Cephanelik davasında FETÖ bağlantıları araştırılacak- Afyonkarahisar haberleri
Afyonkarahisar'da 5 Eylül 2012 tarihinde 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposundaki patlamayla ilgili Eskişehir Askeri Mahkemesi'nde görülen ve 3 subayın yargılanmasına devam edildi. Askeri mahkeme soruşturmanın genişletilmesine ve olayın FETÖ ya da başka terör örgütleriyle bağlantısının araştırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
Geçen yıl 20 Temmuz'da yapılması ve savcının dosyala ilişkin esas hakkında görüşünü açıklaması beklenen duruşma 15 Temmuz'daki darbe girişim nedeniyle geçen 28 Aralık'a ertelenmişti. 28 Aralık'taki duruşma ise, Eskişehir Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi Başkanı Yusuf Hatip'in Diyarbakır'a tayinin çıkması ve heyette yapılacak değişiklikten dolayı bugüne ertelendi.
Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde bugün yapılan davanın 16'ncı duruşmasına, tutuksuz sanıklar; Albay Veysel Özbay, Binbaşı Ali Duran ve üsteğmen Tuncay Aydın vareste tutulmaları nedeniyle katılmadı. Duruşmayı şehitlerin yakınları, avukatlar ve CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal izledi.
"ÇOCUĞUM 750 GRAM OLARAK GELDİ"
Hakim Binbaşı Ali Yılmaz Başkanlığı'ndaki askeri mahkeme heyeti gelen yazışmaları okudu. Şehit yakınlarından Satı Ergenç yaptığı konuşmada, "Çocuğumun DNA'sında C-4 patlayıcı parçası bulunmuş. Hani el bombası diyorlardı. Depoda C-4'ün ne işi var. Çocuğum bana 750 gram olarak geldi. Ben onu askere 65-70 kilo olarak göndermiştim. Ben bir anneyim. 3.5 kilo dünyaya getiriyorum, 750 gram toprağa veriyorum. Sizlere yalvarıyorum. Kendinizi bizlerin yerine koyun. FETÖ mü var? Ne varsa bulun artık. Yeni heyete güveniyorum" diye konuştu.
Şehit babası Ali Taştan da, sanıkların niye duruşmalara gelmediğini sorduktan sonra "Biz buraya nasıl geliyorsak onlar da gelsin. Adalet, hukuk bu mu? Ben 4.5 yıldır çocuğumun mezar taşını öpüyorum. Çocuklarımızı sabah 07.30'dan akşam 23.30'a kadar çalıştırmışlar. Ne var dı, savaş mı vardı?" dedi.
FETÖ'YLE BAĞLANTISI ARAŞTIRILACAK
Mahkeme savcısı Albay Erol Er de mahkeme heyetinden soruşturmanın genişletilmesi isteminde bulundu. Savcı Er, MİT, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumlara yazı yazılarak patlama olayı tarihinde olay yerine gelen, depolara girip çıkan ve mühimmat bölüğünde görevli askeri personel ile tutuksuz yargılanan sanıklar ve şehit düşen 25 askerin tüm telefon kayıtlarının incelenerek, FETÖ ve diğer terör örgütleriyle bağlantılarının olup olmadığının araştırılması ve patlamanın olduğu 5 Eylül 2012 tarihinde kışlada görev yapan personelin FETÖ'den gözaltına alınıp, alınmadığı, tutuklanıp tutuklanmadığı, görevden alınıp ya da ihraç edilip edilmediği hakkında bilgi alınması için Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na yazı gönderilmesini istedi.
Askeri mahkeme heyeti de savcı Albay Erol Er'in talebini kabul ederek soruşturmanın genişletilmesine, olayın FETÖ ya da başka terör örgütleriyle bir bağlantısının olup olmadığının araştırılmasına karar vererek duruşmayı 26 Nisan'a erteledi.
"ADALET İSTİYORUZ"
Duruşma sonrası şehit yakınları gazetecilere yaptıkları açıklamada mahkemenin dört buçuk yıldır sürdüğünü belirtti. Şehit yakınlarından Ali Taştan, "Bundan sonraki gelecek şehitlerimize ve gazilerimize de adaletin gelmesini için 25 şehit anne ve babası olarak mücadelenin arkasında durmamız gerekiyor. Ayrıca '15 Temmuz şehit ve gazileri' diye bir ayrım yapılmasını da istemiyoruz. 4.5 senedir dava devam ediyor. Biz adalet istiyoruz" dedi.
"ŞEHİTLER ARASINDA AYRIM YAPILMAMALI"
CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal da şehit ailelerinin yıllardan bu yana adalet peşinde olduklarını kaydederek şöyle devam etti:
"Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını istiyorlar. Hepimiz istiyoruz. O patlamada Türkiye 25 evladını yitirdi. 25 ailenin ocağına ateş düştü. Bu üstü kapatılacak, geçiştirilecek, 1 kişiye yıkılacak suç değil. Bunun arkasında mutlaka başka güçler, başka terör örgütleri olabileceğini düşünüyorum. Bugüne kadar somut gerçeğin hala ortaya çıkarılmamış olmasından üzülüyorum. O patlamada kimlerin, hangi terör örgütlerinin parmağı varsa, kimler sebep olmuşsa, bu maddi gerçeğin bir an önce ortaya çıkarılmasını ve suçluların cezalandırılmasını istiyoruz. 4.5 yıl hakikaten çok uzun bir süre. Bu sürede ne yazık ki çok büyük bir ilerleme kat edilemedi. Adaletin biraz daha hızlı işlemesi gerekiyor. Ailelerimiz bir an önce çocuklarının şehit olmasına neden olan fail, arkadaki güçler kimlerse bunların ortaya çıkarılmasını istiyor. Bizler de istiyoruz. Şehit ailelerinin sonuna kadar yanında olacağız. Tüm şehit ve gaziler başımızın tacı, hepsi bizim için son derece önemli. 15 Temmuz Şehitleri veya cephanelik şehitleri veya Doğu ve Güneydoğu'daki şehit ve gaziler arasında hiçbir ayrım yapılmamasını istiyoruz. Biz hepsini aynı görüyoruz. Hepsi bizim için eşit ve başımızın tacı."