Bu tabloda her şey var
AKP’nin ihtiyacı, vatansever oylardır. Tayyip Erdoğan, CHP’nin teslim ettiği bu alanda halkı avlıyor. İşçi Partisi, CHP ve MHP ile birlikte ya da tek başına, buna izin vermeyecektir.
“
Kendinizi aşağıdaki siyasi kimliklerden hangisi veya hangileri ile tanımlamayı uygun bulursunuz?” sorusuna yukarıdaki yanıtlar verilmiş.
Yukarıdaki veriler, iki gündür diğer başka sonuçlarını irdelediğimiz araştırmaya ait. Araştırma Ağustos 2013’te yapılmış. İki ayda bir şey değişmedi.
Bu tabloda, seçim siyasetine ışık tutan her şey var.
İktidar anahtarı:
Atatürkçü + Milliyetçi
Millî Güçbirliği için iktidar anahtarı apaçık gözüküyor.
Yüzde
Atatürkçü 24.1
Milliyetçi 15.0
Sosyaldemokrat 8.2
Kemalist 2.7
Ulusalcı 2.2
Sosyalist 2.2
Ülkücü 1.8
Toplam 56.2
Atatürkçü + Milliyetçi eksenli oylar kuşkusuz demokrat kümeden ve diğer kümelerden de oy alacaktır.
MHP yöneticilerinin itirazları geçersiz
Bu tablo, CHP+MHP+İP’nin oluşturacağı Millî Güçbirliği’nin iktidar hedefine ulaşabileceğini gösteriyor.
MHP yöneticilerinin “Güçbirliği yaparsak muhafazakâr ve İslamcı oyları kaybederiz” yolundaki itirazın cevabı da bu tablodadır.
Muhafazakâr oylar sanılanın çok altındadır.
İkincisi, Millî eksen, muhafazakâr milliyetçileri de çekecektir.
MHP’nin itirazının millilik dışı bir nedeni olsa gerek.
Sosyal demokratlığın iktidarsızlık açmazı
Sosyal demokrat eksenli oyların çekirdeği, yüzde 8’dir. Hadi bu yüzde 8’e demokrat ve liberalleri de ekleyin, eder, hepsi yüzde 18.
CHP’nin Atatürkçülüğe karşı Sosyal demokrat vurgusu yapan Neoliberallerinin açmazı buradadır. Zaten onların meselesi, AKP’yi iktidarda tutmaktır. Sosyal demokrasiye tam gaz devam edilerek varılacak istasyon, AKP iktidarını yenilemektir.
Milliyetçiliğe evet
Ulusalcılığa hayır
Milliyetçi = Yüzde 15
Ulusalcı = Yüzde 2
Tayyip Erdoğan, Ulusalcılarımızı niçin yüzde 2’lik “Ulusalcılık” kapanına sokuyor, şimdi anladınız mı?
Ve Aydınlık 12 Ekim günlü birinci sayfa manşetinde “Ulusalcı” kimliğine sahip çıkarak hangi çıkmazlara girebileceğimizi kuşkusuz fark etmiştir.
Milliyetçiliğe evet
Ülkücülüğe hayır
Milliyetçi = Yüzde 15
Ülkücü = Yüzde 2
Ülkücüyüm kimliğini benimseyenler, kendilerini büyük vatansever kitleden koparıyor. Çok öğretici olmalı.
Atatürkçülüğe evet
Kemalistliğe hayır
Kimi “İlericilerimiz”, kendilerini özel kimliklerle çoğunluktan ayırmaya bayılırlar.
Atatürkçü = Yüzde 24.1
Kemalist = Yüzde 2.7
Arada on misli fark var. Kemalistim diyenler mi daha devrimci, Atatürkçüyüm diyenler mi?
Halksız devrimcilik ise muradınız, söylenecek söz yok!
