Tayyip ve o kadın!
Önce Küba’ya cami dedi.
Peşi sıra ilave etti:
-“Amerikayı Kolomb değil Müslümanlar keşfetti.”
Tayyip Erdoğan’ın bu yaptığı sadece gündem saptırması değil.
Aynı zamanda bilinçaltında olanları saçmasıdır.
Birinci husus Erdoğan kendini bütün dünya müslümanlarının hamisi ve hatta halifesi gibi görüyor.
İkincisi bütün siyasal islamcılarda olduğu gibi ayrı bir tarihe inandıklarını ortaya koyuyor...
Peki cami eşittir islam mıdır?
Nerede ise bütün hadis kitaplarında var olan Hazreti Muhammed’in şu sözünü aktaralım:
- “Gün gelecek bütün camiler dolu olacak ama içinde tek bir Müslüman dahi olmayacak.”
Korkarım o günlere dolu dizginiz!
Müslümanlığın kul hakkı, faiz, iftira ve gıybet gibi en temel yasaklamalarını umursamayanlar semboller üzerinden dincilik taslıyor.
Ve gelelim o kadın olayına?
AKP’li bir vekil...
Üstelik kadın.
Dün bütün medyaya haber olduğu üzere danışmanı ve sekreterinden açıktan haraç alıyor.
Demiş ki, “Bu maaş size fazla... İkiniz her ay 400’er lirayı benim yeni aldığım arabamın taksidine yatıracaksınız. Hayır derseniz işinize son veririm.”
İş bulmak zor, iki çalışan çaresiz başlamışlar parayı yatırmaya.
Derken danışman dayanamayıp aylar sonra isyan etti ve hemen kovuldu.
Sonrası şu: Kovulan danışman daha önce vekilin arabası için yatırdığı 400’er liralık dekontlarla mahkemeye gidip dava açtı.
Şimdi soralım:
Bu AKP mebusu hanımefendinin yaptığı kul hakkına girmez mi?
Peki Küba’ya cami diyen Tayyip Erdoğan nerede?
Tıpkı Kur’an ayetleriyle eğlendiği yazılıp çizilen Egemen Bağış olayında olduğu gibi oralı değil.
Böyle bir şeyi CHP ya da MHP’li bir vekil yapsa kıyameti koparmaz mıydı?
Kur’an’da cami diye bir şey yok, mescit ve kul hakkı var Tayyip bey!
EMİNE HANIM FİYASKOSU!
Ne idim, ne oldum dememeli, ne olacağım demeli.
Maalesef Emine Hanımın ayakları birden kesildi ve ne oldum kibirlenmesiyle savruldu.
Eyvallah, Emine Hanım milli ve dürüst lâkin bu iki özellik liderliğe yetseydi benim yaşlı babam bin kere lider adayı olurdu zira hayatımda tanıdığım en milli ve dürüst isimlerden biridir.
Tablo ortada, bugün ismindeki yasal sakıncadan dolayı bile Emine Hanımın partisinin kapatılıp kapatılmayacağı konuşulur haldedir. Dahası, bu partinin estirdiği değil rüzgar, minnacık bir kıpırtı bile yoktur... Göreceksiniz bu parti Sadettin Tantan ve Abdüllatif Şener’in partileri kadar bile oy alamıyacak.
Olması gereken bütün ana akımların kendi kulvarında birlik olmalarıdır.
Bize göre Kemalist kulvarda İşçi Partisi; lideri, birikimi, örgütü ve medyası ile yeni toplanma merkezidir...
Milli sağ kulvar için ise yeni büyük bir oluşum kaçınılmazdır.
İŞTE KILIÇDAROĞLU, İŞTE PERİNÇEK!
-Perinçek Tunceli diyor, Kılıçdaroğlu Dersim!
-Perinçek Atatürk diyor, Kılıçdaroğlu Seyid Rıza!
-Perinçek İnönü diyor, Kılıçdaroğlu Şeyh Said!
-Perinçek 6 ok diyor, Kılıçdaroğlu küreselcilik.
-Perinçek Cumhuriyet diyor, Kılıçdaroğlu Federasyon.
-Perinçek Avrasya diyor Kılıçdaroğlu Avrupa Birliği.
-Perinçek Rıfat Börekçi diyor, Kılıçdaroğlu Fethullah!
-Perinçek YPG (Suriye PKK’sı) terör örgütü diyor, Kılıçdaroğlu özgürlük savaşçısı.
-Perinçek Kürdistan’a hayır diyor Kılıçdaroğlu oralı olmuyor.
-Perinçek Türkiye diyor, Kılıçdaroğlu ABD!
Sabahattin Önkibar
Aydınlık