Hüseyin Vodinalı yazdı: Putin'in füzesi gerçek mi?

Aydınlık yazarı Hüseyin Vodinalı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 1 Mart’ta Rus Federal Meclis’inde yeni nesil füzelerle ilgili yaptığı konuşmasının yansımalarını değerlendirdi.

Abone ol

Hüseyin Vodinalı'nın yazısı şöyle:

"Amerika’nın en büyük korkusu, en başta petrol olmak üzere dünyadaki ticarete konu her şeyin dolarla alınıp satılmasının riske girmesidir.

Bunu yaklaşık 10 yıldır pek çok yazımda dile getirdim.

Esasen ABD’nin en kötü kabusu, petrol ve doğalgazın, dolar dışında bir kurdan, mesela avro, yuan veya ruble üzerinden alışverişe konu olmasıdır.

İran’daki Musaddık darbesinden tutun, Venezuela’da Chavez’e karşı darbe girişimi ve sonunda zehirlenerek öldürülmesi, Saddam Hüseyin’in Fransa ve Almanya ile yaptığı gizli avro petrol anlaşması sonrası Irak’ın işgali, Muammer Kaddafi’nin Rus ve Çin şirketlerine iş vermesi sonrası hedef alınması, İran’ın avro-yuan veya ruble üzerinden petrol satma girişimleri, Somali ve Yemen’in ise petrol nakliyatında kritik ülkeler olması hep ABD için darbe, müdahale ve yaptırım sebebidir.

Mesela Suriye’de Beşşar Esad’a tüm gücüyle yüklenmemesinin tek nedeni, Suriye’nin petrol ülkesi olmamasıdır.

Ama yine mesela Rusya’yı düşman olarak konumlandırıp, hedefe koyması da tam olarak, Putin’in Çin ve tüm Avrasya ülkeleriyle dolar dışı ekonomik işbirlikleri yüzündendir.

Çin de benzer sebeplerden, doların tahtını devirmeye en büyük aday olmasından dolayı yine hedeftedir.

ABD’deki yetkili ağızlar, Çin ve Rusya ile mutlak bir savaşın er ya da geç çıkacağı görüşünde.

Zaten hali hazırda dünyada bu eksende düşük yoğunluklu pek çok savaş yaşanıyor.

PUTİN’İN SARMAT FÜZESİ

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 1 Mart’ta Rus Federal Meclis’inde bugüne kadarki en uzun konuşmasını yaptı.

Konuşmanın en vurucu noktası, Putin’in ilk kez açıkladığı yeni nesil füzelerdi.

Putin, “Dünyanın her noktasına ulaşabilecek nükleer füzeler ürettik. Bu teknoloji şu an başka kimsede yok. Ve bunları sadece Rusya değil, Rusya’nın müttefiklerine yapılacak ilk saldırıda bunu Rusya’ya karşı yapılmış sayıp cevap veririz” dedi.

Adını Ön-Türk kavmi olan Sarmatlar’dan alan bu yeni Sarmat Füzeleri’ne ilişkin olarak tüm dünyada yeni bir spekülasyon fırtınası çıktı.

(Aslında Putin, o konuşmasında 6 yeni nesil füze ve silah sistemini tanıttı. 1-Sarmat Ağır Kıtalararası Füze Sistemi. 2-Henüz isimsiz sınırsız menzilli nükleer güdümlü füze. 3-İnsansız nükleer denizaltılar. 4-Kinzal (Hançer) havadan atılan süpersonik füze. 5-Avangard hipersonik kanatlı hipersonik planörlü füze. 6-Lazer silah sistemi, henüz adı yok)

Putin, 2004’ten beri geliştirdikleri füze sistemlerini şu sözlerle anlatıyor: “Bu bir bilim kurgu gibi. Füze, atmosferin yoğun katmanlarında 20 mach (saatte 20 bin kilometre) hızla uçuyor, tıpkı bir meteor gibi. Füze yüzeyindeki sıcaklık 1600-2000 derece ve idare ediliyor, binlerce kilometre sağa sola, yukarı aşağı ilerliyor, her şey çalışıyor. Bu şu anlama geliyor ki, öncelikle sinyal ulaşıyor, ikincisi de bu modern malzemelerin ortaya çıkmasıyla mümkün oldu. Modern malzeme olmasaydı bu mümkün olmazdı”.

Rusların termo nükleer balistik füzesi RS 28 Sarmat, dünyada eşi benzeri olmayan bir füze mi gerçekten?

Sahiden de hiçbir hava ve füze savunma sistemi bu yeni füzeyi önleyemiyor mu?

Rus askeri diplomatik çevrelerinden bir kaynak, “Washington’un küresel füze savunma sistemi kurmasının herhangi bir sonuç vermeyeceğini söylemiştik. Bunun da ötesinde, daha 2007’de geliştirilen stratejik füze sistemi Sarmat ile ilgili bilgileri özellikle onlar için sızdırmıştık” diye konuştu.

