Bekir kod adlı İlhami Bali ve Ebu Şam El Ensari kod adlı Necip Süleyman ile görüşerek illegal yollardan Türkiye'ye giriş yaptığı kaydedildi. Hakkında sahte pasaport ve terör örgütü üyeliğinden iki ayrı dava açıldı. 7 buçuk yıldan 15 yıla hapsi isteniyor. 9 aydır cezaevinde. Sadece Aydınlık'ın ulaştığı bilgiler ve resmi evraklarla, IŞİD şüphelisi Aine Davis ve onun birlikte yakalanan 5 kişinin İngiltere'den Suriye'ye, Silivri'de havuzlu lüks villadan, demir parmaklığın ardına uzanan hikayesi:

Silivri'de, IŞİD'in kafa kesen adamı Cihatçı John'un ekibinden olduğu iddiasıyla geçtiğimiz Kasım ayında yakalanan ve aralarında kırmızı bültenle aranan Aine Davis'inde olduğu 1'i Türk 5'i yabancı uyruklu 6 kişi hakkında "IŞİD silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 12 sayfalık iddianameye göre Ebu Eyyup El Britani kod adlı 32 yaşındaki İngiliz vatandaşı Aine Leslie Junior Davis'in IŞİD'in önceki sınır emiri Ebu Bekir kod adlı İlhami Bali ve onun yerine görevlendirilen örgütün üst düzey yöneticilerinden Ebu Şam El Ensari kod adlı Necip Süleyman ile görüşerek illegal yollardan Türkiye'ye giriş yaptı. Ayrıca Davis'in 2012'den bu yana Türkiye'ye giriş yasağı olduğu ortaya çıktı.

AYNI YOLDAN GELİYORLAR

İstanbul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün de farklı soruşturma dosyalarından elde ettiği bilgiler de savcılığın dosyasına girdi. Terörle Mücadele ekipleri, çatışmalı bölgelere giden şüphelilerin İstanbul'a gelirken Gaziantep, Kilis, Hatay güzergahını kullandığını, Silivri'de yakalanan şüphelilerin de bu kişilerle irtibatlı olduğunu savcılığa bildirdi.

'TELEGRAM'LA GÖRÜŞÜYORLAR

Davis'in IŞİD'in üst düzey yetkilileriyle görüşmeleri "Telegram" adı verilen cep telefonu uygulaması aracılığıyla yaptığı tespit edildi. 7 Kasım 2015 günü ilk olarak Kilis'e girdiği belirlenen Devis'in, telefonununu daha Türkiye'ye girmeden 1 Kasım 2015 kullanmaya başladığı HTS kayıtlarından ortaya çıktı. Kayıtlara göre Davis'in telefonu ilk olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin operasyon başlattığı Cerablus bölgesinin hemen karşısında yer alan Karkamış'tan sinyal verdi. 7 Kasım 2015 günü Gaziantep Elbeyli bölgesinden sinyal veren telefon Konya, Ankara, Düzce hattında baz verdiği belirlendi. Şüphelilerden, Silivri'deki yakalandıkları evin kiracısı Filistinli Alwalid ile 15 kez görüşme yaptığı kayıtlara girdi. İngiltere'ye iadesi amacıyla A-1756/3-2015 kontrol numaralı kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan Davis'in, 7 Mart 2012 tarihinden itibaren hakkında Türkiye'ye giriş yasağı olduğuna da iddianamede yer verildi.

EV SAHİBİ AMERİKA'DA

Şüpheliler gözaltına alındıkları gün hepsi Silivri'deki lüks villada yakalanmıştı. Evi kiraladıkları kişinin Amerika'da yaşayan bir iş adamı olduğu iddia etmişlerdi. Yapılan araştırmada ev sahibi Faisal Faridi isimli kişinin El-Nusra terör örgütü adına faaliyet yürüten şahıslarla irtibatlı olduğu belirlendi. 3 Kasım 2015 tarihinden Türkiye'den ayrıldığı Hollanda Amsterdam aktarmalı Amerika'ya gittiği ve New York'ta yaşadığı tespit edildi.

SAVUNMALAR ŞAİBELİ

İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürülüğü'nün verdiği rapora göre Aine Davis ve Alwalid Alagha'nın pasaportlarının sahte olduğu belirlendi. Bu konuyla ilgili ayrı bir kamu davası açıldı. Davis'in yanı sıra diğer tutuklu şüpheli Micheal Burke'nin de 28 Mayıs 2015 tarihinden itibaren Türkiye'ye giriş yasağı olduğuna dair kayıt tespit edildi. Burke ayrıca Tekirdağ Çorlu'da özel bir okulda öğretmen olarak çalıştığını savunmuştu. Savcılık okulla yaptığı yazışmalarda Burke'nin sadece öngörüşme yaptığını tespit etti. Türk asıllı İngiliz vatandaşı Deniz Solak sorgu aşamasında İnsani Yardım Vakfı (İHH) ile Suriye'ye yardım götürdüğünü söylemişti. Savcılık konuyla ilgili İHH yöneticilerinin bilgisine başvurdu. Solak'ın İHH'yla irtibatının olmadığı değerlendirildi.

Yapılan incelemede şüphelilerin bilgisayar ve cep telefonlarında IŞİD'e ait dokümanlara rastlandı. Ayrıca Suriye'de savaş bölgesinde çekilmiş fotoğraflarla ilgili savunmalara da itibar edilmedi. İddianamenin hukuksal değerlendirme bölümünde, şüphelilerin sahte pasaport kullanması, Halep plakalı araç önünde uzun namlulu silahla fotoğraflarının bulunması, IŞİD kontrolündeki kamp ve çatışma bölgelerinde çekilmiş fotoğrafların olduğu, HTS kayıtlarından irtibatlı olduklarının anlaşıldığı yazıldı. Savcı tarafından şüphelilerin hepsinin aynı evde bulunması hayatın olağan akışını aykırı olarak değerlendirildi. Tümü hakkında IŞİD silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla dava açıldı. 7 buçuk, 15 yıl arasında cezalandırılmaları isteniyor. 9 aydır cezaevindeler.

ulusalkanal.com.tr