Yılmaz Büyükerşen'i 'terörist' diye dinlemişler
Eskişehir’deki yasadışı dinleme soruşturmasının tamamlanmasıyla hazırlanan iddianameye Aydınlık ulaştı. Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile eşi ve kızının yasadışı yollardan dinlendiği ortaya çıktı
Eskişehir’de yasadışı dinlemelerle ilgili başlatılan soruşturma tamamlanarak hazırlanan iddianameye Aydınlık ulaştı. İddianamede Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile eşi ve kızının “Türk İntikam Birliği Teşkilatı (TİBT) terör örgütü üyesi olmak, çıkar amaçlı suç örgütü, ihaleye fesat karıştırma” iddialarıyla yasa dışı olarak dinlendiği ortaya çıktı.
AHMET DURMAZ ADIYLA DİNLEDİLER
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen ve ailesinin Prof. Dr. Ahmet Durmaz’ın bilgilerini kullanarak 1 yıl süreyle usulsüz bir şekilde dinlendiği öğrenildi. Dinlendiğini soruşturma kapsamında bilgisine başvurulması üzerine öğrenen Büyükerşen F tipi Emniyetçilerden şikayetçi olmadı.
Büyükerşen’in eşi, kızı, koruması, özel kalem müdürü, danışmanı, belediye çalışanlarının da usulsüz dinlemelere takıldığı öğrenildi.
‘ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM’
Yılmaz Büyükerşen verdiği ifadede polisin kendisinin bilgisine başvurmasından sonra haberdar olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Tarafımdan kullanılan GSM hattının dinlenildiğini, şu anda sualiniz üzerine haberdar oldum. Hayatım boyunca herhangi bir suça karışmadığım için dinlenilmiş olmamın pratik bir sonucu da yoktur. Telefonumun dinlenmesinden dolayı herhangi bir kamu görevlisinden şikayetçi değilim” dedi. Eskişehir’deki usulsüz dinlemeler kapsamında avukatlar, eczacılar, gazeteciler, işadamları, esnaf ve siyasi parti üyelerinin de dinlendiği belirlendi.
F TİPİ ÖRGÜT EMNİYETTE BÖYLE ÇALIŞMIŞ
Eskişehir’de F tipi Emniyetçilerin yaptığı yasa dışı dinlemelerle ilgili hazırlanan iddianamede kimlerin nasıl dinlendiği şöyle anlatılıyor: “Genellikle bürokratlar, siyasetçiler, kamu görevlileri, yargı mensupları, gazeteciler, avukatlar veya bunların yakınlarına yönelik olduğu, söz konusu usulsüz dinleme faaliyetlerinin 31 ilde ve aynı zaman diliminde, aynı yöntem ve vasıtalarla icra edildiği, yine usulsüz dinleme faaliyetlerinin ‘terör örgütü üyeliği, organize suç örgütü üyeliği, ihaleye fesat, çek-senet, uyuşturucu faaliyetleri’ gibi gerekçelerle ve ‘sistematik, planlı ve organize’ bir şekilde yapıldığı...” Yasadışı dinlemelerin ülke genelinde yapıldığını ve bunun büyük bir suç örgütüne işaret ettiğinin belirtildiği iddianamede, dinleme yapabilmek için gerçeğe aykırı rapor düzenlendiği ve bunun hiyerarşik bir yapı içerisinde işlendiği vurgulandı.Yasadışı dinleme yapan örgütün Emniyet içinde faaliyet gösterdiği ve suç faaliyetlerini fark eden kişilerin örgüt yöneticileri tarafından uzaklaştırıldığı veya cezalandırıldığı ifade edildi.
İddianamede, Emniyet içindeki yapının denetim mekanizmasının dışında kalmaya özen gösterdiği ve herhangi bir suç ortaya çıktığında üzerinin kapatıldığı belirtildi. İddianamede, “Tespit edilen suç eylemlerine bakıldığında süreklilik gösterdiği” tespiti yapıldı.
ÖZEL SEÇİLMİŞ POLİSLER
İddianamede, usulsüz dinlemeleri Eskişehir İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde seçilmiş görevlilerin yaptığı saptandı. Bu polislerin, dinledikleri kişilerin özel hayatlarına dair bilgileri kullanarak idari ve adli soruşturmalara maruz bıraktığı ifade edildi. Ayrıca polislerin yasadışı faaliyetlerini fark eden ve bu faaliyetin içerisinde yer almak istemeyen meslektaşları hakkında da işlem yaparak baskı unsuru oluşturduğu belirtildi. İddianamede bazı polis memurlarından alınan ifadeler de yer aldı.
ÖRGÜTÜN KURUCUSU İSTİHBARAT ŞUBE MÜDÜRÜ
Eskişehir’de Emniyet içinde oluşturulan ve yasadışı dinleme yapan örgütün kurucusu ve yöneticileri hakkında 20 Nisan’da hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu. İddianamede, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü içinde kurulan yasa dışı suç örgütün kurucularının 2007-2013 yılları arasında İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan Mustafa Aygün ve Mustafa Arık’ın olduğu belirtildi. İddianamede 2010-2013 yılları arasında Organize Şube’de amir olan Erkan Soydan’ın da suç örgütü yöneticisi olduğu vurgulandı. Savcılık, bu üç kişinin tutuklanmasını talep etti.
Can Özçelik
Aydınlık