İdris Küçükömer dersi

Abone ol

Prof. Dr. İdris Küçükömer’i yeni kuşaklar tanımayabilirler. 1960’lı yıllarda “Doğucu-İslamcı Halk Cephesi” diye bir kitap yazmıştı. Ant Yayınlarından çıkmıştı.

Yazdıkları şöyle özetlenebilir: Türkiye ve Sol Hareket, Kemalist Devrim rotasında bir çözüm bulamaz. Tek çare, İslamcılarla birleşmektir. Halkla birleşmenin başka bir yolu yoktur. Asıl emperyalizme karşı olanlar, zaten İslamcılardır. İstiklâl Savaşı, emperyalizme karşı savaş değildi, Türk-Yunan savaşıydı.

SİVİL TOPLUMCULUK ÜZERİNDEN EMPERYALİZM YANDAŞLIĞINA

Sol içinde 1970’lerde boy gösteren Atatürk düşmanlığının babası, denebilir ki İdris Küçükömer’dir. 1970’li yıllarda Sivil Toplumculuğu savunan Birikim gibi dergilerin çevresinde toplananlar, Küçükömer’in takipçileriydi. Sol örgütleri Neoliberalizme çeken ideolojik faaliyetin merkezini oluşturdular. Devlet ve ordu düşmanlığında, emperyalizmle ve cemaatlerle birleştiler. Sivil Toplumculuk üzerinden Kemalist Devrim düşmanlığına sürüklenen Sol örgütler, 40 yılda silindiler. THKO, THKP/C, hepsi başlangıçta Atatürk Devrimine sahip çıkıyorlardı. O köklerden gelen ÖDP, EMEP gibi örgütler, zamanla Atatürk düşmanlığına kapıldılar ve PKK’nın güdümüne girdiler.

TİKKO ise, İdris Küçükömer’in tezlerinden etkilenerek ortaya çıktı ve İstiklâl Savaşımızın “Türk-Yunan savaşı” olduğu iddiası ekseninde şekillendi. Hatta “Atatürk’ü İngiliz işbirlikçisi ve faşist” diye damgaladı. Böylece en sonunda PKK’nın kuyruğuna bağlandı ve ABD güdümüne girdi.

DÜZELTİLEMEYEN MEVZİLENME

İdris Küçükömer’le başlayan tecrübe, tarihsel bir dersi içeriyor: Atatürk Devrimine karşı tavır belirleyicidir. İstediğiniz kadar Sol lafazanlık yapın, yapılmış olan bir devrimi karşınıza aldınız mı, Sağın en ucuna kadar savrulursunuz. Çünkü Kemalist Devrim, yakın tarihimizin en büyük devrimci gerçeğidir. Oradaki yanlış mevzilenmenin düzeltilmesi şansı yoktur.

İşte görülüyor: İstiklâl Savaşı dönemindeki Emperyalizme bağlı gerici-bölücü ittifakı yeniden oluşmuştur. O yıllarda İngiliz Elçiliğinden yönetilen İştirakçi Hilmi “Sosyalistliği” de o ittifakın içindedir.

BÖLÜCÜ TERÖRE KARŞI SAVAŞ KİMİN SAVAŞI

İdris Küçükömer’in emperyalizme karşı savaşı “Türk Yunan savaşı” diye küçümseyen tavrı, bugün yeniden boy gösteriyor.

Türkiye’nin bölücü terör örgütüne karşı savaşını kimi Solcularımıza beğendiremiyorsunuz. “Bu savaş, emperyalizme karşı değil, Türkiye ile PKK arasındaki savaş” diyorlar.

Olguların onlar için bir değeri yok.

Saflaşma çok açık: ABD, PKK’yı stratejik müttefik ilan ediyor. PKK-PYD-YPG’ye “kara gücümüz” diye sahip çıkıyor, onları savaş uçaklarıyla destekliyor. PKK’nın silahlı birliklerini ABD Özel Kuvvetleri eğitiyor, hatta birlikte savaşıyorlar. Siyasal, askeri, ekonomik, hangi cepheden bakarsanız bakın, PKK ABD’nin stratejik ve taktik piyonudur. ABD, PKK’yı Türkiye’nin üzerine sürmüştür. Türkiye, bugün ABD emperyalizmine karşı dolaylı bir savaş içindedir.

Bugün bölücü teröre karşı savaş, ABD emperyalizmiyle tarihî hesaplaşmanın ilk adımıdır. Bunu görmeyenler, şu an iki arada bir derede kalmış bulunuyorlar. Hayat, herkesi bu büyük savaşta safını belli etmeye zorlayacaktır.

Doğu Perinçek / 25 Ağustos 2015, Aydınlık

Davutoğlu'ndan Yarbay Alkan açıklaması Gündem Barzani'den Türkiye'ye çağrı Gündem Bakanlıktan yeni düzenleme Gündem Davutoğlu: Neredeyse yalvardım Gündem