Liberalizm masalı
Millicilik gerçeği
Liberaller = Yüzde 1.2
Kürt Milliyetçisi = Yüzde 0.9
Toplam Yüzde 2.1
Beyoğlu’nun arka sokaklarına yönelik siyasetlerin Türkiye’de karşılığı yoktur. Herkesin ve hepimizin kulağına küpe olmalıdır. “Azınlıkçı”, “çokçu” vb. adlarla anılan sözde “özgürlükçülük” geçersizdir. Özgürlük, tarikatlara, cemaatlere, mezheplere, marjinallere özgürlük değil, halka özgürlüktür. Ve özgürlüklere ancak millî devlet çerçevesi içinde ulaşılır.
AKP’ye iktidar nasıl armağan edilir?
AKP’nin çekirdek seçmeni ile birlikte bütün muhafazakâr ve İslamcı oyların toplamı şöyle:
Yüzde
Dindar muhafazakâr = 8.7
Geleneksel muhafazakâr = 4.9
Siyasal İslamcı = 2.9
Toplam = 16.5
Muhafazakâr + İslamcı oyların toplamı yüzde 16.5 iken, AKP nasıl oluyor da yüzde 49 oy alabiliyor?
Demek ki birileri, yanlış politikalarla AKP’ye ek seçmen sunuyor. CHP’nin millî olan her şeye sırtını dönmesinin sonuçları yaşanıyor.
AKP’nin ihtiyacı, vatansever oylardır. Tayyip Erdoğan, CHP’nin teslim ettiği bu alanda halkı avlıyor. İşçi Partisi, CHP ve MHP ile birlikte ya da tek başına, buna izin vermeyecektir.
AKP ile dincilik yarışının yanlışlığı
Yukarıdaki tablo, AKP ile dincilik yarışına giren MHP yönetiminin nasıl büyük bir yanılgı içinde olduğunu ortaya koyuyor.
Tabloda türban ve laiklik konusunda veriler yok. Ancak “Muhafazakâr” başlıklı kümeler, sanılanın çok altındadır.
AKP ile cemaat ve tarikatları kazanma yarışı, MHP’ye de CHP’ye de bir şey kazandırmıyor. O yarışın galibi bellidir. Ama bu yüzden millet, Cumhuriyetini ve vatanını kaybediyor.
Merkezi sorun: Demokrasi değil bağımsızlık
Kimlik tanımlamaları, liberal ve demokrat söylemde değil, bağımsızlığa yönelik belirlemelerde yoğunlaşıyor. Çünkü Türkiye’nin bugünkü birinci meselesi, bağımsızlıktır.
Bağımsızlık, demokrasiyi getirecektir. Yoksa demokrasi, bağımsızlığı değil.
Bağımsızlığı es geçen CHP ve MHP’nin “demokrasi” adına sözümona “darbecilik” karşıtı söylemleri, seçmenin taleplerinden kaynaklanmıyor, Atlantik sistemine selam çakma anlamına geliyor.
Sandıkta zaferin anahtarı
Tablodaki kimlik tanımlamaları, Türkiyemizin bugün yaşadığı süreci yansıtıyor.
Kimlikler, Atatürkçülük ve Milliyetçilikte yoğunlaşıyor. Aslında ikisi aynıdır. Atatürk’te birleşmek, Millicilikte birleşmektir, bağımsızlık ve millî egemenlikte birleşmektir.
Bu tablo, Haziran Ayaklanmasında da doğrulanmıştır. Ayağa kalkan halkı, İşçi Partisi Türk bayrağı altında ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganında birleştirdi. CHP’nin karşı koymasına rağmen, halk İşçi Partisi’nin kararlı duruşunu benimsedi.
Türk bayrağının temsil ettiği millî bağımsızlık ve Atatürk, yalnız halk hareketinin parolası olmakla kalmıyor, sandıkta zaferin de anahtarını veriyor.
Doğu Perinçek
Aydınlık/ Rota