Sputnik’e konuşan yetkili, “Batı, kendi füze savunma sistemi ve dünün diğer silahları hakkında aynı şeyleri tekrarlayıp durmaktansa artık başka bir gerçekliliği kabullenme zamanı geldi. Rusya’dan başka hiç kimsede hipersonik silah bulunmuyor” ifadelerini kullandı.

Peki, Batılı uzmanlar bu işe ne diyordu?

Amerikan Senatosu'na hitap eden Savunma Bakanlığı Pentagon’un iki numaralı ismi John C. Rood dilinin döndüğünce, dolambaçlı yollardan da olsa, ABD'nin füze savunma kapasitesinin Rusya’nın yeni füzesine karşı koyacak yeterlikte olmadığını söyledi.

Batı medyası ise olayı daha çok bir propaganda ve mizahi yönüyle değerlendirmeyi, Rusya’nın bu önemli çıkışını fazla büyütmemeyi tercih etti.

Mesela İngiliz Metro gazetesi, isimsiz füzeye isim buldu, “İblisin Gelini” adını koydu.

RUSYA BUNA MECBURDU

Amerikalı Araştırmacı Yazar ve Stratejik Risk Danışmanı F. William Engdahl, son makalesini bu konuya ayırmış.

Yazısının başlığı ise manidar: “Rusya’nın Yeni Askeri Teknolojleri, Putin Şov Yapmıyor Füze Gerçek”

Engdahl, Rusya’nın bu hamlesinin, Bush-Cheney ikilisinin 1972 Anti Balistik Füze Anlaşması’ndan çekilmesine zorunlu bir yanıt olduğunu belirtiyor.

2001’deki 11 Eylül tezgahının hemen ardından, aynı yılın sonunda, 13 Aralık’ta ABD Başkanı George W. Bush, Rusya’ya bu anlaşmadan çekildiklerini bildirmişti.

Buna 2002’de yanıt veren Vladimir Putin, bu durumda tek seçeneklerinin kendi ileri nükleer teknolojilerini geliştirmek olduğunu açıklamıştı.

Amerikan müesses nizamının vurucu gücü Bush-Cheney faşizmi, tüm dünyaya saldırı politikası gütmüştü.

Engdahl, o yıldan itibaren ABD’nin hem Avrupa’dan hem de dünyanın pek çok yerinden füze tehdidiyle kuşatmaya başladığını hatırlatıyor.

ABM (Anti Balistik Füze Anlaşması), tüm dünyayı çılgınca tek taraflı bir nükleer saldırıdan koruyordu.

Bu anlaşmanın iptaliyle dünya eskisine göre (Soğuk Savaş’a göre de) daha tehlikeli bir yer olmaya başladı.

ABD, “Füze Savunma Sistemi” adı altında, Polonya, Romanya, Güney Kore ve hatta Türkiye üzerinden Rusya’yı (ve İran’ı) tehdit etmeye başladı.

Trump’ın Ocak 2018’de açıkladığı Nükleer Durum Revizyonu belgesiyle ABD, nükleer stratejik saldırılarda, “ilk vuran olmama” garantisini de kaldırdı.

Eski Başkanlardan Ronald Reagan’ın Füze Savunma Sistemi Direktörü Albay Robert Bowman, ABD’nin füze savunma sistemini şu sözlerle özetledi: “Füze Savunma Sistemi, ilk vuruşun kayıp halkasıdır”.

Yani, ABD’nin niyeti başından beri ilk vuran olmaktı.

Bunu gayet net anlayan Rusya lideri, Federal Meclis’teki son konuşmasında, ABD’nin sürekli anti balistik füze ürettiğini ve bunları fırlatmak için yeni yerler bulduğunu anlattı.

Putin’e göre, eğer Rusya bir şeyler yapmazsa çok yakında ülkesini nükleer gücü azalacak, kısacası tüm füzeleri havada imha edilebilecekti.

İşte Sarmat ve diğerlerinin 14 yıl sonra kamuoyuna açıklanması bunun içindi.

Suriye’de net biçimde karşı karşıya gelen ABD ve Rusya arasındaki gerginlik yükselişte.

200 ton ağırlığındaki dev Sarmat füzesi, dünyanın kuzey ve güney kutupları üzerinden her alanı kapsıyor. Hipersonik ve diğer farklı özellikleriyle engellenmesi imkansız.

Putin’in füzelerine en net yorum, The Saker isimli Rus ve Batı silahları uzmanı olarak tanınan ve güvenilen bir Blogger’dan geldi.

The Saker, “Bu, İmparatorluk (ABD) için set, maç ve oyun sayısıdır. Bundan böyle Rusya’ya karşı asker ibir seçenek yoktur” ifadelerini kullandı.

Sarmat’ın savunma uzmanları arasındaki bir diğer adı da, 3. Dünya Savaşı Savar."

ulusal.com.tr

Pentagon'un Rusya endişesi Dünya 2 Alman gazeteci gözaltına alındı Dünya "12 Mart itibariyle Türklere ait derneklere ve camilere saldırı çağrıları yapılıyor" Dünya Haşdi Şabi, Irak ordusuna dahil oldu Dünya